onana delikli kova gibi, altay artık bir şans bulmalı, tamam 50-60 milyon yuroş ödedikleri için kızağa çekemiyorlar onana'yı ama şakadan sakatlık bahanesi de mi uyduramıyorlar yoksa altay'ın onana'yı yedek bırakma ihtimalinden mi korkuyorlar? aklımda deli sorular var ama ben artık soru-moru gibi şeylerle uğraşmak ve vakit kaybetmek istemiyorum, bence erik ten hag daha fazla inat etmemeli ve ilk lig maçında altay'a bir şans vermeli; diyecektim ama şimdi fikstüre baktım ilk maçlarını newcastle united ile oynayacaklar (maç yarın, güzel maç olur ve bence favori newcastle united), ardından chelsea ile oynayacaklar; şu iki maçtada onana oynasın sonra altay geçsin artık kaleye... :)

tinerciler "hakemler, siyaset, politika, cart-curt" der ama club brugge gelir 5 tane yalar gider; diğer köy takımlarını saymıyorum bile...

beşiktaş ve club brugge arasında oynanan maçta bir şey dikkatimi çekti, ceza sahasının çevresindeki 2. topları bruggelü futbolcular aldı ama 3. topları ve 4. topları da bruggelü futbolcular aldı ve yetmedi 5. topları ve 6. topları da onlar aldı. club brugge karşısında duvar gibiydik ama top geçirmeme anlamında değil, etkisizlik bakımından -cansız ve hareket etmeyen- bir duvar gibiydik...

şu avrupa maçları olmasaydı ligde galatasaray şampiyon olduğunda şike diye ağlayan adamlarla aramıza mesafe koyma imkanı bulamazdık, ya rabbi sana sonsuz şükürler olsun bize kıyas yapabileceğimiz örnekler ve bu kıyası yapabilecek akıl vermişsin. :)

sanchez sakatlığı nedeniyle oynamadığı için kaan ayhan savunmaya geldi, sanchez oynasaydı kaan ayhan orta sahada ndombele'nin yerine daha verimli bir şekilde oynayabilirdi. okan hoca zorunlu tercihler yapmak zorunda kaldı ve bence kaan ayhan'ı savunmada oynatarak doğru bir tercih yaptı ama mertens'i ve ndombele'yi ikinci yarıda daha fazla beklemeden oyundan almalıydı. nitekim oliveira ve ndombele ile mertens ve kerem değişiklikleri galatasaray'ın sahadaki futboluna olumlu anlamda katkı yaptı.

bu arada, bayern deplasmanından puan alan kopenhag beni de gerçekten çok şaşırttı. karı hakemin son dakikada iptal ettiği penaltı pozisyonu da gerçekten çok tartışmalı bir pozisyondu. pozitif ayrımcılık zırvası yüzünden dönen tekere çomak sokan adamlar keşke bu işleri/şovları başka alanlarda yapsalar; lpg'si bir yandan, feministi bir yandan, allah'ım sen bize sabır ver, bir futbol zevkimiz vardı ona da limon sıkıyor bu turşucular (birisi buradan yürüsün ve turşu sirke ile mi yoksa limon ile mi yapılır onu da konuşalım, hürmetler :d)...

ajanwalker sevdiğimiz kafa bir abimizdir, yanlış adamlarla takılmasa 10 nümero çocuktur; düzgün adam kardeşim ben onu yıllardır tanıyorum. :)

ben böyle bozulduğu için yolda kalmış ve kimsenin yıllarca ellemediği açık kasa bozuk skodalara benziyorum. :) allah bir daha yaşatmasın ama 99 depreminde bütün mahalle sokaktayken evdekiler beni uyandıramamış, uğraşmışlar uğraşmışlar uyanamamışım, eşek kadar çocuk herifi sırtlayıp dışarı da çıkaramamışlar, deprem bittiğinde panik hali sona erdiği için kendi halime bırakmışlar, yani (boş arsanın köşesinde) yolda kalmış, motoru sökülmüş, koltuklarını eşekler ve keçiler kemirmiş bir tane skoda var ya, işte o ben olabilirim, öyle de güzel, öyle de içten uyurum. :)

