Fiyatı dolar cinsinden olan ürünlere zam gelmez yani fiyatları dolar olarak aynı kalır ama Türk lirası ile satışı yapan mağazalarda bu sene zam gelmeme oranı %0. Açık yemeksepetini 240 liralık menüler 300 lira olmuş bile. Artık artan benzin fiyatlarından dolayı olsa gerek gel al kampanyalarında daha cazip kampanyalar oluşturuyorlar. İnsanları artık kendi paketini almaya teşvik ediyorlar. Devir nasıl değişiyor beraber görüyoruz.
Öyle de olmaz, zincir marketinden esnafına kadar hemen hemen hepsi çakalın önde gideni olduğu için fırsat buldukları yerde fiyatları dolar bazında da yükseltirler. Bir çok ülkede olduğu gibi bizde de devlet sermayeye çalışır, sana ölmeyecek kadar verirler, onun da nedeni vicdan falan değil, sen ölürsen sermayenin malını satacak mecrası kalmaz. |
|
|
|
|
Bana öyle geliyor ki etf ertelenecek vb haberiyle son bir fırsat yaratıp değerlendirme yoluna gittiler, diğer yandan bitcoinin kararlılığı için de bir nevi test ortamı oluşmuş oldu. Bunları yazarken iyimser bakmaya çalışıyorum vb demek istemiyorum, etf ister Şubata kalsın, hatta ister bir yıl ertelensin benzersiz çok büyük bir felaket olmadığı sürece bu yıl boğa yılı, bu konuda herhangi bir şüphem yok. Dolayısıyla etf olumsuz haberi yayılmış, bitcoin üç dört bin dolar düşmüş falan hiç umurumda değil.
|
|
|
|
|
Tükürem Ethw tokenine, çünkü Ethw konusunda çok kızgınım. Gerçi benim kızgınlığımın tokenın kendisi ile direkt alakası yok ama olsun, kızarım kızarım, kime ne?
Forktan sonra gelen ve bir miktar da sonradan aldığım Ethw tokenlarım maalesef Ftx ile attaya gitti, tipini ....min Sam'i cukkaladı tokenlarımı.
Nayvanvanı mı arasam, ne yapsam?
|
|
|
|
Talih kuşu açıklama yaptı: 400 milyon liralık bilet İstanbul'da https://www.ntv.com.tr/turkiye/talih-kusu-rotayi-mi-sasirdi-400-milyon-liralik-bilet-nerede,xkbGlLavN0WIMCbhu1u4gAmalum kesimin yine dezenformasyon yaptığı bir olay olarak kayıtlara geçti. hani ben de bu sistemlere güvenmeyen biriyim ve günün birinde ben tek başıma iktidar olsam kendime de güvenmem ve merkezi yapıya sahip herhangi bir sistemde bilet-milet işlerine girişmem ama malum kesim hiç utanmadan ve dezenformasyon yasası olmasına rağmen elini kolunu sallaya sallaya yine yalan söyledi. hani şu "yalan söylediklerini biliyorlar, biliyoruz, bildiklerimizi biliyorlar" muhabbeti var ya... neyse, ben dezenformasyon olmayan gerçek bir haberi belgesi ile buraya koyayım da onlardan farkım olduğu ortaya çıksın. şaka-maka tam tersi bir durumun bugün yaşandığını düşünebiliyor musunuz? dezenformasyonlar üzerinden günlerce konuşan insanlar böyle bir şey yaşansa olayın heykelini dikerdi, her yıl o heykel önünde anma törenleri düzenlerdi ve tencere-tava çalardı.  Bu haber doğru, İsmet İnönü de anılarında yazar ama okuyanlarda yanlış algı olmaması için bir hususu belirtmek lazım, çünkü bu yapılmazsa kafalarda bir çok soru işareti oluşur. Bu olayı şimdinin kadrosuyla canlandırırsak ikramiye Tayyip Erdoğan'a değil Özgür Özel'e çıkmış oluyor. Çünkü 24 Ocak 1968 tarihli çekiliş esnasında Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay ve Başbakan Süleyman Demirel idi. |
|
|
|
Bir dönem bu domainleri takip etmeyi düşünmedi değilim sonra yeterli teknik bilgim olmadığı için vazgeçtim aslında çok zekice bir iş fikri bu
1. domainleri sorgula
2. tarihleri kaydet
3. o tarih geldiğinde sorgu geç
4. ödenmeyen varsa satın al
Milyonda bir olacak durum gibi görünsede oluyor sonuçta hacklenmelerden tutun da bir çok konu insan hatasından kaynaklanıyor
Geçtiğimiz günlerde bulunduğum ilçede adını yazamayacağım bir markanın iş bilgisayarına kripto virüsü bulaştı ve malesef verileri kurtaramadık. Bundan yıllar önce m... markanın sunucusuna benzer bir sorun oluşmuş müşteri arşivinin garanti dahil hepsi gitmişti hata çok basitti. Sunucu kurulduğu günden beri güncelleme yapılmamıştı.
