kalecilik gerçekten çok zor. bir kere sahada tek başınasın. hadi halı sahada ortam daha ufak olduğu için insanlarla biraz daha yakınsın ama yine de yalnızsın. toni schumacher'in hayatını okursanız onun da canının ne kadar sıkıldığını öğrenirsiniz. halı sahada maç yaparken de dışarıdan adam getirmek bana hiçbir zaman etik gelmemiştir. turnuva olsa bile dışarıdan adam getirmek, hele ki buna bir de para vermek bence doğru değil. çıkarım efendi gibi 6 golümü yerim ve dönerim. olay bu kadar basit ama eğlence olsun diye yapılan sporda bile insanlar artık inanılmaz bir şekilde hırslanmış durumda. geçtiğimiz yıllarda bize karşı da 3. ligden futbolcular getirmişlerdi. lan biz dalgasına çıkıp orada oynayacağız ama adamlar nasıl hırslanmışsa. ha sonuç bizi yendiler ama bir daha onlarla oynamadık. ben zaten acayip kazmaydım böylece jubilem için bahane olmuştu:)

bu durum daha çok basketbolda karşımıza çıkıyordu. sokakta oynuyoruz ama rakip takımda ya 2. ligden oyuncular ya da kısa süre önce emekli olmuş pro basketbolcular oluyordu. lan ben o heriflerle nasıl başa çıkayım.

spotify gibi online platformlar olmasa dinleyici kitlesi 100 kişi olmayacak tipler.


yukarıda bunu eklemişim ki düşüncem bu tipler için hala geçerli. bunların yaptıkları müzik falan değil dostlar. bilmiyorum kuşak çatışması mı artık ama genelde bu sikko türü dinleyen kişiler hep aynı tipte insanlar oluyor. erkeklerde sikko tipi saç kesimi ile, kızlar ise instagram'da ilgiye muhtaç paylaşımları ile kendilerini belli ediyor. cem karaca'nın ya da barış manço'nun en kötü parçası bile, o da varsa, bu tiplerin en iyi çalışmalarından daha iyidir.

bayan değil kadın kadın!!!!

araba sürmeden önce herkes hep araba kullanan kadınlardan şikayet ederdi, ben de arkadaşlarıma kızardım ama sonra anladım ki gerçekten haklılık payı var.

- yolu ortalayarak gitme gitme gibi bir durumları yok. benim en çok dikkatimi çeken konu bu oluyor. ulan hangi şeritten gideceksin bir karar ver lan. korna kullanmayı sevmiyorum bu yüzden selektör yapıyorum ama dünya umurlarında değil. hayır senin yüzünden benim de götüm başım ayrı oynamak zorunda kalıyor. "götümüz başımız ayrı oynuyor."

- sinyal vermek: bunu ülkemizdeki bütün sürücler yapıyor ama kadınların hiçbiri sinyal kolunu kullanmıyor.

- yol verilmez alınır: ülkemizde böyle bir magandalık var. aramızda bunu yapan varsa arkadaşım kusura bakma ama sen de tam anlamıyla bir magandasın. yukarıda meser'in dediğine katılmıyorum. kadın sürücüler genelde araba kullanmayı eşlerinden, babalarından ya da erkek kardeşlerinden öğrendiği için maganda gibi kullanıyorlar. işin boktan tarafı bu magandalıklarını düzeltme gibi bir düşünceleri de yok. biz erkeklere bu magandalık doğuştan geldiği için düzeltilmesi zor. daha geçen gün mahalle arasında karşımda kocaman bir araba geliyor. bildiğin tank gibi bir şey ve yanında boşluk olmasına rağmen bana yol vermiyor. ee ulan sen bana vermezsen ben nasıl vereyim. her yerim araba dolu, 10 saniye bekle beni orada geçeyim işte. bana diyor ki geri git:)) gitmeyip bekledim ben de. ulan yoldan geçen herkes kadına bağırıyor. "geri gitsene ablacım."

-kaos: yukarıdaki olayı tam olarak anlatamadım. istanbul trafiğinin kendine has bir kaosu vardır. şayet bu kaosa uyum sağlarsanız gayet kurallar dahilinde gidersiniz. işte kadın sürücüler bunu anlamıyor. karar verme anları biraz geç oluyor bu da sorunlara neden oluyor.

son olarak beni bugüne kadar sadece bir kere belediye otobüsü sıkıştırmaya çalıştı. onda da camı açıp ağzıma geleni saydırdım. onun dışında ne işse hep kadınlar sıkıştırmaya çalışıyor. onlara da kötü kötü bakınca durup bana korna basıyor davarlar.