toplumun tamamını genelleyecek ölçüde bir yorum yapmak istemiyorum ama bu toplumun bir parçası olarak dedikodudan sürekli uzak durmaya çalıştığımı söyleyebilirim çünkü bir yerde buna mecburum ama zaten pek sevmiyorum çünkü ne gerekiyorsa insanların yüzüne söyleyebiliyorum. gösterişten gerçekten çok uzağım, her zaman en sade ve en basit şeyleri tercih ediyorum, sadelik bence zihnimizi de yormuyor. çekememezlik dersek belki biraz zafiyetimin olduğunu söyleyebilirim ama onu da yok etmeye veya önemli ölçüde azaltmaya çalışıyorum. eğer bu zaaflar toplumun geneli tarafından kabul görmüş zaaflar ise gerçekten bu topluma ve bu konulara uzağım ama ben bu zafiyetlerin toplumun geneli tarafından kabul görmüş şeyler olduklarını düşünmüyorum.

milan maçın 5. dakikasında giroud ile öne geçme fırsatı buldu ama borussia dortmund savunması kritik bir müdahale ile golü engelledi. milan hızlı başladığı maçta daha sonra bir penaltı da elde etti ama giroud penaltıyı kaçırdı, daha doğrusu borussia dortmun kalecisi yaptığı kurtarış ile penaltının gole dönüşmesini engelledi. atamayana atarlar kuralı işleyince borussia dortmund bir penaltı kazandı ve tecrübe abidesi futbolcusu reus'un harika penaltısı ile maçta öne geçmeyi başardı.

tüm bunlar yalnızca ilk 10 dakika içinde yaşandı... bence maçın ilk bölümü maçın sonucu üzerinde çok büyük bir belirleyici etki oluşturdu. bu bölümde şans biraz daha milan'dan yana olsaydı maçın sonucu hakkında farklı şeyler konuşuyor olabilirdik.

ayrıca, dortmund çok iyi oynamasının yanında şansa da sahipti, maçın adamı gittens oyundan çıktı, onun yerine oyuna giren adeyemi gol attı ve milan savunmasını tek başına paramparça etti.

tek parti iktidarında deden babaya geçen devlet fabrikaları yan gel yat a.ş.'lerde çalışan kart basma memurları bu işe pek sevinmeyecek desene sevgili forumdaş. ne vardı halkın geri kalanı sefalet içinde süpürge tohumu yerken onların çocukları da bu pastadan pay almaya devam etseydi. ah arjantin ah! neden milei'yi seçtin!? şimdi 3. kuşak çocuklar forum köşelerinde ağlayacak ve haramzadelik yıllarını özlemle anacak ama keşke devletin bütün kurumları yine bizim elimizde olsaydı derken yalnızca haksız rep puanı kazanabilecek... tühhh tühhhh...

---

https://www.reddit.com/r/tibukandtoker/comments/16k53by/javier_milei_felsefi_olarak_ya%C5%9Fam_hakk%C4%B1ndan/

milei'nin kürtaj hakkındaki görüşleri son derece doğru argümanlara sahip... dolarizasyon konusunda ne kadar saçma sapan görüşleri varsa kürtaj konusu hakkında bir o kadar haklı ve doğru görüşleri var. yorumlarda adama siyasal islamcı diyenler var. :))) ulan dünyanın en büyük islam düşmanları bizim ülkemizde derken şaka yapmıyoruz. :)))

ben ayrıca onun stiline kafayı taktım, herkes tarafından fark edilmek ve saygı görmek için marjinal takılan gençler gibi zamanın çizgisinin ötesinde bir görüntüsü var; ilginç ki tarzı yöresel falan da değil...

don numaramıza kadar o kadar çok kim olduğumuzu biliyorlar ki bu işten kurtulmamızın yolu ancak yeni bir hayata başlamaktan geçiyor. :)

bir yere kadar bu tehlikelere karşı bir savunma dürtüsü geliştiriyoruz ama bir yerden salıyoruz bence... yani, bir ara ben de züküberk gibi laptop'umun kamerasına bant takıyordum ama bir yerden sonra koy gitsin deyip vazgeçtim.

