Beşiktaş, Adana Demirspor'a karşı oldukça üstün götürdüğü bir maçı kazanmaya doğru yaklaşıyor. Pjanic'in gösterdiği performans daha şimdiden beni oldukça etkiledi. Bu maçı da boş geçmedi ve 1 asist daha yaptı. Şampiyonlar Ligi'ni de dahil edersek toplam 4 maçta 3. asistini yapmış oldu. İtiraf etmeliyim ki, Pjanic'in bu kadar hızlı bir şekilde takıma ve lige alışmasını beklemiyordum. Forma şansı bulmaya adeta açmış meğerse ve bunun da büyük bir etkisi vardır performansında. Beşiktaş şu anda 3-1 önde ve bence 1 gol daha bulup maçı kazanır.

İş işten geçtikten sonra gelen paranın bence bir anlamı yok. Aslında var tabi de en azından benim için çok bir anlamı olmaz ama örneğin çocuklarıma, torunlarıma falan bırakırım miras olarak. Benim için çok anlamı olmaz dememin sebebi de; düşünsenize gelmişsiniz kaç yaşınıza ve daha yeni zengin oluyorsunuz. Ama artık gençliğiniz olmadığı için yapabileceğiniz şeyler oldukça sınırlı. Bir ton parayla oynuyorsunuz ama değerlendirecek yeriniz çok yok. Bu çok acı bir şey bence. O yüzden en iyisi genç yaşlardayken bunu başarabilmek.    İşte o zaman rüya gibi bir hayatın kapılarını açabilirsiniz.

Birilerine göre hala 2001 ekonomik krizinin etkileri görülüyormuş.    Aynen ya, hatta şu Birinci Dünya Savaşı lehimize sonuçlansaydı var ya şimdi biz uçuyorduk. Adamlar artık kafa bulma aşamasına geçti. İnsanlar bunun farkına varamıyor, hala boş boş parti savaşları peşindeler. Valla şu çok partili sistem olmuyor arkadaş bu ülkeye. Keşke çok partili sistem kalksa da yerine ABD'deki gibi bir seçim sistemi falan gelse. Takım tutar gibi parti tutan ve ülke gerçeklerinin farkında olmayan tüm insanlardan tiksiniyorum.

Ayrıca öğrencilerin yurt durumu ile ilgili de İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizamettin Aşa, boş boş konuşmuş. Yok efendim neymiş, 3 öğrenci birleşip 5 bin TL kiraya merkezi bir yerde ev tutabilirmiş. Bu bir tür kamera şakası mı? Adamlar halktan o kadar uzaklaşmış ki insanların ne durumda olduklarının farkında değiller ya da görmek istemiyorlar. Aylık 1600-1700 TL kirayı koskoca bir aile bile vermekte zorlanırken öğrenci nasıl versin? Parasını kendi cebinden verecek herhalde bu çok bilmiş beyefendi. 650 TL KYK ile neyin kirasını ödeyecekler acaba? Herhalde ailelerinden alırlar diyecek kadar da utanmaz değildir diye umuyorum.

https://tr.sputniknews.com/20210918/kiralara-ust-sinir-getirilsin-kampanyasi-1049013858.html

Örneğin ben çalışmaya hiçbir şekilde karşı bir insan değilim. Fakat çalışma şartları benim için en önemli şeylerden birisidir tabi ki. Çünkü ülkemizde köle arayan tonla firma var. İstiyorlar ki; üniversiteden güzel bir şekilde mezun olmuş ve kendini geliştirmiş insan asgari ücrete onay versin, günde en az 10 saat falan çalışsın o da yetmiyormuş gibi ek mesai ücreti falan da almasın. Böyle alçak patronlar kim bilir ne kadar fazladır. Kendileri keyif çatarken çalışanları insanlık dışı şartlarda çalışsın isterler. Ben hiçbir şekilde böyle firmalarda çalışmak istemem ve çalışmıyorum da öyle bir firmada zaten.

Bir insanın hayatından memnun olabilmesi için adil şartlarda çalışma şartlarına sahip olması ve emeğinin karşılığını fazla fazla alabilmesi lazım. Başkasının emeğine çöken adamın yerinde çalışmak insanın kendisine yaptığı bir saygısızlıktır. Şimdi diyeceksiniz ki, insanlar çok mu meraklı böyle patronlara sonuçta mecbur da kalabiliyorlar diye. Orası da doğru sonuçta Türkiye gerçekleri.