özet: hepimiz yarak gibi araba kullanıyoruz.

fiyat standart hocam. biz iki kişi 400-500 gram aldık bir de yanında termos çay var. verdiğimiz para 400 liraya yakındı ama o paraya biraz daha ekleyip güzel bir et yemeği yenilebilir. saat 11 gibi gittiğim için araya et kısmını sıkıştırdım.
https://buuon.com.tr/istanbulda-kilo-ile-kahvalti-mekanlari/

bizim gittiğimiz yer buradaki işletmelerden birisiydi. değişiklik olsun diye gidilebilir ama onun dışında ben bir daha adımımı atmam çünkü gerçekten sağlıklı yiyecekler değil. belediyenin sosyal tesislerinde daha rahat ediyorum nedense. oradaki sıkıntı da yoğunluğun çok olması ve saat 12'den sonra kahvaltının bitmiş olması. istanbul'da olup da belediye tesislerine gitmeyen varsa mutlaka şans versin.

dış cepheden kaynaklı bir yangın olmuştu ama yanlış hatırlamıyorsam o inşaatı yapan firma ile alakalı bir durum değildi.
halka arz olan firma da "tatil evleri" ahaha oğlum bu ne lan? yakında adamlar kantinleri için de bir halka arz yaparlar ki gidişat harbiden bu şekilde. şu ana kadar gyo olarak arzlarda iyi bir performans ortaya koyan görmedim. birkaç tavandan sonra satılıp yolumuza bakarız. tahminim maksimum 4 ya da 5 gün tavan göreceği şeklinde. tavuk dönerden bir paket sigara parasına düştük artık.

agrotech'in bugün böyle ters köşe yapmasının nedeni belli oldu. a1capital, son alımlarla birlikte elindeki hisse sayısını ciddi bir şekilde artırmış ve zorunlu olarak kap'ta bildiri yayınlamak zorunda kalmış. bildiğim bir şey varsa a1 aklına koyduysa o hisseyi uçurur ya da yerin dibine gönderir. A1 Portföy’den Agrotech’te (AGROT) dev hisse alışı!

az evvel polygon ile ilgili haberi okurken başka bir haber dikkatimi çekti: Acun Ilıcalı'nın Futbol Takımına Sponsor Olan Kripto Borsasının Sahibi Tutuklandı

tomya adında ülkemizde kurulan bu kripto para borsası acun ılıcalı'nın takımı olan hull city ile sponsorluk anlaşması yapmış. yani sırf bu haber ile borsaya yeni kaydolacak bir sürü insan var. kripto paraya yeni başlayan bir insan olsam ben de "acun'un bildiği bir şey vardır." diye düşünürüm ve bu borsada işlem yapmak isterdim. haber içeriği kripto para borsası ile ilgili değil, sadece sahibinin ve orada danışmanlık hizmeti veren kişinin yaptıkları başka işlerle ile alakalı. her şey birbirine girmiş. forex olmuş kripto para, kripto para olmuş tokatçı. neyse ozan tufan fotoda pek de memnun değil gibi.

kaynak: https://www.sozcu.com.tr/2023/gundem/sibergoz-operasyonunda-ece-pulas-da-tutuklandi-7876067/

https://www.tomya.com

daha önce burada bir yerlerde yazmıştım. bunun başındaki adamın çok garip bir hayat öyküsü var. amerikalı bir yazılım firması ufak çaplı işler için uzaktan bu adamı çalıştırıyor. o ana kadar bu tipte kaç kişi ile çalışmışlarsa mennun olamamış firma. 1-2 derken herif bildiğin her işi yapıyor. daha sonra amerikalı arkadaşlar "lan gel şurada bir konferans var. gel de gülcemalini görelim". diyorlar. bizim hindu ağada para yok. bu yüzden cemali kendisinde kalıyor. ama piç çok yetenekli yoksa tipini sikeyim sen nesin lan derler. neyse birkaç konferans teklifinden sonra bu pinti amerikalılar "al lan göt, uçak biletin bizden." diyerek herifi getirtiyorlar. geliş o geliş diyorlar azizim, herif yürüdü gitti.

özet: @bobita, polygon'un pek de umrunda olduğunu sanmıyorum bu durum karşısında:)

ilk postta anlatılan konu hakkında bir yazı: Polygon’un Sırrı: DraftKings’e Milyonlar Ödemek

dün arkadaşlara fenerbahçe akşam rezil olur o yüzden dalganızı şimdiden geçin demiştim. bu uyarılarımı nedense kimse ciddiye almadı ama bugün benimle dalga geçen olmadı. hatta ne kadar vizyon sahibi olduğumdan bahsedenlerin sayısı bayağı arttı ehehe. neyse beşiktaş maçının skoruna bakıyorum ulan dedim bu kadar mı kötüler diye düşünmeden edemedim. tabii arada kafam bizim maça gidiyor bakalım ne olacak?
bizim maç 2-2 olduğu anda aha dedim ikinci yarı belki biraz hareketlenme olur dedim yok arkadaş. kalede livakoviç olmasaydı bir bu kadar daha gol yerdik. beşiktaş'ın tarihi rekorunu kırmaktan son anda kurtulduk. yahu stoper bölgesinde neredeyse ben oynayacağım arkadaş. böyle bir sakatlık listesi olmaz. ben olsam kalkıp bu takımın sağlık ekibine bir ayar çekerdim.

