Ülkenin gelişimi, bireyin gelişimidir. Aynı zamanda bireysel gelişimde, ülkenin gelişimine giden kapıdır. Devlet ola el vere ki bireysel çabalara büyük kapılar açılsın. O yıllarda Vecihi'nin yaptığı şeyi yapması için tüm imkanlarını seferber edecek onlarca ülke bulabilirdi herhalde. Ama o Türk kimliğiyle yapmak için her şeyi denemiş. Yazık olmuş. Yüzyıllarca anılacak gerçek bir kahraman olmayı hak eden adamın hatırlandığı şey önüne koyulan engeller olmuş.

Bu konu da çok zor bir konu. Üretim-Tüketim dengesi balık içinde sıkıntılı. Ve yazıda değinildiği gibi, kuralsız ve yanlış uygulamalar çok fazla.

Benim bu konuda radikal bir fikrim var. Bence sadece yerel değil, daha iyi bir deniz yaşamı için mesela 2 yıl boyunca deniz avlanması yasaklanabilir. Bu sürede bu işle uğraşanlara iyi şartlarda bir destekleme yapılabilir. Sadece havuzda yetişen deniz canlıları tüketilir bu süreçte. Doğal deniz yaşamına 2 yıl müsaade edilse eminim deniz canlıları bu süreçte kendini yenileyecektir.

Ayrıca denizlere atık bırakılması mevzusu da çok ciddi şekilde yasaklanmalı.

Sosyalist ülke kalmadı sayılır artık dünyada. Bu söylediğiniz sosyalist veya totaliter bir rejimin yapabileceği bir şey olurdu.
Serbest ekonomik modelde bunu dediğiniz gün ülkede yatırım falan kalmaz. Sadece gayrımenkul değil, bütün yatırımlar kaçar. Eğer kaçarsa kaçsın milli sermaye kalır diye düşünenler çıkabilir. Emin olun ilk önce onlar kaçar.

Zaman Blockchain oyunları zamanı. Hem oyna hem kazan. Tabi başlangıçta biraz sermaye de istiyor o ayrı mevzu.

Genel olarak belli miktar üzeri tüm alışverişlerimde tüm siteleri hızlıca tararım.
Banka kampanyaları, ilgili online site kampanyalarını mutlaka değerlendiririm.

Örneğin Hepsiburada yaklaşık 1 aydır %10 civarına denk gelecek şekilde (200'e 20, 500'e 50 ....) şeklinde kampanya ile indirim veriyor. Bu sayede epey eksiğimi giderdi. Bir de geçen gün biten 3 al 2 öde vardı. Özellikle süpermarket harcamaları için efsane oldu. Hem 3 al 2 öde hem de 200'e 20 indirimi birleşti ve çok uyguna alışverişler yapmamızı sağladı.

Edit:

1- Hepsiburada.
2- N11

Bana göre oluşabilecek en iyi ve en zor gruplar şöyle.

Beşiktaş
S. Lizbon
Sevilla
Salzburg


Beşiktaş
Münih
PSG
Porto


Aslında 2. torbadan kim gelse fena. 1 torbadan daha tehlikeli rakipler var.

https://www.amazon.com.tr/Klavyeler-Bluetooth-Mouselar-ve-Giri%C5%9F-Cihazlar%C4%B1/s?rh=n%3A12602039031%2Cp_n_feature_two_browse-bin%3A12783519031

Amazon'da çeşit epey var. Ama mac'in kendi klavyesi kadar kaliteli klavye ben görmedim.

Şu Türk-Kürt olayını ısıtıp ısıtıp tekrar ortaya koyuyorlar bir şekilde. Artık bilinçli yapıldığından emin gibiyim.

Ne zaman Türk-Kürt-Alevi-Çerkes-Trabzonlu-Almancı vs. gibi ayrımlardan sıyrılırsak ancak o zaman adam olabiliriz millet olarak. Bir türlü aşamıyoruz şu konuyu. Ne yazık ki Kürt kökenli olanlarda bu anlamda hem kandırılıyor, hem de mağdur ediliyorlar.

Üst kimlik, alt kimlik olayı diye yapı vardır. Ve bizim hepimizin en üst kimliğinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı olduğunun farkına varamıyoruz. Kökeni ne olursa olsun, herkesin bu üst kimlikte bir araya gelmesi ve önce bir-birlik olmayı öğrenmesi ŞART!

Televizyon programı olayına gelince. Ben 2019 yılının başında İtalya seyahatim sırasında mesela bu konuyla ilgili bana fikir verebilecek bir takım şeylere rastladım. Bazı turist akını olan dükkanlarda çalışanlar resmen multi-language çalışıyor. Yani çalışanlar insanları takip ederek hangi dili konuştuklarını bilerek onlarla iletişime geçiyorlar. Genelde yemekle ilgili konularda al-götür çalışan bir dükkanda aldığım tatlıdan sonra -siparişi İngilizce verdikten sonra- çalışanın bana "Türkçe" "kaşık istermisin?" diye sorması şaşırtmıştı. Yani adam kendi ülkesinde bize jest yapıyor. Bizde ise Türkçe bilen "Türk vatandaşı" programda başka dilde konuşmayı seçiyor. Bu insanlar ne yazık ki Türk vatandaşı olarak kendilerini kodlamamış, bu bilince girememiş insanlar. Ayrım yapılmaya devam edildikçe böyle çok ayrım görürüz. Yoksa benim kürtçe konuşulmasına, öğrenilmesine tepkim yok. Bu ülke içerisinde bir çok dil konuşuluyor. Ama Türkçe bilen ve vatandaş olma bilincine sahip insan, rasyonel insan bunu yapmaz.