Böyle bir tutumun ayrımcılık olduğu konusunda ben de hemfikirim. Cumhurbaşkanı da olsa bence kesinlikle bir yayın sırf o kişi konuşma yapacak diye kesilmemeli. Daha doğrusu bunu direkt olarak devletin kanalı olan TRT'de yapabilirsiniz ama neredeyse tüm kanallarda bunu görmek hoş değil. Ayrıca TRT bile olsa kesinlikle başka önemli bir içerik verilirken ya da başka bir siyasi vs. konuşma yaparken böyle bir ayıpta bulunulmamalı. Çok acil durumlar olur, o zaman anlarım. Ama lüzumsuz yere her fırsatta kesinti yapmak doğru olmaz.

USD/TRY kuru yine son günlerde dolu dizgin bir şekilde yoluna devam ediyor. Son 1 hafta grafiğini incelediğimizde, doların yine ani bir şekilde yükseldiğini görüyoruz. 15 Eylül Çarşamba gününe kadar 8.43 TL civarlarında yerini yapan dolar, 16 Eylül itibariyle hızlı bir artış sürecinden geçmeye başladı. Belirttiğim günde 8.54 TL'ye kadar tırmanış gösterdi. Haftanın son iş gününde ise, zirve seviyesi olarak 8.6556 TL'yi görerek günü de 8.6442 TL ile kapattı.



Kaynak: https://kur.doviz.com/serbest-piyasa/amerikan-dolari

Son günlerde cumhurbaşkanı Erdoğan'ın birtakım açıklamaları olmuştu. Yine böyle bir sebep dolayısıyla kısa zamanda bu kadar büyük bir yükseliş kaydedilmiş olabilir diye düşünüyorum.

Taylan Yıldız şu an gözlemlediğim siyasiler arasında bana en samimi gelenlerden birisi kesinlikle. Kendisi bir milletvekili değil ama milletvekilliği de çok yakışır ona. Google gibi dünyanın en büyük şirketlerinden birisinde yöneticilk yaptı ve bilgi birikimi boş beleş gezen milletvekillerinden çok daha fazladır şüphesiz ki. Bu konuda da efendiliğini korumaya çalışmış ama aslında böyle insanların gerçekleri yüzüne yüzüne çarpmak gerekiyor işte. Yargısız infaz yapan, daha konuştuğu konunun ne ile alakalı olduğunu bile bilmeyen bir tipitip çıkıp böyle boş yorumlarda bulunabiliyor. Bu durumda ya görmezden gelirsiniz, ki bana tamamen ters  , ya da yüzüne doğruları çarparak susturursunuz. Ayrıca Taylan Yıldız'ı bilen bilir, Twitch'te yayınlar da yapıyor uzun bir süredir ve CS GO oyununu da uzun bir zamandır severek oynayan birisi. Bazı siyasiler gibi oyunlarla alakalı gibi gözüküp şov yapmıyor yani.

Hükümetin takibine alındı alınmasına da önemli olan bu konuda ciddi bir şekilde aksiyon alınması. Erdoğan daha yeni hayat pahalılığının farkında olduğundan ve bunu değiştireceklerinden bahsetti bir konuşmasında. Tabi sana ne kadar inandırıcı geldi derseniz, hiç gelmedi desem yeridir. Çünkü aşağı yukarı 20 senedir iktidardalar ve bu sorunlar uzun yıllardır yaşanıyor. Zamanında bu hayat pahalılığının önüne geçilmesi için kıllarını bile kıpırdatmadılar. Tam tersi zam üstüne zam yapmaya, ÖTV'yi artırmaya devam ettiler. İşte geldiğimiz nokta ortada şimdi de. Ben o yüzden artık mevcut hükümete hiçbir şekilde güvenmiyorum. Umuyorum ki önümüzdeki seçimde devran dönecek ve kurtulacağız bu kötü yönetim şeklinden. Bu gibi durumlarda bir şeyleri değiştirmek zorundasınız. Yoksa ezilmeye her zaman mahkumsunuz.

