bence -ferdi hariç- fb'nin bekleri kötü... galatasaray bu konuda daha avantajlı. hatta şöyle bir örnek vereyim, okan buruk abdülkerim-nelsson-davinson ile üçlü savunma deneyip boey ve angelino ile 3-5-2'nin kanatlarını bile oluşturabilir ama ismail kartal'ın bu konuda eli kolu bağlı, yalnızca oyuncu rotasyonları ile kadroyu ve mevcut planı diri tutmaya çalışabilir, formasyon değişikliğine gitmek fb için intihar olur (bunun sebebi tabii ki fakirlik).

ayrıca, kaleci faktöründe de okan buruk çok şanslı. muslera biraz yaşlanmış olsa da hala alternatifsiz ve yıllardır onu zorlamayı başarabilmiş biri bile çıkmadı. fb livakovic ile kaleci problemini aşacak mı sorusu ise henüz net bir cevaba sahip değil.

güncel form durumları itibariyle ve hazır oyuncuların kıyası bakımından fenerbahçe biraz daha önde derseniz size katılırım ama kadro kalitesi bakımından galatasaray'ı daha iyi buluyorum.

bütün dünyada büyüme tahminleri revize ediliyor ve geri çekiliyor, adım adım resesyon tehlikesi yeniden canlanırken kimse satıcısını bulmakta zorlanacağı bir malın sahibi olmak istemez. altın kadim bir gelenek ve en değerli para birimlerinden biri (kadim değil ama bir diğeri bu forumda), doğal olarak bugün güçleniyor ama 30-40 yıllık grafiklere bakarsanız hareketlerinin her zaman çok yavaş olduğunu görürsünüz, hızlı bir rekor bekleyen hayal kırklığı yaşar...

ayrıca, faizden bu kadar çok medet ummak da saçmalıktan başka bir şey değil, enflasyonu faiz sopası ile dengelemeye çalışmak ancak bizim gibi ülkelerde çakma rolexi ile meşhur olmuş çakma ekonomistlerin dillendireceği şeylerdir...

"suriye'de ne işimiz var" diyenler, israil'in arz-ı mevud sınırlarını bilmesine rağmen şimdi de "bize ne oradan, her ikisi de aynı" masalları anlatıyor...

israil'de kaç kişi hapishanelerde biliyor musunuz? bırakın israil'in hapishanelere atıp çürüttüğü adamları, gazze'ye yapılan saldırıları protesto eden filistinliler bile mahmud abbas yönetimindeki batı şeria'da hapishanelere atıldı...

bir yandan toprakları gasp ediliyor (https://youtu.be/wQj_uk1LPuU), bir yandan hapishanelere atılarak hayatları gasp ediliyor; siz ise bu insanlara sessizce ölün çünkü biz gürültü istemiyoruz diyorsunuz.

filistin diye bir yer kalmadı zaten; merak etmeyin yakında filistinli diye birileri de olmayacak, biraz gürültüye katlanın, birkaç 10 sene içinde 200-300 km'lik alanda yaşayan 3 milyon insanın oluşturduğu açık hava hapishanesi de tarih olacak ama güneydoğu anadolu tehlike altına girdiğinde atm kuyruğuna girerseniz (nokta nokta)...

el değiştirme oranı çok hızlı yükseliyor, bu kesin bir fikir vermez ama hisseleri toplayan biri ya da birileri varsa satışları ile yönü belirleyebilir. bist'e yeni girenler biraz aceleci davranıyor ya da daha önceki satışlarda gördükleri karları gördükleri için hemen satıyorlar, bilmiyorum, görüntü iç açıcı değil ama tavanda bekleyen emiler yarın ve öteki günü de gösterir gibi gözüküyor.

ben birazı için yarın emir verip kalanı için ertesi günü bekleyeceğim, daha çok giderse de fark etmez canı sağ olsun, alan hayranı görsün, biz zaten spor olsun diye takılıyoruz burada...