ayrıca, bence sağladığı faydaları gözetince bize sapladığı zararlar minicik minnacık falan kalıyor. yani, beni istediği kadar manipüle etmeye çalışabilir, ben kendimden eminim ve sağladığı avantajları sonuna kadar sömürmek istiyorum. :)

yorumumda küfür yok, hakaret yok ama silindi.

https://bitcointalk.org/index.php?topic=5475791.0

gerici tek parti faşisti @LGD2Business cevap veremeyeceği anlarda kaçarak kendi yankı odasında yaşamak isteyebilir. buna saygı duyarım ama tek parti faşistlerinin özgürlük anlayışlarının bu kadar dar olmasını anlayışla karşılayamıyorum çünkü onların özgürlüğe olan düşmanlığı benim ve ülkemin kaderini etkiliyor.

çok şükür ki bunlardan hayatın her alanında kurtulduk, çok şükür ki yalnızca forum köşelerinde zorbalık yapmak zorunda kalıyorlar ama çağdaş ve muasır medeniyetler seviyesine erişmiş bir ülke olmak için bunlardan da kurtulmamız gerekiyor.

geçmişte ben de öğretmenler tarafından dayak yedim, toplu dayak da yedim/yedik, bazılarını hak ettik ama dayağı meşru kılabileceğimiz hiçbir şey yok. öğretmen öğretemiyorsa zayıf not verir, disiplini sağlayamıyorsa yönetmeliği uygular, bunun dışında başka bir şey yapamaz.

bazı meslek gruplarında aşırı bir kibir var, bunun aynısı doktorlarda da var, geçmişten kalan bir toplumsal rahatsızlık olsa gerek, adama kibarca basit bir şey diyorsun sözleriyle seni yerin dibine sokup aşağılıyor, bazı öğretmenler nasıl ki öğrencisine şiddet uyguluyorsa bazı doktorlar da aynı şekilde hastasına psikolojik şiddet uyguluyor (tabii ki hepsi değil, bizim semt polikliniğimizdeki doktor 10 nümero, ama bazıları dediğim gibi).

herkes işini para için yapıyor, bu kutsallık martavalını fazla abartmamak gerekiyor, biz eğitim ve öğretim için onlara vergi yoluyla para ödüyorsak fazlasını yapmak kimsenin haddine düşmez/düşmemeli.

bir de "kazandıkları para az diye böyle yapıyorlar" diyenler var, sanayiye gidin ve kaynak yapmanın ne kadar zor olduğunu görün, onlar da az maaşa çalışıyor ama bir iş için gittiğinizde verdiğiniz parçayı "al bir tarafına sok der gibi" geri veren birini göremezsiniz.

sonuç olarak, bazı şeyleri abartıyoruz, fazla abartmamak gerekiyor, herkes para için yaşıyor ve para için çalışıyor, kutsal olan şey para, bazı meslekler değil, bazı mesleklere karşı saygımız var ama sınırlarımız da olmalı...

telegram'dan iletişim kurman ve oradaki adminlerden yardım istemen daha faydalı olabilir ama telegram gruplarına gidip ortalık yere "benim böyle böyle bir sorunum var" diye mesaj yazma çünkü dolandırıcılardan günlerce süren mesajlar alırsın. telegram kanallarına gidip adminleri bulup onlara doğrudan mesaj gönderebilirsin.

ayrıca, bu olay benim başıma gelseydi, eski numarayı arayıp durumu izah ettikten sonra mesaja gelen şifreyi benimle paylaşmasını isterdim. teknolojiye uzak biriyse bu yaklaşımı bir dolandırıcılık girişimi olarak algılayabilirdi (ki bence bu normal olurdu) ama yardımcı olmayı kabul ederse 10 nümero bir iş yapmış olurdu. :)

kuzey kore'nin daha gidecek çok yolu var. önce çok partili hayata geçiyoruz ayağı yapıp muhalifleri sıraya dizecekler, sonra yalandan bir suikast tirişkası ile muhalefeti temizleyecekler, sonra halk sizin dayatmanızı s2m diyecek ve bir başbakan seçecek, sonra o başbakanı asacaklar, sonra süngülerin üzerine kurdukları despotizm sandıkta her defasında yenilecek, sonra kim yong taraftarları forumlarda falan keşke kim yong 10 sene daha yaşasaydı bu ülke tam aydınlansaydı diyecek ve milletin iradesine küfredecek...