diğer şehirler nasıl bilmiyorum ama istanbul'da son dönemde moda olan bir kahvaltı çeşidi daha var. bu da açık büfe olarak geçiyor ama kilo ile kahvaltı ediyorsun. açık büfe şeklinde yer alan tezgahta peynir, simit, poğaça, zeytin, domates, salam ne ararsanız var ve siz bunları tabağa koyup en son olarak tartıda tartıyorsunuz. çıkan sonuca göre ödeme yapılıyor. oğlum son yıllarda bu sektörde bundan daha saçma bir olay gördüm mü bilmiyorum. kilo ile kahvaltı etmek nedir arkadaş?
geçen böyle bir yere gitmek zorunda kaldım ve tam tamına 400 gramlık yemek yedim. o gün kahvaltıdan başka bir şey yemedim. gerçi insanların tabaklarına bakınca neredeyse herkes tabaklarını süpürmüştü. sanki klasik açık büfe/serpme kahvaltı sisteminden daha iyi ya da herkes çok açtı.

dün ya da ondan önceki gün ben elimdeki tüm agrotech kardeşleri salmıştım. bakmayın kurumsal yatırımcının bu kadar çok pay aldığı bir hisse senedi olarak gayet güzel bir performans gösterdi. bunda büyük ihtimalle kendisi ile birlikte halka arz olan binho ve ekos'un güzel performans göstermesi etkili olmuştur. son halka arzlarda yaşadığımız hayal kırıklıklarına bu üç kağıt iyi geldi valla. tekrardan arzlar için umut ışığı geldi diyebiliriz. çok para çok.

columbia türkiye, fiyatlama konusunda saçmalıklar yapıyor. insan diyor ki türkiye'de millet sahtesini alsın diye bilerek burada yüksek fiyatla satışa çıkıyor. lan bu durumun başka bir açıklaması olamaz:))

özellikle 80'li yıllarda öyle markalı ürünler bulunması doğru değil çünkü ülke hem darbeden çıkmış hem de sovyet rejiminin sonlarında yaşıyorsunuz. 90'lı yılların bir bölümü de, sonuçta demir perdesi ülkesi şeklinde yaşadığımızı unutmayalım, sade bir yaşantı ile geçiyordu. ne zaman kapitalizm bize de tam anlamıyla ulaştı işte o zaman kıçımızdaki donun rengi değişti millet.

neyse bizim halkımız pahalı eşya almayı sever. utanmadan "bak ben bunu bu kadar aldım." şeklinde hava atmayı sevdiği için her marka bize istediği fiyattan geçirmekte serbest.

amk öyle bir gruba düştük ki hiçbir takımın adını söyleyemiyoruz.
takımda djiku ve becao zaten yok. samet avrupa kadrosuna yazılmadığı için, serdar da sakat olduğu için stoper bölgemiz tam anlamıyla bir boşluktan oluşuyor. normalde bu bölgede oosterwolde oynuyordu ama ferdi'nin de yaşadığı ufak bir sakatlıktan dolayı bu bölgede oynayacak isim kalmadı. stoper olarak genç yusuf akçiçek ilk 11 çıkacak. sol bek olarak osturu reis yazılmış hep ama ben ismail kartal'ın yerinde olsam bu bölgede açık oynayan isimlerden birisini çekerdim. crespo'nun stoper oynamasından daha iyi olur. umarım bu maçta başka bir sakatlık daha yaşamayız, cidden can sıkıcı olmaya başladı.

not: bu saatte maçı izleyeceğiz, sonra ertesi sabah erkenden kalkıp işe gideceğiz. böyle saat uygulaması olmaz olsun ya.

adamlar bizden altay'ı aldığı zaman dalga geçmiştik ama onana o galatasaray'a karşı 2 maçta da o kadar kötü bir performans gösterdi ki herifler haklıymış lan. son dönemde şampiyonlar ligi'nde izlediğim en kötü kaleci performansı. beşiktaşlı pancu kalede olsa inanın 2. golü yemezdi:)
hayır, bu herif inter'de bu kadar kötü değildi, ne oldu da manu'ya geçince kafası böyle gitmiş anlamadım valla.
bunları yazdım diye galatasaray'ın beraberliğine laf atıyorum sanılmasın. keşke biraz daha zorlayabilselerdi de sahadan 3 puanla ayrılsadı aslanlar. maç ile ilgili ilk postumda nelsson nasıl bir performans sergileyecek diye sormuştum. ne olursa olsun kaan ile maça başlamaları çok daha iyi oldu. hata yaparsa yapsın en azından elinden geleni yapmaya çalıştığını herkes biliyor.