yani bu ödülü messi'ye vermelerinin en mantıklı açıklaması "ağğbeii adam 37 yaşında, dünya kupasının da taze sahibi, bir daha da bu klasa çıkamayacak, son bir kere daha onurlandırılam" muhabbetiydi.

haaland daha çok genç, önünde parlak yıllar var ama bir sakatlık yaşarsa ne olacak? bir daha asla bu seviyeye çıkamazsa ne olacak? bunun binlerce örneğini görmedik mi? ödülü hak ettiği yılda messi'ye yapılan kıyağın kurbanı olacak. messi yaşlandığını hissettikçe çiftçi liglerine doğru kaçan ve hayatı boyunca premier ligde oynamamış bir futbolcu benim gözümde; son yıllarda kaçak güreştiği için aldığı ödülü hak etmediğini düşünüyorum...

sen beyaz türklere paspas olmaya devam et, siyasi analiz falan seni aşar, kahvehane dayısı gibi "ameriğğğa yaptı, siayey planladı bunları hep" deyip hedef belirledikten sonra altını istediğin zırvalarla doldurabilirsin zaten... uzaylılar yaptı dedikten sonra da altını istediğin zırvalarla doldurabilirsin, hedefi zaten baştan belirliyorsun ve bize hiçbir analitik veri sunmuyorsun, tam bir kahvehane dayısı anlatısı, yatay çizgili tişörtün de vardır senin... aslında, bu cahillik sana has bir durum değil, mahir kaynak diye bir adamın (sen tanımazsın, google'a bak öğren) bir iş kime yaradıysa o yapmıştır saçmalığından doğmuş bir ezberden başka bir şey değil sözlerin...

iç politikada bu kadar çok mülteci karşıtlığı varken ve bu strateji demokratik ortamda seçimlere negatif etki edebilecek bir seviyedeyken suriye'de mazlumların kanı dökülmesin diye ve sınırımızda bir terör devleti kurulmasın diye milyonlarca insana sınırlarını açan adam filistin için şov yapıyor da senin gibi bir beyaz türk paspası oturduğu yerde newshin izlerken her şeyi biliyor öyle mi?

sen tam bir cahilsin, beğenirsin veya beğenmezsin ama mahmud abbas filistin'in başkanı demişsin, filistin'de seçim yapılamıyor, mahmud abbas seçimden kaçıyor, halktan kaçıyor, halktan kaçıyor ama israil'in hastane vurduğu günde buraya bir yahudi olarak geldim diyen adamla şakalaşabilen bir başkan...

bak, sen bu işlere girme, sen beyaz türklere paspas olmaya devam et, sana o yakışıyor...

tarım teknolojisi gelişirken, gıdaları saklama kabiliyetimiz gelişirken ve lojistik avantajlarımız gelişirken dünyada aç insan kalmaz diye sevinenler olmuştur muhtemelen... gelinen noktada derdimiz açlık değil aşırı tokluğa(!?) bağlı problemler...

obeziteye karşı tek çözüm bence sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite ama bunlar çok zor şeyler olduğu için küçük bir operasyon olan mide küçültme operasyonu da fena bir çözüm olmaz. zaman zaman gazetelerde merdiven altı işletmelerde yaşanan bazı feci kazaları haber olarak okusak da %100 netice veren bir işlem olduğu için obez biri olsaydım ilk tercihim olurdu (ameliyat tavsiyesi değildir, ben yatırım tavsiyesi bile vermem)...

city, united'ı yendi ama city'nin ilk golüne zemin hazırlayan penaltı biraz tartışmalı gibiydi, hojlund'un müdahalesi var mıydı ya da müdahalesi varsa bile gerçekten penaltıya neden olabilecek bir müdahale miydi anlamak zordu. tabii ki niyetinin çok iyi olmadığını söylemek mümkündü ama bu pozisyon orta sahada bir yerde yaşanmış olsaydı hakem faul bile vermezdi.

