O kahraman bize geçtiğimiz yüzyılın başında bir kez geldi, tun ulusun kaderini yanindaki vatanseverler ile değiştirdi, milletin içinde bunu yapacak güç her durumda vardı, sadece ardından gidilecek bir lider lazımdı, o da bunu layığıyla yapıp kendisinden sonrası için yapılması gerekenleri bile söyledi, şimdi yeni bir lidere ihtiyaç var mı, bence yok, mevcudunun yolundan sasmayalim yeter.
Sadece bize yol gösterip ışık tutan bir lider değildir Ulu Önder Atatürk. Farklı ülkelerde heykeli dikilmiş olan ve ortaya koyduğu ilkeler ve yaptığı yenilikleri kendilerine ışık olarak alıp uygulayan ülkeler var. Bizim zorlama ile yaptığımız kanadı yok ama uçuyor dediğimiz kişilerin geldikleri durumda ortada. Uçuyorlarmı inşallah uçacaklar. |
|
|
|
|
Şimdi bürokrasi içinde en alta bulunan makam başkanlıktır. Mevcut yapı içinde en sağlam olan ayakları en sağlam yere basan kesimi de budur. Bunun üstünde olan yapınıntamamı kızakta gibi çalıiıyorlar. Şimdi bu yapı içindeki en gereksiz yapı ise bakanlık. Neyin bakanlığı bu. Bakanlık falan kalmadı ki. Konu mankenleri ile bir tuluat. Yemini olmayan adamın bakanlığı da olmaz olamıyorda. GEçmiş hükümetlerde bakanların yetkileri belliydi. Bunu başbakan bile ellerinden alamıyordu. İmza atmayan bakan olayı sonlandırıyordu. Şimdi bakan dediğiniz zatlar kendi başlarına istifa bile edemiyorlar. Durumun bu olduğu bir ortamda sahaya inen kim olursa olsun millet tarafından pek tanınıp sayğı duyulan bir kadroda barındırmıyor.
|
|
|
|
- Tamer Karadağlı Chp rozeti takacak
- Şafak Sezer'in nasıl yaratıcı bir tornistan yapabileceğini hayal etmek bile zor
- Diğerlerine kıyasla özgül ağırlığı en düşük olan, hayatı gereksizlikle eş anlama gelen Hakan Ural koluna Chp dövmesi bile yaptırır
Benim favori üçlüm bu. Tamer Karadağlı nasıl oluyorsa her dönemde gündem olmayı başarıyor ve her zaman göründüğünden farklı bir kişi gibi davranabiliyor. Devlet Tiyatroları'nın başına geçtikten sonra güç zehirlenmesi yaşadığını da gördük. Önce kadın düşmanı hareketler, sonra araştırma yapmadan varılan yargılar ile iyice itici bir hal almayı başardı. Şafak Sezer ilk çıktığı günden beri antipatik bulduğum birisi. Her zaman sivrilmeyi ve çıkarları doğrultusunda hareket etmeyi başarabiliyor. Medyum Hakan Ural bu sefer geleceği göremedi ve Murat Kurum'un başarısızlığı karşısında ağzı açık olanları izledi gibi görünüyor. Kendinden ne kadar da emin konuşuyordu başkanlık yarışını kimin kazanacağı yönünde tahminlerde bulunurken. 2 güne kalmaz farklı bir kostüm giyip karşımıza çıkar  Bu tamer denen hergele geçen gün Antalyada bir tarihi bina önüğnde açıklama yapıyor. Bu tarihi bina için tiyatro için epey bişeyler söyleyip devlet tiyatrolarının baltalandığını söyleyip suçu Antalya ana kent beledeiyesine kesiyor. Antalya belediye başkanı olan arkadaş sayın böcek de diyorki siz bu meczuba bakmayın bizi suçlayan lişi bubinanın sorumluluğu turizm bakalnlığında yani kendisi takip edip yapacak. Bundan bile haberi yok diyor. Bu adamlardan bu ülke kurtulmalı . Bunlardan sanatçı falan olmaz. Sanatçının halk tarafında olanacak bir duruşu olmalıdır. Yoksa sanatçı olmasına imkan yoktur. |
|
|
|
Asıl mesele tepedekilerin kararlarını kendi ikballeri doğrultusunda mi yoksa halkın refahı ekseninde mi şekillendirdigi bence. Cumhuriyet kurulduktan sonra yapılan bir sürü atılım ile her anlamda çökmüş bir sistemin yerine radikal atılımlar ile kolay kolay hiçbir ülkenin yapamayacağı adımlar atıldı, fabrikalar kuruldu, eğitimde tarımda vs bir sürü yenilikler hayata geçirildi. Son 20 yılda ise cumhuriyet dönemi kazanımları bir bir elden çıkarıldı. İkisi arasındaki en temel fark da biri yeni kazanımlar elde etmek için sıfırdan harekete geçmek ile eldekileri satıp birşeyler yapmak gibiydi. Sadece savaş sanayisindeki atılımları örnek verenler olabilir çünkü onun dışında elle tutulur pek de birşey yok yaptıkları.
