'Kupa'da bir taşla üç kuşTolga Özkalfa, Sosa'ya kafayı takıp "Bu adamı oyundan atacağım" tavrı takınınca, Şenol Güneş oyuncusunu hakem Tolga Özkalfa'nın hışmından korumak için oyundan alıyor. Beşiktaş'la uğraşanlar sadece Süper Lig değil, Ziraat Türkiye Kupası'nda da operasyon için düğmeye basmışlardı.
Çünkü Beşiktaş, Torku Konya engelini geçerse yarı finalde Beşiktaş-Fenerbahçe eşleşmesi olacağı statü gereği belli. Bu durumda iki takım ligden sonra Ziraat Türkiye Kupası'nda da kozlarını paylaşacak ve gücü yeten öne çıkacaktı.
Elbette bu Beşiktaş-Fenerbahçe yarı finali Aziz Yıldırım'ın her fırsatta itibarsızlaştırmaya çalıştığı Türkiye Kupası'na büyük bir heyecan ve kalite katacak, hem de yine Aziz Yıldırım'ın her fırsatta saldırdığı yayıncı kuruluşu da mutlu edecekti.
İşte bu nedenle Ziraat Türkiye Kupası'nda Beşiktaş'ı saf dışı bırakmak bazıları için bir taşla üç kuş vurmak anlamına geliyordu. Hesapları tutarsa Beşiktaş moralman çökecek, yayıncı kuruluş zarar edecek Fenerbahçe ise daha zayıf bir rakiple yarı final oynayıp fazla yıpranmayacaktı.
Rövanşa dikkat
Konyaspor, hakem Tolga Özkalfa ve yardımcılarının fahiş hatalarıyla Beşiktaş'ı İstanbul'da 2-1 yenince hesaplarının ilk bölümü tutmuş oldu. Şimdi rövanş maçında aynı hakem rezaletlerinin yaşanıp yaşanmayacağını hep birlikte göreceğiz.
Bu noktada altını ısrarla çizmek istediğim konu şu; Aziz Yıldırım'ın her açıklaması hakemler ve MHK nezdinde yankı buluyor ve de sanki lig ve Ziraat Türkiye Kupası bu açıklamalar paralelinde dizayn ediliyor.
MÜFTÜOĞLU VE DUBLE GENCERLER
Serkan ve Koray Gençerler isimleri, Beşiktaş tarihine geçmiş durumda. 2003-2004 sezonunda Beşiktaş 11 puan öndeyken "Biz şampiyon oluruz" diye açıklama yapanlar ve iddialara göre ligin devre arasında, 11 puan gerideyken, şampiyonluk garantisi almış gibi İsviçre'ye 3 yıldızlı 300 bin adet forma siparişi verenler; lig sonunda haklı çıktılar. O sezon Beşiktaş ince kıyım falan değil, açık açık satırla doğranırken ön plana çıkan hakemlerden biri olan Kuddusi Müftüoğlu'nun bugün MHK Başkanı olması ilginç. Yine o sezon Diyarbakırspor maçı başta, Beşiktaş'ın puan kaybettiği maçlardaki uydurma ofsayt bayraklarıyla Beşiktaş'ın gollerine engel olan Koray ve Serkan Gençerler'in bugün hem lig, hem de kupadaki kritik maçlarda Beşiktaş maçlarında görev almaları ve hatalı kararlar vermeleri son derece manidar.
BEŞİKTAŞ'A OPERASYON
Hasan Doğan sezonunda , rahmetlinin tarihe geçen sözü akıllara geliyor.
Rahmetli Hasan Doğan, 2003-2004 sezonunda Kartal 11 puan öndeyken futbol aleminde yaşananları "Beşiktaş'a operasyon yapıldı" diye tarihe not düşmüştü. Bu sezon yaşananlar o günleri hatırlatıyor...
Beşiktaş'ın en etkili iki silahı Sosa ve Oğuzhan malum... Ziraat Türkiye Kupası'nda, diş hekimliğini hakemliğe tercih etmiş olan Tolga Özkalfa Konya maçına atanıyor ve adeta Sosa'yı oyundan atmak için çırpınıyor... Dikkat!