arada daha bir sürü olay yaşanacak, kuzey kore kepi takmadığı için asılanlar olacak, etek boyu uzun olduğu için üniversitelere alınmayan koreli küçük kız çocukları olacak, olacak da olacak...

milletin iradesi öyle kolay tecelli bulmuyor hocam... kuzey kore halkı özgürlüğüne kavuşmak istiyorsa bedel ödemek zorunda, bedel!


yani, uzun lafın kısası kuzey kore gerici bir ülke. öyle gerici ki bazı ülkelerin tarihleri ile kıyasladığımızda bunu çok net bir şekilde görüyoruz, aşağı yukarı 60-70 sene falan geride. allah, kuzey kore'de yaşamak zorunda olan insanlara sabırlar versin.

bir sürü kaliteli ve ucuz hizmet sunan yerli veya yabancı borsa varken neden böyle ismi cismi duyulmamış bir borsayı tercih ettiğinizi öğrenebilir miyim? cazip promosyon kampanyaları mı vardı? ne bileyim, 1 ethereum alana 5 kavanoz ethereum veriyoruz mu dediler?

paranız yüksek bir miktar değilse kafanızı rahat tutmaya bakın, bu piyasa zengin bir maden gibidir, eminim size yine iyi fırsatlar sunacaktır. ancak, bundan sonra paranızı merkezi borsalarda tutmak yerine kendi cüzdanınızda tutmaya özen gösterirsiniz umarım.

konudan bağımsız olarak, sonuna turk ekleyip dolandırıcılık yapan herkesin ta damına saksağan sokayım. türk bayrağını logo içinde vs. kullanmak nasıl ki yasaksa (bazı durumlarda öyle diye biliyorum) belirli bir seviyenin üzerine çıkmamış olan şirketlerin de türk ibaresini olur olmaz yerlerde kullanması da engellenmeli.

https://pbs.twimg.com/media/Fnyg_h1WIAMz6Hk.jpg

ben de siyasetin futbola bulaşmasından son derece rahatsızım ama hangi taşı kaldırsak altından bunlar çıkıyor sevgili forumdaşım.


https://www.yenihaberden.com/tff-var-kayitlarini-acikladi-1759901h.htm

bu arada, daha önce hataları nedeniyle uzun süreler ya da kalıcı olarak ceza alan hakemler oldu, yani senin tez mafiş sevgili forumdaş.

bence o ofsaytımsı pozisyon da harbiden karışık bir pozisyondu ama kamuoyu baskısı o dönemde kadar yüksekti ki bir kurban verilmesi gerekiyordu ve verdiler. bence birkaç maçlık cezadan sonra görevine dönebilirdi o hakem ama işte arenada kan görmek isteyen barbar antik yunan medeniyeti gibi "kan, kan, kan" diye bağıran bir insan topluluğu vardı o günlerde.

ben bugünkü tavan ile birlikte verdim, 3 veya 5 gün daha tavan alsam cebimde bir şey değiştirmeyecek, ne olsa yalnızca halka arzdan girmişim...

ancak, el değiştirme oranları hızla yükseldi. yani, artık satanlar çoğunlukta diyebiliriz. ayrıca, tavanda bekleyen alımlar günlerdir 8 milyon civarındaydı ama bugün ve şu an itibariyle 4 milyonun altına indi.

tamamı eşit dağıtım olduğu için yola iyi bir seri ile devam etme ihtimali var ama benim satış kriterlerimi karşılayan veriler ile karşı karşıya kaldığım için birkaç güncccccük daha bile olsa beklemek istemedim.

https://twitter.com/bpthaber/status/1729431900240966045

kuzey kore'de 67 yıl sonra ilk defa hayır oyu kullanıma sunulmuş. bizim kaç sene gerimizdeler bilmiyorum ama bayağı gerimizdeler...

