İşin içinde rant olduğundan hiç şüphem yok, fakat İstanbulda yaşamadığım için tam bilemiyorum orada yaşayanlar aydınlatsın bizi, geçmesi planlanan bölgede maden ocakları, taş toprak ve yerleşim yeri olmadığı söyleniyor, o halde şöyle bir mantık yapmak lazım bence;
Eğer şu anda o bölgede arsa fiyatları 10 lira ise,
Kanal yapıldıktan sonra arsa fiyatları 100 lira olacak ise,
Proje işe yarayıp oralar oturulabilir kent haline geldikten sonra fiyatlar 1000 lira olacak ise,
Ne kanalı ne araziyi oradan kaldırıp başka ülkeye götüremeyeceklerine göre Katarlılar da alsa İstanbul genel olarak gelişmiş, zenginleşmiş olur kanımca, arazi meselesine veya kimin oraları kapattığına çok takılmamak gerekir.
Ama bu proje yapılırken maliyeti (üzerinden geçecek köprüler, yollar vb) tüm halka (Örneğin Antalyada ki adama) yansıtılıp, zaten zorda olan milletin sırtına bir kambur daha yüklenecekse, yani devlet veya belediye bunu bir şekilde sübvanse edemeyecekse yukarıda yazdığım her şeyi unutun görmezden gelin.
Arsa fiyatları üzerinden İstanbul halkı değil arsa sahipleri zengin olmuş olur. Bu proje aynı zamanda İstanbul'un nüfusunu da yükseltir zaten 15 milyon nüfusun en fazla 7-8 milyonu İstanbul'un kapasitesine uygun.
Bu proje yapılırsa yap-işlet-devret yöntemi ile yapılacak çünkü kasada para kalmadı. Geçiş garantisi verilecek ve dünyanın en salak projesi olarak tarihe geçecek. Evet, 82 milyon bu aptal projenin parasını yıllarca ödeyecek gelen elektrik faturasında Fransa'da olan sistem yok ki devlet KDV, ÖTV adı altında 3.köprü, 3.havalimanı ve tüm yap-işlet-devret parasını vatandaştan gizlice alıyor.
Bu konuda diğer siyasete malzeme olan konular gibi çok kirlendi. Geçen gün eski G.Kurmay başkanı çıkıp Sevr'i falan gündeme getirdi, batısını kaybederiz falan gibi şeyler konuştu.
Yani öyle veya böyle bize bir faydası olacaksa tamam oturup, konuşalım yapalım tamam. Ama bence iki sorun var. Birincisi bunun her türlü analizi iyi yapılmalı. Oradaki deniz yaşamı ve ekolojik dengede dahil her şey etkilenecek. Burada en doğru seçim gerçekten bu kanalın yapılması mı bunu "gerçekten" incelemeliyiz. Bakın burada getirisi, götürüsünden fazlaysa falan demiyorum. Götürüsü olmayacak şekilde yapmalıyız bu işi. Bunu sadece ekonomik düşünmek doğru değil bana kalırsa. İkincisi ise zamanlama. Böyle büyük bir şeyi oldu bitti ye mi getireceğiz? Ekonomik olarak şu an önceliğimiz olmalı mı bu?
En münasibi, benim düşünceme göre, yıllar da sürse önce tüm analizlerin doğru yoldan yapılması ve eğer yapılacaksa da gerçekten hazır olduğumuz bir zamanda yapılması gerekir.
Ülke güvenliği açısından Kanal İstanbul tehlikeliymiş. Faydalı olması beklenemezdi.
İlker Başbuğ'dan Kanal İstanbul uyarısı!
Genelkurmay 26. Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2011 yılında duyurduğu ve başta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu olmak üzere pek çok kesim tarafından tepkiyle karşılanan tartışmalı Kanal İstanbul projesiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Başbuğ, "Kanal İstanbul’la Trakya’yı bölüyorsunuz. Geriden gelecek hareketleri engelliyorsunuz. Bu doğru bir şey değil" dedi.
İlker Başbuğ, şunları belirtti:
* Montrö’yü nasıl riske eder? Montrö’nün son iki maddesi 28 ve 29. maddesi. 28. maddesi Montrö’nün tamamen ortadan kaldırılması ve durdurulmasıyla ilgili. Bazı maddelerin değiştirilmesiyle ilgili de 29. madde. Uluslararası hukukta bir kural var, koşullarda değişiklik olması.
* Siz Kanal İstanbul’u yaptığınız zaman koşullarda bir değişiklik yaratıyorsunuz. Montrö’nün dışında ayrı bir yapılanma. Koşullarda değişiklik olması durumunda taraflar bu anlaşmaya son verme ya da uygulamayı durdurma hakkına sahip. İlgili yerlere müracat edecekler. Diyecekler ki, ‘Kanal İstanbul koşullarda değişiklik yarattı’. O zaman Montrö’ye kaldıralım, yeni bir sistem belki. O zaman haydi yeni bir konferans. Daha kötüsünü de yaratabilir. Koşullarda önemli bir değişiklik oluyor.
Türkiye’ye olacak bir saldırı. Ben devlet adamı olarak olabilecek gibi düşünmem lazım. Olabileceğine yönelik senaryoları hazırlamam lazım. Bir saldırı olursa ben Trakya’yı nereden savunacağım? Mümkün olduğu kadar en ileriden savunacağım.
Kanal İstanbul olursa Trakya ikiye bölünüyor. Bu Trakya’yı en ileride savunma yapacak birlikleri olumsuz etkiler yapar. Anadolu’dan gelecek veya Kanal’ın doğusundan gelecek lojistik akışlar. Takviye kuvvetleri. Ankara’daki birliği gerekirse Trakya’ya getireceksiniz. Trakya’da nereden geçeceğiz? Bunlar düşman atışlara, tahriplere hassas mı? Düşman ilk önce oraları tahrip edecek sizin lojistik akışınızı engellemeye çalışacak. Biz Trakya’yı en ileriden savunacağız. Kanal İstanbul’la Trakya’yı bölüyorsunuz. Geriden gelecek hareketleri engelliyorsunuz. Bu doğru bir şey değil.
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/mobi/ilker-basbugdan-kanal-istanbul-uyarisi-261139h.htm