Elde olan malların satılması konusunda miras yedi gibi davranıldı. Sadece satılıp şaşaa için kullanıldı. Satış sonrası satılan fabrikaların akibetleri hiç sorgulanmadı. Sen bu fabrikayı aldın üretimi ve çalışmayı devam ettiriyormusun karlılığın nedir. Çalışan sayın ne oldu diye sormak yerine bu satılan fabrikaların arazilerinin rezidans olması için yasalar çıkartıp bu yönde bir çaba içinde oldular. Bu günlere gelindi. |
|
|
|
Bu enflasyonla rakamlar katlanırsa 20 yıldır sıfır atılmış halini hala algılamayan, "yirmi milyon maaş alıyorum, ekmek zaten dokuz milyar" diyebilen IQ free kesimin nasıl yaratıcı söylemler geliştirebileceğini düşünmek bile istemiyorum.
Zamanın yasaklı olan sisyasetçisi Süleyman Demrel yeniden siyasete atıldıktan sonra özal dönemindeki yaşanan enflasyon ortamını değerlendirirken tl bazında para büyüklüğü olarak ilk defa katrilyon diye bir büyüklük kulanmış ve demiştiki bu gidişle bütçe buraya varacak. Yani önlem alın enflasyonu durdurun. Şimdi sanırım bizim bütçe yada diğer ne hesabı yaparsanız yapın bu katrilyonu geçtik sonrası olan sanırım sentrşlyon du oraya vardık. Şu atılan sıfırları göz ardı etmeyin. İlk kandırmaca oradan başladı zaten. Sıfır atarak piyasayı düzeltmiş gibi algılatıp öyle gösterdiler. Düzelen bir şey yoktu. |
|
|
|
TÜİK'in uzun zaman sonra hem İTO'dan hem de ENAG'dan daha yüksek oranda aylık enflasyon açıkladığını görüyorum. Bunun sebebinin yaklaşan yerel seçimler öncesi memur ve memur emeklilerinin gözünü boyamak için olduğunu tahmin etmek çok zor değil. Geri kalan 4 yıl boyunca başka seçim olmadığı varsayılırsa geri kalan aylarda aylık enflasyon oranını yine TÜİK'in 0,01 tarzı çıkaracağını düşünüyorum.
Geçen ay ki TÜİK verilerini görünce böyle bir gönderi yazmıştım ve TÜİK beni utandırmayarak neredeyse ENAG'ın yarısı oranında bir enflasyon rakamı açıklamış. İlerleyen aylarda TÜİK beni daha da haklı çıkartmak için yüzde 1 ve altında enflasyonda açıklayabilir. Memur ve emekli daha düşük oranda zam alsın diye. TÜİK'i kendini kendi seçmeninin bile güvenmediği bir kurum haline getirdiler. Hocam kamuda çalışıp geçen yıl bu dönemlerde 13k civarı maaş alan bir arkadaşım, şu anda 37 k maaş alıyormuş ama 13k ile yapabildiklerini 37k ile yapamadığını söylüyor, mantıken bu maaşlar enflasyon kadar artıyorsa - bakın bir yılda iki kat maaş artışının ne kadar inanılmaz bir olay olduğunu falan geçiyorum- ya maaşları az arttırmışlar, ya da enflasyonu kırpmışlar şeklinde basitçe izah ediyorum bu manzarayı çevremdeki at kafalılara ama hala nato kafa nato mermer düzleminde yaşayan çooook sıkıntılı bir kitle var. Bu piyasa çalkalanmasının sonucunda fiyatlar yukarı gitti. Faizler yukarı gitti. Maaşlar asğari ücretler piyasadaki serbest şekilde yükselişe mazur kalmadı. Maaşları birileri hazırladı biri dediki şu olsun. Öyle olunca piyasa 100 maaşlar 30 yükseldi. İki yıla yakın bu şekilde durum manüple edildi. 15k tl maaş alanın şimdiki maaşı 43k tl civarı. Eğer piyasadaki olanlar olmuş olsaydı bu kişinin maaşı 120k tl ile 150k tl arasında olmalıydı. Her şey yanıltma üstüne kurulu olduğu için o zamanki maaşları şimdi ne verirseniz verin alım gücü yönünden elde edemiyorsunuz. |
|
|
|
Zurnanın zırt dediği yer kavramına nerdeyse geldik yada gelmek üzereyiz. Bu zurnanın sesini ne zaman duyarız bakalım. Yok dediklerine sanırım seçim sonucu itirazları bitince geçilecek. Geçen seçimde baskı sonucu emekliler erken emeklilik haklarını almışlardı. GEri kalan emeklileri de kendi yanlarına çekerek hep birlikte açlık gervine gönüllü oldular. Şimdi mehmet bey ne açıklar ne zaman açıklar yok denen ne varsa az kaldı.  |
|
|
|
Benzin, Mazottan ucuz oldu artık.Çok ilginç dönemlerden geçiyoruz.Yarın seçim var ve seçimden sonra olacaklar hakkında pek tahmin etme durumum yok.Muhtemelen gözü 40 lirada veya 35 üstünden açarız bir kaç haftaya.Daha sonra Mazot ve Benzine gelecek zamları merak ediyorum.