Size şaka gibi gelebilir ancak bunu eminim birileri iş modeline dönüştürmüş olmalı.
Yakın zamana kadar bize öğretilen birçok şey değişim içinde eski dijital ancak kötü veya çözünürlüğü düşük olan bir fotoğrafı iyileştirmek imkansıza yakındı ancak şimdi basit bir web sitesine upload ediyorsunuz ve bedava olarak harika bir sonuçla karşılaşıyorsunuz.
Çok hakim olduğum bir konu değil ama bildiğim kadarıyla o işi yapan kişi ve firmaların kullandığı botlar var zaten, manuel olarak takip etmeden boşa düşenleri ayıklıyorlar ve belirledikleri kriterlere göre değerlendirip, uygun bulurlarsa çok kısa bir süre içerisinde satın alıp eski sahibiyle iletişime geçiyorlar. Ama insanlar eskisi kadar domain adına takılmıyor, sahibinden gibi dev sitelerden bahsetmiyorum tabii ki, adam diyor ki sana falanca dolar vereceğime yeni isim alır, onu duyurmaya daha azını harcarım. |
|
|
|
|
Yine bir sürü yeni proje var, elbette büyük çoğunluğu çöp olacak, elimizdeki kriterler de sınırlı, topladığı para, gerçek ortaklık veya partnerlikler, ekibin geçmişi vb.
Bu çerçeveden bakınca proje ilgimi çekti açıkçası, takipte kalalım bakalım, tırt mı çıkar yoksa güzel bir şeyler yapabilir mi görelim.
|
|
|
|
|
Ben de yabancı videoları araklayıp geri planda kendisi yapıyormuş gibi seslendirenlere ayar oluyorum, bu şerefsiz emek hırsızları insanların doğrudan görünmediği DIY veya ne bileyim bitki bakımı gibi videoları doğrudan kendileri yapıyormuş gibi kullanıyorlar. Utanma arlanma diye bir şey kalmadığı için seyredenlerin çoğunun da umurunda değil.
|
|
|
|
Biraz sıkışık ve dikine yapı sevmemizle alakalı olabileceğini düşünüyorum bu durumun, bi de bu dikine bina sevdasının biraz daha geç gelmesiyle alakalı olabilir. Şuan yeni yapılan, örneğin 2020 sonrası gibi tarihte olan binaların bu kadarda kötü yapıldığına inanmıyorum, ama 99 depremi öncesi herhangi bir bina herhangi bir depremde yıkılabilir gibi geliyor bana mesela. Aslında ülkece biraz daha geniş araziye açılmayı denesek, çok daha başarılı bir sistemimiz olacak, çok fazla sıkışık yapıya sahibiz. Maliyet açısından elbette mümkün değil ama coğrafi ve nüfus açısından bir örnek vermek gerekirse, bu gelen mültecileri vs saymazsak, dümdüz bütün ailelere 300 metre kare alan içerisinde 150 metre kare ev yapsak, max 2 katlı, ülke alanının çeyreği bile etmiyor, hatta daha bile küçük. Ben tabii ki bunu yapalım demiyorum, mümkün değil, ama bu kadarda sıkışmamız mantıklı değil. O kadar açılmamıza gerek yok, ama bu kadar sıkışmadan, kat sayısını limitleyerek, ülkede en dayanıklı en sağlam kaya tabanlı yere bile max 5 kat, vererek biraz yaysak daha başarılı olabilir. Bunun dışında elbette bina kontrollerinin sıkılaşmasıda çok önemli.