united bu maçta beklediğimden de iyiydi; onana harika kurtarışlarla united'ı maçın içinde tutmaya çalıştı, hojlund cömertçe harcadığı pozisyonlarla onana'nın tam tersi bir görüntü verdi. united skorda eşitliği yakalayamadıkça daha çok yüklendi ve daha çok yüklendikçe city'ye daha fazla gol pozisyonu verdi; haaland takımının ve kendisinin ikinci golünde arka direkte bomboştu...

arda güler'in oynamasını herkes gibi ben de çok istiyorum ama maç kadrosuna bakınca "bu çocuk nasıl oynasın ya" dedim. real madrid'in teknik direktörü ben olsam ve arda'ya bir kıyak geçmek istesem şu futbolculardan hangisini kadrodan çıkarırım diye düşündüm ama bir cevap bulamadım.

bellingham
kross
modric
camavinga
valverde
tchouameni

belingham'ı kimse çıkartamaz, bellingham ancelotti'yi çıkarır. kross ve modric belki artık biraz yaşlı ama çok tecrübeli futbolcular, ancelotti onları oyunun gidişatına göre hamle oyuncusu olarak kullanıyor. camavinga, valverde, tchouameni; off offf, arda sen nasıl bir cendereye düştün böyle be abicim...

öncelikle, twitter'da vs. görülen tipler bu forumda genel olarak eleştirilen karakterlerdir (ki böyle bir şey gerçekten haklı gerekçelere dayandırılarak yapılıyor), siz de onları eleştirmenize rağmen hedef olarak çizdiğiniz profil ile onların verdiği görüntüden farklı bir portre oluşturmamışsınız. bence konunuz büyük bir çelişki örneğinden oluşuyor... bence piyasayı kavrayan ve tecrübesi ile tatmin edici miktarlarda paralar kazanan insanlar bu gibi şeylere önem vermezler. piyasada sözü geçen biri olma eşiğine ulaştığınız gün piyasa ile olan ilişiğinizi kesersiniz...

halk kimi neden seçtiğini ve seçeceğini çok iyi biliyor, zaten bunu sandığa iradesiyle de yansıtıyor. önemli olan çağdaş ve medeni toplumlar gibi halkın tercihlerine ve iradesine saygı duymayı öğrenmektir. özgürlüğü biz verdik masallarıyla ortalıkta dolaşırken darbelerden medet uman ve bu uğurda ellerinde ordu göreve pankartlarıyla dolaşanlara inat "milletin iradesini ve demokrasiyi" savunacağız. halka tepeden bakan ve kendini halkını aşağılayan, süngülerin üzerine kurdukları despotizmi özleyen frenk mukallitlerine inat kendi değerlerimizi koruyacağız ve oyumuzu bunları gözeterek kullanacağız, yoksa kıytırık birkaç vaat kimsenin umurunda değil.

isabetli bir konu olmuş ama gözden kaçmış, konunuzu ara sıra güncelleyerek genişletseymişsiniz daha iyi olabilirmiş ama bu hali bile kesinlikle bir tebriği hak ediyor...

ben coinleri kategorilerine ayırma ve ona göre sepet oluşturma fikrine çok sıcak yaklaşıyorum, bu nedenle böyle dönemlerde en çok demirlediğim limanlar merkezi borsaların tokenleri oluyor çünkü ai projeleri veya herhangi bir kategoride bulunan projeler hareketlendiğinde borsalar da hareketlenmiş oluyor ve en az onlar kadar pastadan pay kapıyorlar. tabii ki trendi takip etmek her zaman daha önemli (bu konuda olduğu gibi) ama tüm kategoriler arasında en güvenli liman onlar oluyor benim için...