Merakımızı seçimlerden kısa bir süre sonra hemencecik gidereceklerdir merak etmeyin hocam. Türk Lirası 40 a doğru yola çıktı bile seçimden sonra bende hızlanacağını düşünüyorum. Artık öylesine alıştık ki enflasyona sürekli fiyatlamalar. Takip etmekten fiyatlamaları manyak olacağız. Seçimlerle yatıp seçimlerle kalkıyoruz ülkece her sene gündemde bir seçim var. Seçimlerin olmadığı bir zaman diliminde nasıl olacak merakla bekliyorum. Çok fazla merak etmeyin efendim. Bu seçimlerden sonra 2028 yılına kadar seçim yok. Takvim olarak belirlenmiş bir seçim yok ama birde bakmışsınız erken seçim gündeme gelmiş. Bu gidişat bu şekilde çok fazla bizi bir yere götüremez. Öyleyse seçim ekonomisine alışık olan bizler yni bir seöime erken seçime ne bileyim bir anayasa refarandumuna falan doğru gideriz. Yani merak etmeyin normalde seçimsiz bir döneme 1 gün kaldı. Bir şey olmaz ya, yine bilmem neredeki petrol rezervimizin üretim kapasitesi bilmem kaç katına çıkmış, artan üretimle fiyat düşer. Madem böylesine iyi bir petrol üretimimiz var, ben güveniyorum, İstanbul'un Kurum'sal yönetime kavuşmasıyla birlikte çok kısa süre sonra benzin ve mazot 4-5 TL seviyelerine düşecektir. Bak yazıklarını okuyunca kurumsalı en son kurum sala binerken görmüşler sonrasını bilen yok. Bi ara karadenizde gaz gibi bir haber çıktı sangi geçen cumartesi ama sanırım fazla tazyik yapamadı orada kaldı. Şimdi anadoluda kontrol edilecek yerlerde epey daraldı nasıl bulunacak yeni rezervler. Artık iç anadolu bu işi çözecek kısıtlı bir alanda. Ne çıkar bilmiyorum ki. Diğer madenlerin üstüne kara bulutlar çöktü hep. |
|
|
|
Dün seçim öncesi 1 dolar 32.50 TL civarına kadar çıktı. Seçim sonuçlarının açıklanması ile dolar TL karşısında değer kaybederek 31.96 TL'ye kadar geriledi bugün Mehmet Şimşek'in açıklamalarının ardından geri 32.10 TL civarına çıktı. Ne yapıp edip doları çıkartmayı başarıyorlar. Seçim sonucunun ilk kez doları düşürdüğünü gördük.