Geçenlerde twitterda görmüştüm, keşke kaydetseymişim. İş hayatının başında sayılabilecek bir inşaat mühendisi inşaatlardaki gerçek durumları anlatıyordu. Yanlış hatırlamıyorsam bu kirişlerdeki inşaat demirlerinin miktarının ve kıvrılması mıdır nedir işçiliğinin bir standardı, yönetmeliği varmış ama ustalar bunu yapmıyormuş. 'Biz hep böyle yapıyoz, bir şey olmuyo' falan gibi bir şeyler diyorlardı. İnşaat mühendisi eleman da uyuyamıyorum yıkılacak yaptığımız binalar diyordu. Kontrole gelen devlet birimleri de bir şey yapmıyormuş. Benim de tek avuntum 99 depreminden sonra yapılan binaların denetime tabi olup sağlam olduğuydu ama öyle değil gibi duruyor. Koca ülke olarak bir bina yapmasını beceremiyoruz ve yüz binlerce kişi ölecek valla inanamıyorum. Benzer bir şey ben de izlemiştim, orada da ustaların demirleri birbirine tutturmak için kullanılan bağ tellerini hem az, hem de yanlış bağladıkları, oysa inşaatın en önemli ve hayati derecede kritik uygulamalarından birisi olduğu belirtiliyordu. Sakatlık daha beton dökülmeden başlıyor yani. Bu arada yeni binaların sağlam olduğunu falan düşünmeyin, evet bir takım yasal zorunluluklar getirildi ama 3 liraya da demir var, 5 liraya da, aynı şekilde 3 liraya da beton var, 5 liraya da. Ya da herif normal malzeme kullandı ama beton döküldükten sonra vibrasyon az uygulandı, ya da yeterince kürleme yapılmadı vb. Hepsi etkiliyor. Bizim oturduğumuz beş katlı apartman 40 yıllık ama 6.6'lık depremden sıfır hasarla çıktı, oysa caddenin karşısında yeni yapılan binada boydan boya çatlak (sıva değil, beton çatlağı) var, depremde bir veya iki yıllıktı. Doğru yapılan betonarme bir bina için yaklaşık 70 yıl ömür biçiliyor, ömür derken bu kadar süre sağlamlığını koruması bekleniyor ama Türkiye genelinde yeni binaların bu süreye ulaşmasını imkansız görüyorum. |
|
|
|
Yalnız daha önce yaşanmış örnekler var, ilk zamanlardaki gibi "uyanık olup kaptırmasaydın, ben adı aldım, ver bakalım şu kadar para" diyemiyorsun, mahkeme kararıyla alan adı gerçek sahibine geri veriliyor. Eğer ismi kaptırma durumu varsa muhtemelen sahibinden şirketi de Amerikada dava açacaktır.
Tabii bu yazdıklarım yaşananların abuk ötesi olduğu gerçeğini değiştirmiyor, çok iyi bir PR çalışmasıyla durumu tersine çeviremezlerse kurumsal imajlarına ciddi zarar verecek.