eğer açık oy gizli tasnif ile oylama yapılıyorsa hayır oyu kullananlar muhakkak belirlenmiştir ve haklarında gereken yapılacaktır, keşke hayır oyu kullanmasaymışlar. gerçeği "seçim sonucu %100 olmasın, ayıp olur" diyerek %0,09'luk oranı kendilerinin belirlemiş olma ihtimalleri de var. :)

not: konum self moderated değil, biz kuzey kore gibi veya kuzey kore sevdalıları gibi özgürlüğe ve özgür düşünceye düşman değiliz. :)

karagümrükspor'un kalecisi çok büyük bir hata yaptı, topa diye çıkıp adam yumruklamak nedir, street fighter'da ryu ayruken (doğrusu nasıl yazılıyor bilmiyorum) çekti zannettim.

fenerbahçe karşısında her zaman öne geçemezsiniz, öne geçme fırsatını bulmuşken bu kadar kolay bir gol yiyemezsiniz, gerçeği kolay bir gol de diyemiyorum pozisyona, resmen dehşet bir hata...

bu arada, szymanski'nin maçın 35. dakikasında kullandığı frikik çok etkileyiciydi, arda'yı 20 milyon yuroş'a real madrid'e gönderip o paranın bir kısmı ile bu adamı transfer etmek mükemmel bir başarı...

ek olarak, el pozisyonunda var hakemi maçın hakemini çağırmış ama maçın hakemi kendinden emin olduğu için pozisyonu tekrar izlememiş. serhat ulueren'in bir paylaşımı vardı, bulursam burada paylaşırım.


https://twitter.com/gdh_spor/status/1729043903582556341

https://twitter.com/frank_william1/status/1728817027593511238

evet, edit ile birlikte konu biraz amacının dışına çıkmış ama hamas'ın esirlere davranışına bakın, israil'in hastane ve okul bombalamasına...

https://twitter.com/pirincabdullah/status/1728919300948492717

bu arada, bir konuya açıklık getirmek gerekiyor. cephede savaşanlar hamas değil, izzettin el kassam tugayları. hamas gazzeli filistinlileri siyasi arenada temsil eden bir parti. ki zaten son seçimleri onlar kazandı ve israil bugün saldırmazlık anlaşması yaparken onlarla masaya oturdu (terörist olsaydılar bence onlarla masaya oturmazlardı veya oturmamaları gerekirdi). izzettin el kassam tugayları ise saldırı kararlarını hamas'tan bağımsız bir şekilde alan bir örgüt. hamas'ın onların saldırısını engelleme gibi bir yetkisi yok. iki bağımsız kurum gibi çalıştıklarını deklare ediyorlar.

izzettin el kassam da çok önemli bir tarihi şahsiyet. ismi arapça olduğu için midesi bulunan malum kesimden insanlar vardır belki ama aynı kesim tarafından hayranlık duyulan batı'nın bizim topraklarımıza tecavüzü sırasında bizimle birlikte savaşmış bir mücahittir kendisi... uzun bir hikayesi var, hikayesinin sonu filistin'de bittiği için filistinliler onunla yakınlık kurmuş ve ondan ilham alarak bu askeri birliği oluşturmuşlar.

yeni halka arzlara kadar bozmaz büyük ihtimalle, buradan çıkanlar da oraya girer, bir önceki seriye göre iyi sayılabilecek karlar verdikleri için de yeni halka arzlarda yüksek talep oluşur ve dağıtılacak olan paylar düşer.

binho'nun el değiştirme oranı %5 civarlarına çıkmış, tamamı eşit ve tavanda bekleyen alım miktarı hala çok yüksek ama benim için en önemli kriter el değiştirme oranı olduğu için yarın vedalaşırım kendisiyle... tavandaki bekleyen lotlar hava tahminleri gibidir, bir anda bir kelebek kanat çırpar ve bütün tahminleri altüst edebilir. :)

ben de el basmalı aliiiminyum makinayı tavsiye etmeye gelmiştim ama benden önce goygoyu dönmüş. :)

dışarıda yediğim tostlar da dahil olmak üzere hiçbir tost bu makinanın yaptığı en dandik tostun eline su bile dökemez. yani, bu makina abartılmayı hak ediyor ve biraz daha abartmak gerekirse bu makinadan çıkan salçalı tost bile dışarıdaki en bol menülü karışık tostlardan lezzetlidir. :)

bizde de ne zaman alındığını bilmediğim uzay gemisi gibi büyük tost makinalarından biri var ama hala bu arkadaşı kullanmaya devam ediyoruz.