yeri geldiğinde beşiktaş'ı bile acımadan hunharca eleştiren biri olarak tarafsıza yakın olduğunu düşündüğüm kişisel görüşlerimi söylüyorum ki galatasaray fenerbahçe'den çok daha iyi bir takım ama okan buruk elindeki malzemeyi verimli kullanamıyor, ismail kartal ise elindeki yetersiz malzemeye rağmen harika bir iş çıkarıyor, rotasyon mevzusu bile ismail kartal için başlı başına bir destan olabilir, elbette herkes fenerbahçe'nin iskelet kadrosunun rotasyona mecbur olduğunu ve ismail kartal'ın yapması gerekeni yaptığını söyler ama bir adamın her tercihi bu kadar mı isabetli bu kadar mı doğru olur be kardeşim, adam hacdayken ne dua ettiyse artık kabul olmuş galiba... :)

tusd havuzu bazen bu yüzden avantajlı oluyor ama bnb havuzu bile yeterince tatmin edici miktarlarda coin/token vermiyorken daha dar bir havuz olan stabil havuzlar haliyle daha büyük hayal kırıklıkları yaşatıyor...


9gag'ın bir ara aylık 70-80 milyon ziyaretçiye ulaştığına dair haberler dolaşıyordu, bu tarz coinler genelde ana projenin destekçilerinin tamamına erişemezler ama bu rakamın az birazı bile memeland'a kaysa çok çılgın tablolar ile karşılaşabiliriz.

benim bir milyon tane bitcoin'im olsa 10 kuruşunu böyle işlere yedirmem, belki günlük al-sat yaparım, doge de alıp sattım ama memeland veya diğer ıvır zıvırları satın alıp cüzdanımda saklamam (hastalık-mastalık bulaşır neme lazım, tövbe bismillah :d).

https://twitter.com/odatv/status/1718701478431391898

ancak cumhuriyeti kadınların giyim kuşamı ile ölçen insanlardan beklenecek türde bir davranış...

gerçeği, bu arkadaşların daha önceden kuran ayetleri ile dalga geçtiği iddia edilen bir şarkısı da vardı (ki bence açık bir şekilde öyle). https://www.haberturk.com/magazin/muzik/haber/844821-lem-yelid-ve-lop-yutar


bunlar beni hiç şaşırtmıyor, normal şartlarda normal zeka düzeyine sahip bir insan "neden bizim nükleer santralimiz, arabamız, uçağımız, helikopterimiz, füzemiz, hava savunma sistemlerimiz yok, biz 100 yıl boyunca ne yaptık, hep izin mi yaptık" der...

bunlar kadınları giyim ve kuşamları üzerinden gericilikle itham edip küçük kız çocuklarını üniversite kapılarından geri döndürdüklerinde ve "içiyoruz ağbbiiee" dediklerinde cumhuriyetçi olduklarını sanan insanlar...

böyle bir yüz yıl beni mutlu etmiyor; mutlu azınlıkların başkalarına saldırdığı ve onları ötekileştirdiği; bu ülkeye hiçbir katkıları olmamasına rağmen tapulu mallarıymış gibi davranmaları; yok arkadaş, benim gibi onurlu ve şerefli bir insan buna razı gelmez, insan bir kere doğar ve bir kere ölür, benim başka şansım da yok seçeneğim de yok, tek varlığım bu hayatım ve ben onu onur ve şeref ile taçlandırmak istiyorum...

bu tarz dolandırıcılık girişimleri her sektörde var... kripto paralar merkeziyetsiz yapıları gereği ve anonim olma iddiaları nedeniyle bu tarz dolandırıcılık girişimlerine karşı daha savunmasız. aslında kripto paralar savunmasız değil de yatırımcılar daha savunmasız desek daha doğru olur.

bugünlerde piyasalar biraz yeşillenmeye başladı, dolandırıcılar için inlerinden çıkma vakti, hem de kış ayı boyunca inlerinde geliştirdikleri yeni yeni taktiklerle çıkacaklar, ben çok tecrübeliyim bana bir şey olmaz demeyin ve her zaman dikkatli olun.