Tam olarak öyle olmasa da öyle oluyor abi patent ve marka hakkı kimdeyse ona geçiyor ama süreç baya uzun sürecektir. Tabi ki Sahibindenin sadece Türkiye'yi kapsayan patent ve marka hakkı olmadığını düşünebiliriz ama genel ölçekte bu işin mahkemede karara varması gerçektende uzun sürecektir ve bu sürecin sonunu beklemektense adamlarla fiyat konusunda anlaşıp bir an önce siteyi yayına almak isteyeceklerdir. Yani düşünsenize 2-3 ay sitenin çalışmadığını Hürriyet emlak gibi sitelere gün doğar yani. Ha olmasını ister miyim isterim çünkü piyasanın tekeline sahip oldukları için normal kıçı kırık ilanlar için bile fahiş fiyatlar istiyorlar boosterlardan bahsetmeye gerek bile yok yani  Öncelikle şunu belirteyim, dediğine çok hak veriyorum, tekelleşmenin ne kadar kötü bir şey olduğunu bir kez daha görmüş olduk, bugün gerçekten emlak ve araç satışlarında gözle görünür bir düşüş yaşanmıştır, bir tek site tüm piyasayı domine ediyor. Diğer meselede ise süre vb konusunda haklısın ama benim önem verdiğim eskiden olduğu gibi "yaptım, oldu" olayının yapılamıyor olması, evet zaman, emek ve para istiyor ama son tahlilde çakal amacına ulaşamıyor (gerçek sahip inat ederse tabii, çoğu arada bir rakamda anlaşıyor). Acaba diyorum ensahibinden.köm ya da starsahibinden.köm vb, bunları alsak mı acaba yav, belki bu şuursuzlara satarık..  Sen ben bu godamanların diş geçirebileceği ufak esnafız abi bizim gözümüzün yaşına bakmazlar yeminle birde Türkiye'de yaşadığımıza valla donumuza kadar alırlar. Niye mi marka yayın hakkı ihlalinden bir girerler sonra yapmadığımız şeylerle bile bir iddianame gelir birbirimize bakakalırız. Bir arkadaşım bir firmanın bayisinin işini almıştı web sitesi üzerine bunlar sen yap biz kullanalım deyince çocuk herşeyi kendi üstüne aldı kendi evindeki bilgisayardan yaptı hoooop çocuğu polisler aldı gitti. Böyle böyle oldu diye anlattı karşı tarafın avukatı bununla iletişime geçip bu işleri kendilerine devretmesi ve bir daha bu alanda birşey yapmayacağına dair taahhütname alarak davayı kapattı. Bu alanda derken de firmanın ismiyle cismiyle alakalı yani. Artık firmalar isim benzerliğini geç logodaki benzerlikten bile firmamızı çağrıştırıyor ve firma hakkında kötü izlenim bırakıyor diyerek dava açıyor yani. Dipnot eğer bu domaini regleyenler Türkiye'den olsaydı hukuki yolları sonuna kadar kullanırlardı nitekim burada ağalar yurtdışında marabalar yani Ne güzel şaaane bir iş fikri ortaya koymuştum, heves meves bırakmadın haa. Şakası bir yana, bu yaşanan gerçekten söylenildiği gibi unutma, atlama gibi bir durumsa, o işin sorumlusunun yerinde olmak istemezdim. Hiç beklenmedik çok büyük hatalar yapılabiliyor, kırk kişi bakıp görmüyor ama esas sorumlunun genellikle sonu acı oluyor |
|
|
|
Yalnız daha önce yaşanmış örnekler var, ilk zamanlardaki gibi "uyanık olup kaptırmasaydın, ben adı aldım, ver bakalım şu kadar para" diyemiyorsun, mahkeme kararıyla alan adı gerçek sahibine geri veriliyor. Eğer ismi kaptırma durumu varsa muhtemelen sahibinden şirketi de Amerikada dava açacaktır.
Tabii bu yazdıklarım yaşananların abuk ötesi olduğu gerçeğini değiştirmiyor, çok iyi bir PR çalışmasıyla durumu tersine çeviremezlerse kurumsal imajlarına ciddi zarar verecek.