Geliyoruz lige Başakşehir maçında Ali Palabayık sahne alıyor ve Beşiktaş'ın can damarı Oğuzhan'ın bileğini kasten kırmaya yönelik hareketi burnunun dibindeyken göremiyor...
Ali Palabıyık'ı en çok savunan, her fırsatta "Bu çocuk gördüğünü çalıyor" diyerek öven, destek veren Erman Toroğlu bile Başakşehir-
Beşiktaş maçında 2 metre önünde Oğuzhan'ın ayağını kırmaya çalışan Başakşehirli oyuncuya kart göstermek şöyle dursun, faul bile vermeyip ilk yarıyı bitirdiğini görünce isyan edip, A Spor'da yayımlanan 'Takım Oyunu'nda; "Kafam karıştı, Ali Palabıyık hakkındaki düşüncelerime artık soru işareti koyuyorum, geri alıyorum" diyerek güvenini geri çekti resmen.
Devre dışı bırakın
Sanki birileri "Oğuzhan ve Sosa'yı devre dışı bırakın" diye talimat vermişçesine yaşanıyor olaylar.
Sanki birileri ligi karanlık günlere geri götürmeye çalışıyor.
Sanki birileri ligin akışını değiştirme uğraşında.
İşin ilginç yanı rakamlar da yaşananların inanılmaz çelişkili olduğunu ortaya koyuyor...Örneğin son maç hariç faul rakamlarına bir bakalım...
Ligin en çok faul yapan iki takımından biri Gençlerbirliği, diğeri Fenerbahçe... Beşiktaş ise bu konuda sonuncu! Diğerlerini bir yana bırakıp yarışan iki takımın rakamlarını inceleyelim ve çarpıcı tabloyu görelim... F.Bahçe takım olarak 373 faul yapmış, Beşiktaş ise 244... Buna karşılık Fenerbahçeli oyuncular 56 sarı, 1 kırmızı kart görürken Beşiktaş takımı 42 sarı, bir kırmızı kart görmüş... Yani Beşiktaşlı oyuncular yaptıkları 5.8 faule karşılık sarı kart görürken, Fenerbahçeli oyuncuların kredisi çok daha fazla olmuş ve ancak 6.6 faul yapınca kart görmüşler...
Şimdi gelelim zurnanın zart dediği yere... Rakipleri Fenerbahçe'ye 337, Beşiktaş'a ise 351 kez faul yapmışlar. Dikkat edin, Beşiktaş'a daha çok tekme atılmış... Dananın kuyruğunun koptuğu yer ise tam da burası, Fenerbahçe'ye 337 kez faul yapan rakipler, 8 kez kızarmışlar... Yani Fenerbahçe'ye yapılan 42 faulün karşılığı bir kırmızı kart olmuş. Peki Beşiktaş'ta durum ne; rezalet! Beşiktaş'a 351 kez faul yapan rakipleri sadece bir kez (MİY maçı) kırmızı görmüşler...
Kime ceza, kime ödül
Yani bu rakamlara göre Beşiktaşlı oyuncular faul yaptıkça cezalandırılırken rakipleri adeta ödüllendirilmiş.
Fenerbahçe'ye gelince işin şekli sarı-lacivert renkler lehine değişmiş.
Kanarya nasıl olsa hakemler kart göstermeye çekiniyor rahatlıyla bol bol faul yapmış, rakip atakları kesmiş, hakemler de göz yummuş. Buna karşılık Fenerbahçe'ye faul yapan takımların canları yanmış tam sekiz kırmızı kart görmüşler; Kasımpaşa (iki kez), Eskişehir, Kayseri, Mersin, Trabzon, Rizespor, Başakşehir...
Dahası, Eskişehir, Rize ve Kasımpaşa maçlarında hakemler hem rakibe kırmızı kart göstermiş, hem de Fenerbahçe lehine penaltı (Rize maçında iki tane birden) vermişler...