Aslına bakarsanız bu durum beklenen bir şeydi.
Virüs insanla yaşamayı öğrenene kadar bu şekilde farklı versiyonlar çıkacak. Bir anlatımda bahsederken çok güzel anlatıyordu bu durumu. Virüs yaşamaya çalışıyor ve bunun için insan bedenini kullanıyor. İnsan bedeni de bu yabancı varlığı itmeye çalışıyor. Ama her halükarda birlikte yaşamayı öğrenmek durumundayız. Bu virüs tamamen hiç bir zaman yok olmayacak deniliyordu.

Yani varyant varyant derken insanın mücadele edebileceği ya da insanla birlikte yaşayabilecek farklı varyantlar ortaya çıkacağı konuşuluyor. Zaten bunu sağlayamayan virüsler ya kendileri yok oluyor ya da kitlesel ölümlere sebep oluyor. Ebola mesela o yönde tehlikeli. Mücadele edilebilecek durumdan uzak.

Her şey gibi bu aşı işi de bulanık bir hal almaya başladı. Bugüne kadar Biontech'in koruyuculuk oranı çok yüksek denirken, dün haberlerde gördüğüm şey şaşırttı. Buna göre zaman içerisinde biontech aşısının yüzdesel etki oranının azalmaya başladığı anlatılıyor.
Bu lanet hastalıktan kurtulsak artık çok iyi olacak.

Amerika bu tarz adamlara güzel el veriyor. Yani Musk ve benzeri gibiler ABD tarafından her türlü imkan sunularak büyümelerine olanak veriliyor. Tabi parasını da ödüyordur ama mesela Tesla tam otomatik araçların kullanımı için çok büyük bir alan kendisine verilmişti mesela. Bunu diğer ülkelerde birisine yapsan fırsat eşitsizliği olarak adlandırılır. Sermaye her şey ABD'de...

Haliyle bunu gören Musk durur mu. Araba yetmez, uzaya çıkmak yetmez şimdide robot işine girdi. Başarır da benim hiç şüphem yok.

Olimpiyatların bir toplumsal gelişme göstergesi olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle ülke başarısının artışını yakından izliyorum. Bu yıl Olimpiyatlarda daha öncekilere göre fazla almış olabiliriz ama hala yeterli madalyayı kazanabiliyoruz diyemeyiz.

Umarım paralimpikte daha iyi sonuçlar alırız.

Teknik olarak bu dijital göçebelere vlogçu gezenler de dahil olabilir mi?
Adamlara resmen imreniyorum. Dünyanın her bir köşesini gezip videolara çekerek hem para kazanıyor hem de çokça eğleniyorlar. Üniversite yıllarımda bu tarz şeyler ya yoktu ya da ben bi haberdim. Yoksa kesinlikle denerdim şansımı.

Konuya biraz farklı yaklaşacağım sanırım.
Ne zaman çıktı? Total supply/circulating durumu ne? Proje ne? backers, market cap falan....

20x yapandan duruma göre korkulmaz. Piyasada 5000x yapan projeler varken sadece 20x yaptı diye uzak durmak makul olmaz.

Oyun içinde kullanılmayacak olması kötü. Bu fiyata doğrudan etki edebilecek bir şey çünkü.
Bu şekliyle fiyatın yükselmesi için oyunculara bir şey sunması daha etkili olurdu. Yine de bir şans verilebilir.

Paylaşım için teşekkürler.

Arkadaşlarımızdan birisi bu tarz başlıkları bir arada görebilmek adına şöyle bir başlık açmıştı. İsterseniz sizde orada paylaşın daha derli toplu olabilir.

https://bitcointalk.org/index.php?topic=5355268.0

Mevcut bir oyuna token mi çıkarıyorlar? Bir de daha önce bu kadar arkası olan bir oyun projesi görmemiştim kriptoda. Oyun çıktıktan sonra müptelası olan çok oluyor ama yapısal olarak bir farklılıkta var tabi.
İlgi çekici. IDO'su ne zaman olacakmış acaba?

Beklentim %17 almaları değildi zaten. Ama enflasyonun altında kalacağı kesin bir rakama anlaşmak bana doğru gelmiyor. Yanaşmalık yapmak için insanların ekmek parasından kıstıranların zamanı gelince bu dünyada değilse de diğer tarafta nasıl hesap vereceğini bende merak ediyorum.

Bir de seneye yani 2023 yılında "ne hikmetse" oranlar yükseliyor... Ne vardı ya bu 2023 de gerçekten?

Türkiye'de kurumlar ve kuruluşlar genelde 1-3-5 ve 10 yıllık kalkınma planları yaparlar biliyorsunuzdur.
O planları hiç inceleme fırsatınız oldu mu onu bilmiyorum. Ama mesela 2017'de Türkiye'de pek çok kurum kalkınma planına blockchain uyumluğu, gelişimi ve kullanımından bahsediyordu.
Şu andaki durumu düşünürseniz bunların ne olduğunu anlarsınız.

Tüm bunlar yaşanırken yetkili sendika nerede acaba?
Ya da bizim memurlar ne kadar daha bunlara yetki vermeye devam edecek acaba?

%17 teklif götürüp, daha ilk oturumda %5'e razı olmak...

Üstelik enflasyonun %5in üzerinde olacağını bile bile bu sözleşmeye imza atmak bildiğiniz "kayıp"tır. Yani şöyle oluyor. Memur ve emekli önümüzdeki 2 yıl boyunca yine sadece enflasyon kadar zam alacak.

Enflasyonun nasıl hesaplandığına bakarsak... Pinpon topu fiyatı artmazsa işimiz var.