Tam olarak öyle olmasa da öyle oluyor abi patent ve marka hakkı kimdeyse ona geçiyor ama süreç baya uzun sürecektir. Tabi ki Sahibindenin sadece Türkiye'yi kapsayan patent ve marka hakkı olmadığını düşünebiliriz ama genel ölçekte bu işin mahkemede karara varması gerçektende uzun sürecektir ve bu sürecin sonunu beklemektense adamlarla fiyat konusunda anlaşıp bir an önce siteyi yayına almak isteyeceklerdir. Yani düşünsenize 2-3 ay sitenin çalışmadığını Hürriyet emlak gibi sitelere gün doğar yani. Ha olmasını ister miyim isterim çünkü piyasanın tekeline sahip oldukları için normal kıçı kırık ilanlar için bile fahiş fiyatlar istiyorlar boosterlardan bahsetmeye gerek bile yok yani Öncelikle şunu belirteyim, dediğine çok hak veriyorum, tekelleşmenin ne kadar kötü bir şey olduğunu bir kez daha görmüş olduk, bugün gerçekten emlak ve araç satışlarında gözle görünür bir düşüş yaşanmıştır, bir tek site tüm piyasayı domine ediyor. Diğer meselede ise süre vb konusunda haklısın ama benim önem verdiğim eskiden olduğu gibi "yaptım, oldu" olayının yapılamıyor olması, evet zaman, emek ve para istiyor ama son tahlilde çakal amacına ulaşamıyor (gerçek sahip inat ederse tabii, çoğu arada bir rakamda anlaşıyor). Acaba diyorum ensahibinden.köm ya da starsahibinden.köm vb, bunları alsak mı acaba yav, belki bu şuursuzlara satarık.. |
|
|
|
Herkesin yeni yılı vatanına ve ailesine sağlık ve mutlukuk getirsin. Yeni yılda neler bizi neler bekliyor ve sizin beklentileriniz neler öğrenmek isterim.
Beklentilerim:
1- Enflasyonun tek haneye düşmesi
2- Filistin devletinin kurulması
3- Yeni silahlarımızın caydırıcılığının artması
4- Ukrayna ve Rusya arası savaşın ve Suriyedeki iç savaşın son bulması
5- Kanserin çaresinin bulunması
İçerikten bağımsız, kişisel öncelikler olduğunu kabul ederek söylüyorum, yazdığın bu maddeler için öngörü ve beklenti ifadeleri doğru olmaz çünkü bunlar mantık çerçevesinde bakıldığında gerçekleşmesi mümkün olmayan, ancak dilek sınıfına girebilecek şeyler. Sadece birinci madde kolay, "bu kardeşiniz" bir talimat verir, TÜİK her ay kademe kademe azaltarak Aralıkta enflasyonu %9.9 olarak açıklayıverir nolacak, gerçek enflasyon isterse %200 olsun. |
|
|
|
|
Koca ülke ben ekonomistim bu kardeşinizin bilimsiz inadının bedelini ödüyor, faiz indiriminde ısrar etmek zaten boka sarma yolunda emin adımlarla ilerleyen ekonominin üzerine tüy dikti. Bir iki sene önce pandemi, zaten bütün dünya böyle diye bıt bıt kitleleri uyutuyorlardı ama şu an o argüman da geçerli değil.
Ve işin acı tarafı şu, herkes gerçekten layığını buluyor, bugün seçim olsa o meşhur gotüyün kılları yine oy verir.
|
|
|
|
|
Yalnız daha önce yaşanmış örnekler var, ilk zamanlardaki gibi "uyanık olup kaptırmasaydın, ben adı aldım, ver bakalım şu kadar para" diyemiyorsun, mahkeme kararıyla alan adı gerçek sahibine geri veriliyor. Eğer ismi kaptırma durumu varsa muhtemelen sahibinden şirketi de Amerikada dava açacaktır.
Tabii bu yazdıklarım yaşananların abuk ötesi olduğu gerçeğini değiştirmiyor, çok iyi bir PR çalışmasıyla durumu tersine çeviremezlerse kurumsal imajlarına ciddi zarar verecek.
|
|
|
|
|
Ceza konusu başka da, şöyle teşvikler olsa, örneğin Gospodinin yazdığı gibi yaya yol verince, ya da ışıkta beklerken kırmızıdan sarıya dönme salisesinde kornayla vb ortalığı ayağa kaldıranlara el bombasıyla müdahale serbest olsa mesela...Dünya biraz gürültülü ama ne kadar şahane olurdu.