son: keyifli bir maçtı.

galiba bugün 3 milyon lottn fazla olarak satış gerçekleşti. seansın açılışında tavanı bozsa da tekrardan tavana döndü ama ben de forumdakiler gibi uğraşmadım ve iki hesabımda da direkt olarak satış emrini verdim. genelde satış sayıları artış şu şekilde oluyor:

1. gün: 1 milyon satış
2. gün 3 milyon satış
3. gün 5 milyon satış ve tabana rahmet okutuyorlar.

binho'nun özellikleri tarkim gibi birkaç gün daha tavan gidecek gibi duruyordu ama bugün ya bizlere oyun yaptılar ya da dediğimiz gibi artık en fazla bir gün daha tavan yapacak gibi.

ilk haber: microstrategy elindeki 750 milyon değerindeki hisse senetlerini satıp daha fazla bitcoin almayı planlıyor.
ikinci haber: microstrategy, 36.700 dolar civarlarından yaklaşık 16 bin adet bitcoin satın aldı. verilen para 593 milyon dolar.

bu lavukların yaptığı işlemler bugüne kadar neden bitcoin ile ilgili bir gelişme yaratmıyor? artık piyasa iyice alıştı mı yoksa hacim o kadar yüksek ki lan para mı bu diyor insanlar?

hocam cz'nin bu yaptığı hareket dışında yapacağı tek şey ortadan kaybolmaktı. ama bu kaybolma öyle böyle olmayacak, ölene kadar kimse kendisinden haber alamayacaktı. ee bunu yapınca zaten paranı kullanamayacaksın bu yüzden bir anlamı yok. binance borsası için ortaya atılan iddialar öyle hafif şeyler değil. belki bizim buradan bakınca basit gibi duruyor olabilir ama adamın yedi sülalesinin götünden kan alırlar orada.  kimliği de belli olduğu için suçlu değişimi olmayan ülkelerde "terörist" adıyla götünden korkarak yaşayıp gidecekti. şu an yaptığı en doğrusu.
ha satoshi diye birisi/birileri varsa sizce neden kimliği açık değil? ulan doları bitireceğim diye ortaya çıkardığın şey yüzünden adamı götünden tavana çivilerler.

bu adamı yakacaklar. cz'ye hapishane yollarının gözükmesi hem borsa açısından hem de bnb açısından son derece kötü bir durum. şu yükselişte bnb'nin kımıldamamasının en büyük nedeni de tam olarak bu. ulan piyasaya tamamen dexler hakim olsa hiç sevmezsiniz, coinbase gibi borsalar hakim olsa onu da biz sevmeyiz gardaş. bırakın cz'yi bir daha yapmaz lan.

dün bir yazı okudum. işte binance borsasına cezanın kesilmesi bitcoin eft'sinin önünü açmak için falan. herif demiş ki lan zaten işlemler binance üzerinden yürümeyecekti, bu yüzden konu ile alakası yok. bu da sevgili cz'nin götünün çizileceği anlamına geliyor. sam piçine o son tekmeyi atmayacaktın çinli aga!

hocam behzat ç. hangi yılda çekilirse çekilsin türkiye dışında bir ülkede karşılığı olmazdı. hatta ülkemizde anlaşılmayan, kimilerine göre "kaba" gelen bir dizi. börü için de aynısını söyleyebilirim. ülkenin terör ile yaşadığı mücadeleyi kimse bilmediği için karşılığını bulmak zor. amerika yapımlarının ırak ya da afganistan'daki yapımlarını izliyoruz çünkü sahip oldukları bu kültürü tüm dünyaya empoze etmişler. coğrafyaya yakın yaşamamız da bunda etkili ama sonuçta olayları anlayabiliyoruz. ulan ne güzel diziydin be börü.

manchester united kötü ve bu kötülüğünün yanına rashford'un eksikliğini de eklediler. hava şartları şu an istanbul'da hiç de iyi değil. gün boyu deli gibi yağmur yağdı, hatta gece inanılmaz bir fırtına vardı. umarım bu kötü hava şartları sahaya yansımaz. ha manu için yansısın o sorun değil. galatasaray'daki bana göre en büyük sıkıntı stoper sanchez'in olmaması. victor nelsson'un son performansını düşününce ne demek istediğimi sizler de çok rahat anlayacaksınız. takım patlarsa buradan patlayacak.