Turcoin kurucusu bu piyasaya göre o kadar acemi kalıyor ki, normal şartlarda az çok araştırma yapmayı bilen yeni bir yatırımcı bile bunun bir Ponzi olduğunun farkına varırdı. Fakat nasıl oluyorsa böyle dolandırıcılar bir sürü saf insanı bir şekilde bulabiliyor. Saçma sapan ve tamamen plansız bir proje ile dünyanın parasını kaldırmayı başarabiliyorlar. Hayır bir de bu adam Bitcoin daha piyasada bile yokken BTC bulundurduğunu iddia etmiş. Buna inanan tipler hiç mi açıp bir bakmaz Bitcoin ne zaman piyasaya sürülmüş diye.    Bu yüzden müstehak diyorum işte böyle insanlara.

Bir zamanlar yerli kripto para çıkarılacak muhabbetleri dönüyordu. Hatta bu yönde ciddi ciddi çalışmalar var deniliyordu. Fakat bir süre sonra bu proje unutuldu gitti. Hatta sanki o zamanlar cumhurbaşkanı da olumlu açıklamalarda bulunmuştu. Fakat her ne olduysa bir süre sonra fikir değişmeye başladı. Bir anda kripto paralar hakkında negatif açıklamalar görür olduk. Zaten kripto para çıkaralım diye bir derdimiz yoktu o yüzden bu açıklamalar çok bir şeyi değiştirmez. Ancak bu lafların kripto para trade'ine karşı söylenmediğini varsayıyorum. Böyle saçma bir adım tabiki de atmayacağız, kripto paraların alım-satımını yapmak bizim bir özgürlüğümüz. Hatta bu yıl sonunda bu konu hakkında düzenlemelerin gelmesi de bekleniyor.

Caizcoin diye bir sözde proje gerçekten vardı ancak coinmarketcap, coingecko gibi sitelerde adı bile çıkmıyor. Yani artık piyasaya sürülmemiş de olabilir tabi bilmiyorum da. Tokatlama amaçlı projelerden birisiydi şu an hatırladığım kadarıyla. Coin piyasasında her türlü projeye hazırlıklı olmak lazım zaten. Bu proje de dini duyguları sömürüp paraları cebe indirme peşindeydi diye hatırlıyorum. Hatta bu coin hakkında konu bile açılmıştı sanki forumda.

Yaşadığı ve bu teknolojik cihazları geliştirdiği dönemi dikkate alırsak, bence gayet başarılı işler çıkarmış. Belki de bu cihazların günümüzdeki versiyonlara kadar ulaşmasında da önemli bir katkısı olmuştur. Bilgisayarın nasıl bir şey olduğuna baktım da, eski tip konsolları falan andırıyor biraz. Bir miktar da elektronik daktilo havası var gibi.

Tüm bu icatların mucidi Clive Sinclair'i saygıyla andığımı belirtmek isterim. Teknolojik gelişmelerde payı olan herkese saygım sonsuzdur.

Artık bu da gerçekleşmedi demeyiz. Belli bir saygınlığı yakalamış bir ödülün açık açık YPGli bir belediye başkanına verilmesi kabul edilemez. Ödülün itibarını kesinlikle yerle bir eden bir hareketti bu bana göre. Mansur Yavaş'ın böyle birisiyle aynı ödülü paylaştığını duymak oldukça üzücü. Kendisinin haberi var mı acaba böyle bir şeyden. Eğer haberi olduysa aslında ödülü geri verip tepkisini de koysa çok güzel olur diye düşünüyorum. Belki değişen bir şey olmaz ama Mansur Yavaş kalitesine kalite katar böylece.

Kripto para adaptasyonuna katkıda bulunan böyle haberler eskiden olsa adı geçen coinlerin fiyatına pozitif bir etki bile bırakabilirdi. Fakat şimdi görüyorum ki, hiçbir etki yaratamıyor. Tabi bunu kötü bir gelişme olarak söylemiyorum yanlış anlaşılmasın. Demek istediğim şey şu ki, piyasa artık eskisinden daha güçlü. Bu gibi haberlerden dolayı çok kolay eğilip bükülmüyor.

Bitcoin ve Ethereum için sevindiğim bir gelişme. Kullanım alanları olabildiği kadar genişlesin ki, ödeme yöntemi olarak kullanmak isteyen insanlar için daha çok alternatif olsun. Bu yolla daha fazla insan bile çekilebilir kripto para dünyasına.