İşin şakası bir yana, trafikte saygısız ve sabırsızlara gerçekten sinir oluyorum.
|
|
|
|
|
Cumhurbaşkanlığı İletişim Ofisinden bildirilmiştir:
Dünya liderliğimizi pekiştirme politikamızın sürdürülebilirliği çerçevesinde yapılan fiyat güncellemelerinin günlük saat sayısındaki kısıtlamalar nedeniyle devreye alınmasında bir takım sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu sorunun yaşanmaması amacıyla geçici bir süreyle günlük saat sayısında güncelleme yapılmıştır, 31 Temmuz 2024 tarihine kadar her gün 34 saat olarak uygulanacaktır.
A Haber son dakika..... Yeni devreye alınan %100 Yerli ve Milli takvimimiz dünyada hayranlıkla karşılandı.
|
|
|
|
|
Status (whois.com):
clientHold
clientTransferProhibited
clientHold : Bu durum kodu, alan adınızın DNSdeki etki alanınızı etkinleştirmemesini ve sonuç olarak, bunun çözülmeyeceğini bildirir. Genellikle hukuki ihtilaflar sırasında, ödemesiz olarak veya alanınız silme işlemine tabi olduğunda kabul edilen nadir bir durumdur.
Çoğu zaman, bu durum alan adınızdaki çözünürlüğe ihtiyacı olan bir sorunu gösterir. Öyleyse, sorunu çözmek için kayıt şirketinize başvurmalısınız. Alan adınızda herhangi bir sorun yoksa, ancak çözüme ihtiyacınız varsa, önce kayıt şirketinize başvurmanız ve bu durum kodunu kaldırmasını istemeniz gerekir.
clientTransferProhibited : Bu durum kodu, alan adınızı, alan adınızı geçerli kayıt kuruluşunuzdan bir başkasına aktarmak için istekleri reddetme talimatını verir.
Bu durum, ele geçirme ve / veya sahtekarlıktan kaynaklanan yetkisiz transferleri önlemeye yardımcı olacak alan adı kaydının aktarılmasının mümkün olmadığını belirtir. Alanınızı aktarmak istiyorsanız, önce kayıt operatörünüzle bağlantı kurup bu durum kodunu kaldırmasını istemeniz gerekir.
Saldırı, çaldırma falan gibi bir durum yoksa büyük salaklık
|
|
|
|
Yeni yıla girene kadar hep bu yasak kararının iptal edileceği yönünde içimde bir umut vardı ancak theymos bu konuda geri adım atmadı ve yeni yıla girmemizle birlikte artık forumda mixerler yasaklandı diyebiliriz.Gemiyi batırmadan limana yaklaştırmanın yolu buysa bu karara saygı duymamız gerekiyor.
Bana göre olanı yazdığın şey olanı çok doğru bir şekilde ifade ediyor, belli ki forum yönetimi açısından gemiyi batırmadan limana yanaştırmak için ellerinde fazla seçenek yoktu. Çünkü sadece bir duruma bakarak yorum yapmak (bizler değil ama tek tük var böyleleri) son derece yanlış çıkarımlara sebep oluyor, oysa geçmişe baktığımızda forumun belirleyici özellikleri arasında yasak, kısıtlama gibi kavramların kesinlikle olmadığını görürüz. Tekrara girmek olacak ama ben hiçbir bilgim olmamakla birlikte buna mecbur kaldıklarından eminim. |
|
|
|
Bu işlerde devletin sorumluluğu (yani bizde sorumsuzluğu) belli, olunca çaresine bakarız zihniyeti devlet politikası. Ama insanların da dangalaklığına, açgözlülüğüne akıl sır erdirmek mümkün değil.
Aşağıdaki resim neye ait biliyor musunuz? Sahiplerinin ağır hasarlı raporu verilmesine itiraz edip dava açarak hasarsız raporu almaya çalıştıkları bir binaya...
Gerçekten kolonları falan harçla sıvayıp, duvar örüp girsinler otursunlar ve bir sonrakinde "doğal seçilim" gereğini yapsın, diyecek başka lafım yok. !!!!
Edit: Hasarsızdan kastım tabii ki güçlendirilip kullanılabilir hasarda olduğunu beyan etmeleri, ifadem biraz zayıf olmuş.