Umut dediğimiz o yüksek güç var ya onun etkisi. Piyasadaki inişi etkilemiş oldu. Ama dediğin gibi içerden bir laf hop yeniden yukarı. Neden halen bunların bu durumu düzeltebileceğini düşünür ki bu millet. Bozanın düzeltebileceği pek bir durum olmaz. Çünkü eşyanın doğasında var bu. Sen bunu bozarsın başkası gelip onarması lazım. Bunu bizim milete anltmak lazım. Nasıl ve kime anlatılır gibi olacağını artık halk da anlamalı. Eşyanın doğasında değiştirmek varsa zamanı gelince buradan da değişiklikler görebiliriz. Şu an iktidarı ayakta tutan sadece lideri. Lideri siyaseti bırakırsa ve yerine olağanüstü güçlü bir isim yaratmazlarsa şu dönemden sonra bir dönem başka bir lider görebiliriz. Önemli olan o liderin neler yapabileceği. Değiştirmek kolay gelen gideni aratırsa ne olacak? Bizde hep gelen gideni aratıyor. 12 eylül öncesi 12 eylülü yaratanlara zemin oluşturan 4 lider 12 eylül sonrası oluşan sisyasi iklimi pek içlerine sindiremediler. Hepsi eski politikalarından çark edip gerçeklerle bir şekilde yüzleştiler. Demirel sola yapılan haksızlık dedi. Türkeş nazımdan kürsüde şiir okudu. Erbakan kısacık iktidar yardımcılığında olanca ihtişamı ile işçiye memura keseyi açtı. Ecevit dsp yi kurarak nerdeyse sağ parti olmayı hedeflesi. Bunlar zamanın etkisi .Gelen özaldı. Etkileri aşağı yukarı bunlar oldu. İlk ekonomist başbakan olduğunda 1994 kara çarşamba devalüasyon. İkinci ekonomisti halen yaşıyoruz. |
|
|
|
Yolsuzluk ve talanın geçer akçe olduğu ülkelerde zengin ve yoksul arasındaki makas ve uçurum çok hızlı bir şekilde artar, bu durum dünyanın her yerinde geçerli. Türkiye de yavaş yavaş küresel yolsuzluk endeksinin süper starı haline geliyorken konudaki bu başarıya da şaşırmamak lazım.
Çok kaba konuşacağım ama normal cümlelerle aynı şekilde anlatmak zor:
Ülkede sayıca az s.ken, onlarca kat fazla s.kilen var ama s.kilenler bir yandan can acısıyla bağırıp diğer yandan oylarıyla domalmaya devam ettikleri sürece g.tleri boş kalmayacak.
@bobita hocam 12 eylül öncesi ankara ulusta bir yürüyüş yapılıyor o zamanki sol bir gurup slogan atarak ilerliyorlar. Düzeni değiştireceğiz diye avaz avaz bağırılıyor. Kenarda durup yürüyüşü seyreden yaşlıca bir amca elindeki bastonu kullanıp slogan atan gençlerden birini yanına çekiyor ve şöyle diyor. Evlat neden düzeni değiştiriyorsunuz. Düzüleni değiştirin. Birazda düzenler düzülen olsun yanlış slogan atmayın. Amcadaki öngörüyee bir bak. Halen toplum düzeni değiştirmeye çalışıyor ama halen düzülenler hep aynı. Harika bir hikayeymiş ben yeni duydum. Çok doğru aslında. Yönetilenler, yönetenleri doğru seçemedikten sonra ne olur ki? Bunu bazı belediyelerde bağımsız giren CHP belediye başkanlarının aldığı oyla görün. Herkes memnun başkandan aldığı oy %3-5. Yani demem o ki bizimkiler partiye oy veriyor kişiye değil o zaman da düzenler her zaman düzmeye devam ediyor. Bu yazdığım hikaye gerçek. Ama yıllardan beri yaşadığımız daha bir gerçek. Ha bire düzenler değişiyor. A partisi düzüyor sonra b partisi sonra c partisi diye geliyorlar. Halk düzenden düzene hoplaya zıplaya şen şakrak bir hoş düzülüyor. Hele bu düzen içinde işçi ve memur için yardımcı olan sendikalar yokmu düzene esmer sarışın ne isterse şimdi ayarlıypor valla durum tam bu oldu. |
|
|
|
Ne gençler var sosyal yardıma muhtaç adamın eve 1 ekmek sokacak parası yok bunları besleyen iktidarlar beslemeye devam ettikçe iş vermedikçe bu konular her zaman ktidarların işine gelir bir kesim diğer tarafı üç beş kuruşa sömürecekki diğer tarafın kaliteli yaşamı etkilenmesin neden herkes saraylarda yaşasın değilmi? ne gerek yani.
Orta sınıfın kaldırılmasının en büyük sebebi ekonomi değil yönetim değişikliğinin istenmemesidir. Kimse istemez istemiyorlarda.
Yoksulun ne işi var sinemayla tiyatroyla son yıllarda farkındamısınız bilmem bölgelerdeki sinemalar bile çatır çatır kapatıldı tiyatrolar ise leş ötesi eski kaliteli insanlar gelmiyor gelsede istedikleri paralar inanılmaz eee onlarada alt kesim gidemiyor doğal olarak ülke tamamen ikiye ayrılmış durumda
1. fakirler asgari ücretliler
2. zengin azınlık.