itibari para birimleri enflasyonist yapıları gereği arzı sabit para birimlerini her zaman roketler. kriptoparalara ekstra bir talep oluşmasa bile elinde bitcoin veya ethereum tutan biri kapitalini büyük oranda korur...

ben eskisi kadar ta ile uğraşmıyorum ama bu işlere harbiden az buçuk ciddi anlamda mesai harcamış biri olarak şunu söyleyebilirim ki ta kullanarak zamanlama hakkında konuşabilecek seviyede olan insanların sayısının çok az olduğunu biliyorum (ben onlardan biri değilim, tövbe ettim o işlere). fa kullanarak zamanlama oluşturacak birinin de halvingten başka söyleyeceği hiçbir şeyi ciddiye almak mümkün olmaz...

kısacası, bence zamanlama konusunu fazla kafaya takmamak gerekiyor, sağlam malda olmak ve sağlam malın üzerinde dirayetli davranmak her şeyden daha önemli bu piyasada...

mourinho roma'da kalmak istemiyor, ayrılığı çoktan kafasına koymuş ama yine de işini yapıyor benim gözlemlediğim kadarıyla... bu sezon roma'da dybala ve lukaku takımı farklı bir noktaya taşıdı ve işin ilginç yanı bu iki isim bu sene transfer edildi. dybala çok kritik maçlarda takımı tek başına sırtladı. sezon başında arap ligine gidecek mi yoksa gitmeyecek mi tartışması dönen lukaku morinho ile bu sezon şimdiden 8 gole ulaştı. dybala bedelsiz olarak transfer edildi, lukaku'nun yüzüne bakan yoktu (chelsea taraftarları gelmesin diye eylem yapacaktı neredeyse...).

mourinho roma'da istediği transferleri yapamadığı için mutsuz, bu sezon bir şeyleri değiştirebileceğini sanmıyorum, şampiyonluğa oynayamaz ama ligin sıralamasını belirleyecek maçlar onun önünden geçebilir...

bu arada, inter taraftarının lukaku'yu bu maçta hoş karşılamayacağına eminim, eski dosttan düşman olmaz tirişkası büyük bir yalan olduğunu yine ispatlayacak...

galatasaray'ın bayern münih maçı gerçekten çok tempolu geçti, aynı bayern münih ligde bugün 8taş yaptı darmstat'a... bayern münih maçından sonra rizespor deplasmanında galip gelmiş olmaları onlar için önemliydi ve kazandılar...

ayrıca, ne muhabbettir bilmiyorum ama rizespor'un galatasaray'a karşı sürekli bir yükselme durumu var. aralarındaki muhabbetin ne olduğunu bilmiyorum, aynı klasmanın takımları da değiller, bir galatasaray ve fenerbahçe rekabetinde veya galatasaray ve beşiktaş rekabetinde bu tarz yükselmeleri biraz normal karşılarım (hoş karşılamasam da) ama rizespor'un galatasaray'a yükselmesini asla normal karşılayamıyorum. bilader sen git trabzon ile veya samsun ile çekiş, hatta hiç çekişme, hep kardeş ol ama illa biri ile çekişeceksen dengin olan birini bul...

kurtuluş savaşında hem cephede canı pahasına mücadele etmiş hem de cephe gerisinde hizmet vermiş anadolu kadınına, analarımıza, binlerce can feda olsun! cumhuriyetimizin 100. yılında emeği geçen onlardı, başkaları değildi.

cumhuriyeti onların sayesinde kazandık, yine onların sayesinde koruyacağız; frenk mukallitliğini gelişmişlik zanneden, halkın bir yarısı aç bir haldeyken burjuva devrimciliğine soyunan tescilli anadolu insanı düşmanları ilk felakette yine atm kuyruğuna girecektir muhtemelen...