aga çok para dediğin hayat standardının yükselmesi ve özgürlüğünün artması demek yani
beğenmediğin bi semtte şehirde ülkede yaşıyorsan taşınabilirsin
sevmediğin bir işte çalışıyorsan istifayı basabilme özgürlüğüdür
araban arıza yapıyorsa gidip sıfır merco çekebilmektir
hastalanırsan ssk bağlıca yerine florence nightingale ya da houston'da tedavi olabilmektir
yaşlanırsan darülaceze yerine darüşşafaka'ya gidebilmektir (hoş çok param olsa orda da işim olmaz da)
Bunu her yapabildiğinde mutlu olursun ama bir yerden sonra bu "alışkanlık"tan ötürü Serotonin dozajı azalır. isteklerinden engellendiğindeyse negatif hâle gelirsin üzülürsün.
Ama bizim millette bir sendrom var para isteyene "Allah'tan belasını istiyor" gözüyle bakılır ve hemen "hayırlısı, hayırlısını iste, Allah çok verip de azdırmasın vs" tarzı yaklaşımlarla zenginlikten korkan insanlar yetiştirdik. onun içüüün netekim fakir ve hâline şükreden (aslında isyanlarda) gelişemeyen, zengine karşılıksız yaltaklık yapıp fakiri küçümseyen bir toplum olduk.
mutluluk görece bir kavram: herşeyin olup da mutsuz olabilir misin? evet ama öyle mutsuzluğu fakir mutsuzluğuna tercih ederim.
+İnsanda ahiret inancı varsa öteki dünyada ya azap ya mükafat olduğunu bilir. bu inanç yoksa tek dünya kalıyor onda bari müreffeh ve özgür olmayı istemesi lazım bana göre.
bazıları da iki dünyada mutlu olmayı kendince "haram" kılmış onlara ayrı bir kılım. Hemen aklıma Süleyman as geliyor hem dünyada hem ahirette tabiri caizse Kral! Ha dünya sevgisini kalbine değdirmemiştir o ayrı zaten "dünya" da genelde böylelerine gülüyor, kendisini arzulayanlara hep kelek atıyor.
netice itibariyle 100 yıl yaşasan 36525 gün eder, parası olan hergün ayrı bir hazzın tadına bakar, farklı bir planı hayata geçirebilir, plan için bile adam tutar, tabii bu benim dediğim için SAĞLAM para lazım