Penaltı demişken hemen Pereira'nın "Hakemler bize penaltı verirse eşimle pasta keseceğiz" sözleri geliyor akla. Ne hikmetse Portekizli'nin bu "feryadından" sonra hakemler Fenerbahçe lehine 4 maçta tam 5 penaltı vermişler ve bunların 2 tanesi tüm Türkiye'yi güldürecek cinsten komik penaltılar olmuş...
Tokat'ı bitirdiler
Bitmedi... Şimdi de Beşiktaş ve Fenerbahçe aleyhine hata yapan hakemlere bakalım...
Önce şunun altını kalın kalın çizelim ki, Beşiktaş aleyhine hata yapıp "sürgüne" giden hakem yok...
Buna karşılık, 6 Aralık'ta Gaziantep maçında, Fenerbahçeli Hasan Ali'yi oyundan atan Serkan Tokat, şimdi dikkatli okuyun lütfen; o günden sonra bir daha Süper Lig'de düdük çalamamış... İki Ziraat Türkiye Kupası, iki de PTT 1. Lig maçı yönetmiş.
Daha önceki istatistiklerine bakarsak Tokat'ın neredeyse düzenli olarak her ay Süper Lig'de 1 maç aldığını görüyoruz. Yani, Fenerbahçe aleyhine kırmızı kart çıkaran hakemi MHK ağır şekilde cezalandırmış ve diğer hakemlere açık bir gözdağı verilmiş.
Hakem alemi böyle durumları "sinyal" verilmesi olarak değerlendirir, aleni şekilde sinyalizasyon sistemi çalıştırılmış...
Daha önemlisi, Aziz Yıldırım kaybedilen bir maçtan sonra, "O yardımcıyı hatırlayın; hani bariz gol şansından kırmızı verdiğini söylemişti, hani şiddetli hareketten değil de bariz gol şansından kırmızı vermesi için uyarılmıştı" diyerek tüm hakemlere Serkan Tokat'ın başına gelenleri hatırlatmış ve gözdağı vermişti..
Adı Kartal Haşlama!
Şimdi, 35 yılını bu mesleğe vermiş, 235 adet şikeyi bir şekilde araştırmış, 2003-2004 sezonunda yaşananları "Kartal haşlama" olarak manşetlere taşımış tecrübeli bir gazeteci olarak Kuddusi Müftüoğlu ve Bünyamin Gezer nezdinde tüm MHK'yi uyarıyor, Beşiktaş eski Başkanı şimdiki TFF Başkanı Yıldırım Demirören'in de dikkatini çekiyorum; bu işte bir iş yok mu beyler! Kimse aptal değil, hiç kimse tarihte yaşananları tekrar ettirip milleti uyutacağını zannetmesin... Bu adaletsizliklerinize devam ederseniz Türk futbolunu kaosa sürüklersiniz.
Adaletin olmadığı yerde huzur olmaz, tribünler dolmaz, futbol futbol olmaktan çıkar "ayak oyunu" olur... Dikkat!..
Dikkat!... Dikkat!
Alın teriyle yarışsınlar
Lütfen, futbolu katletmeyin, çünkü hepimiz aynı geminin içindeyiz... Suyun akışına karışmayın, bırakın şampiyon, alın teriyle belli olsun, dış müdahalelerle değil. Tertemiz bir futbol yaratma gibi bir niyetiniz olmadığı malum ama hiç değilse daha fazla kirlenmesine izin vermeyin.
Rakamlar meydanda, Beşiktaş ve Fenerbahçe maçlarında hata yapan hakemlerin sonrasında ödül mü, ceza mı aldıkları gün gibi ortada, Sosa, Oğuzhan gibi yıldızlara yapılanlar net, kimse kıvırmasın, şapkanızı önünüze koyup düşünün.Kuldan utanın, o konuyu önemsemiyorsanız Allah'tan korkun!
http://www.fotomac.com.tr/yazarlar/turgay_demir/2016/02/16/kupada-bir-tasla-uc-kus