Şu galericilerin fırsatçılık yapmasından her zaman nefret etmişimdir. Ne zaman bir indirim fırsatı bir şey doğsa hemen piyasanın altını üstüne getirmeye çalışıyorlar. Belki her galerici bunu yapmasa da şüphem yok ki çoğunluğu yapıyor.

Ayrıca bayiler neyin kafasında gerçekten merak ediyorum. Resmi karar çıkmasına rağmen neden hala indirim yapmıyorlar, kendilerini bu kararlardan daha üstün mü görüyorlar? Zaten yapılan doğru düzgün bir indirim yok genel olarak. Bari siz saçma sapan dolaplar çevirmeyin de araba almaya gücü olanlar azıcık daha az para vererek alabilsin.

118 işçi alımının duyurusunu yapmak yerine direkt olarak mülteciler arasından bu boşlukları doldursalar daha iyi olurdu. Çünkü bu duyuru vatandaşlara hakaret gibi bir şey bana göre. Bu kadar az alım yapmak yerine doğru düzgün bir istihdam açılırsa anca o zaman takdir edebilirim. Bu durum sadece bu meslek için geçerli değil tabi. Devletin birçok alanında kadro sıkıntısı var. Alımlar çok fazla aralıklarla ve azar azar yapılıyor. Eğitim sisteminin bozuk olduğu bir gerçeklikte çok fazla insan mezun veriliyor ve istihdam yetersiz kalıyor. Aradaki dengeyi sağlamak lazım ama bu yönde bir çaba yok.

El Salvador'un kredi notu düşürülürse çok da şaşırdığım bir olay olmaz açıkçası. Zaten IMF Bitcoin'i para birimi yapmak isteyen ülkelere iyi bir gözle bakmıyor. Aşırı volatil ve sınırlı arzı olan yapısı nedeniyle para birimi olduğu ülkeye güç getirmeyeceğini ve tam tersine bataklığa sürükleyebileceğini düşünüyor. Burada son sözü El Salvador söyleyecek tabi ki. Eminim ki IMF böyle bir tutum izlese bile El Salvador'da ilerleyen zamanlarda neler olup biteceğini yakından izliyordur. Fikri değişirse ülkenin kredi notu da tekrar yükselir bence. Hatta IMF istedikleri bir krediyi de verebilir.

Kesinlikle size katılıyorum. Ben de ne istersem sahip olduktan sonra en son olarak da ölümsüz olmayı isterdim. Çünkü istediğim her şeye kavuşmuşken neden hala fani bir insan olarak yaşamımı sürdürmeyi isteyeyim ki?    Sonsuza kadar gönlümce yaşamak işime gelirdi açıkçası. Belki bazıları o zaman da sıkılırdım falan diyebilir ama işin diğer ucunda da bir daha geri gelmemek üzere ölmek var sonuçta. Onun yerine yaşamaya devam edip gelecekte neler olup biteceğini kendi gözlerimle görmek isterdim.

Donald Trump kendinden çok emin konuşmuş ama bana böyle bir açıklama biraz komik geldi. ABD'nin 3 sene içerisinde böyle bir halin içine girmesi için çok büyük olayların gelişmesi gerekli. Evet belki son zamanlarda birtakım gelişmelerin kontrolünü sağlamada çuvallamış olabilirler. Ama hala hem genel anlamda hem de ekonomik olarak en güçlü ülkelerden birisi konumunda. Bence Trump'ın derdi flaş sözlerle sadece ön planda kalmaya çalışmak.

Şimdi buradaki önemli nokta şu ki, Facebook'ta bu sansür olayı her türlü medya kanallarına uygulanıyor mu? Yani hükümet yanlısı ve muhalefet yanlısı diye ayrılıp ona göre çifte standart yapılıyor mu? Eğer böyle bir şey yapılıyorsa böyle bir sistemin hiçbir anlamı yok. Çünkü tarafsızlıktan son derece uzak bir durum oluşacak ve adaletsizliğin dibine vurulacak. Eğer herkese eşit davranılıyorsa o yönden bir sıkıntı yok. Fakat engel gelecek haberlerin de dikkatli seçilmesi önem taşıyor. Yanlış alınan kararlar büyük tepki çekecektir.