@bobita hocam el insaf. Bu binada ne varki. Bak direkler yerinde. Tabanda bir kaç önemsiz kırık var. Duvar dediğin nedirki. Bizim cemal ustaya söyle üç günde örer. Bir de kartonpiyer yaptırdın mı mis mis. Kardeşim begenmiyorsan japonyaya git. Bak adamların kos koca şehirleri yerle bir olmamış. Olmamış mı. Allah Allah. Ya bu işin fıtratı oraya gitmemiş mi. Niye gitmediki .Bize fıtrat onlara lan biri söylesin allah muhafaza binaların altında kalırlar sonra. Yoksa bizdeki mi sorunlu y. Yok bişey olmaz o çatlaklardan. Olmaz olmaz. Yav örmeye ne gerek var, kırıkların oraya köpük sıksan yeter, ne bu ya, her işleri masraf, her şeyleri abartı. Neymiş efendim depremde dayanmazmış da bilmem neymiş. Ne dayanmayacak, iki üç kalasla destekledik mi bişiicikler olmaz, daha da yıkılırsa artık mukadderat, kadere karşı gelinir mi hiç. |
|
|
|
FED'in faiz indirimi konuşuluyor yabancı basında falan. Gerçi Ocak'ın son gününde toplantı. Ama önceden fiyatlanır bana göre. Pahalı dolar biter ucuz dolar gelirse borsalar hareketlenir biraz. Kripto paralar da payını alır buradan. Ben FED'in hareketine bakarak hareket etmeye çalışıyorum. Tam oraya bağlıyım diyebilirim. Uzun vadeli yatırımlarımı oraya göre şekillendiriyorum artık. Ordan çıkan kararlar bütün dünyayı ilgilendiriyor çünkü. Faizleri arttırmaya başladıklarında her şeyimi satacam. Düşürmeye başladıklarını bişiler almaya başlıyacam. Tabiki tam bi dip alımı yapma takıntımdan da vazgeçeceğim. Bana kalırsa en büyük hataları da ondan dolayı yapıyoruz. En dipten almak. En yüksekten satmak bi saplantı bana göre.
Fed'in kararları sadece kripto vb değil, küresel anlamda tüm piyasalar için belirleyici rol oynuyor, bu konuda tamamen katılıyorum ama indirim gelir mi pek bilemedim. Çünkü kamuoyunda bu çerçevede yorumlar yapılmaya başlar başlamaz Fed'in şahin üyelerinden ayar verici beyanatlar geldi. Belki piyasa indirim kararıyla bir anda zıvanadan çıkmasın diye yapıyor da olabilirler tabii ama sabit kalması daha yüksek ihtimal diye biliyorum. Umarım fena halde yanılıyorumdur, doğrudan kazandıramayan dolar her piyasayı coşturur. |
|
|
|
Milli piyango çekilişlerine hile vardır yoktur ben bu sorunun cevabını kesin bir şekilde veremem şahsen ben de oyunlar demirören grubuna verildikten sonra oldukça az olan güvenimi kaybettim ve yılbaşı bileti bile almayı bıraktım.Burada asıl sorun halkın neredeyse tamamının bu oyunlara artık güvenmemesi bunu önlemek için bir yol bulmaları lazım.Şans oyunlarında vergi indirimi yapıldı geçtiğimiz günlerde ancak bahis oranları hala aynı derecede düşük bu da insanları kaçak bahse yönlendiriyor.
Yalnız benim anladığım kadarıyla o vergi indiriminin muhatabı oyuncu değil, şaşırtmayacak şekilde kasa. Vergi, hukuk işlerinden anlayan varsa bilgilendirsin lütfen, belki yanlış değerlendiriyorum ama benim sokaktaki vatandaş olarak anladığım bu. "14 Mart 2007 tarihli ve 5602 sayılı şans oyunları hasılatından alınan vergi, fon ve payların düzenlenmesi hakkında kanunda yer alan oranlar; spor müsabakalarına dayalı müşterek bahislerde yüzde 5, at yarışlarında yüzde 7 ve diğer şans oyunlarında yüzde 10 olarak uygulanacak" |
|
|
|
|
Show Posts