Adamların tek düşüncesi geri kafalı bir toplum oluşturmak. Ne kadar geri o kadar kendileri ileri. İleri demişken sadece kendi kesimi için verdikleri yağlı ballı işlerin getirisi yoksa kendileri gibi hepsi yozlaşmış durumda. Ben halen anlamadığım pek çok şey var seçmen konusunda. Birine neden inanılır ve bu inanç neden değiştirilmez. Değiştirileceği zaman ne tür bir korku pompalanır ve empoze edilir. Aklı başında olan buna nenden inanır. Hocam daha önce birkaç konuda da değinmiştim, defaten adamlar eğitim seviyesi arttıkça oylarimiz düşüyor minvalinde kelamlar ettiler, hem de yönetici pozisyonunda bulunan adamlar bunlar. Düşünen sorgulayan ne verilirse kabul etmeyen bireyler potansiyel tehlike bunlar için, biat kültürü mutlak değerleri. Bu sistemin ana teması da koltuk makam güç sahibi olarak hayatlarına sonsuza kadar devam edebilmek, biat eden sayısı arttıkça, bunların pozisyonu da sağlamlaşiyor. Şimdi hocam bu biat kültürü içinde olan arkadaşlar bunu hak için yapıyorlar sonucunda da cennete gidecekler. Hani bu yolu takip edince sonundaki ışıkta cennet olduğu kanısı epey yayğın. Peki bizim haklarımızı dibine kadar gasp edip kul hakkı ile gidecekleri yerdeki ışığın rengini hiç merak etmiyorlar mı bunlar. Ya oradaki yanan ışık bu şekilde kırmızı ışık olarak istedikleri yer değilde götlerini yakacak olan cehennemin yanan ateşinin ışığı olduğunu gördükleri zaman ne yapacaklar. Nasıl bizleri tek tek bulup helallik isteyecekler. Ha peşin söyleyeyim buradan bunlara en ufak bir helalik çıkmaz. Ona göre yaşasınlar. Hocam en basiti torpil konusuna bakalım, normalde başka birinin hak ettiği ise sırf kendisine yakın diye kayirilarak alınan insanların boğazından ekmek nasıl geçiyor, bu her dönem oldu memlekette, yani sağı solu yok, siyaset dışı bir mantıktan bahsediyorum, bir nevi bizim kronik rahatsızlığımiz bu, onun dışında kamu kaynaklarının amacı dışında kullanılması var, sorumlu kişiler hata yaptığında hesap verme mekanizmasına neden takılmaz, tüyü bitmemiş yetimin hakkını en çok gozetmesi gerekenler ısrarla hata yaparken bunlara neden dur denilmez. Şükür kendince inancı olan biriyim, öbür tarafta içkinin fiskinin hesabı görülür bir şekilde ama kul hakkı ile huzura çıkmaktan sade bir vatandaş olarak ben korkarken bu muhteremler neden veya nasil hicbirsey yokmuş gibi davranabiliyorlar. Torpil yapmayı kendilerine hak gören haksızılığı yaşam biçimine dönüştürmüş formatta tipler maalesef bunlar. Forumda yazmıştım daha önce, çok üzüldüğüm bir anımdır. YLSY diye bir burs var, yurt dışında yüksek lisans ve doktora yapmanızı sağlayan. Cumhuriyetin ilk yıllarında çıkan bir MEB bursu. Yazılı sınavları geçtim, sözlü mülakata gittim, mülakat herkes için 5-10 dk arası sürdü benim mülakat yarım saat sürdü. Adamlar akademik alan ile ilgili sordu ben cevapladım, bir yerden sonra baktı öyle eleyemecek içlerinden badem bıyıklı olanı limonun kilosunu sordu. Ve bilemedim ve beni öyle elediler. Bu yapılan işlerin temelini atanlar ta tepede oturuyorlar. Tabi bire bir bunlar bu işi yapıyor değiller. Ama vedikleri sözleri tutmayarak diğerlerine siz yandaş ne var ise onu biyerlere yerleştirin gerisi sorun olursa bana gelsin diyerek yapılan işler. En son seçimde mülakat kalkacaktı kalkmadı. Yani torpile devam. Bakalım son yerel seçimden sonra el değiştiren belediyelere ne çamurlar atılacak. Yıllardan beri yapılanları bir türlü anlatamadık bundan sonrası kendileri yaygara yapacaklar. |
|
|
|
|
Evet taşlar yavaş yavaş yerine oturuyor. Bakın şimdi atılan sıfırların nerelere bizi geri getirdiğini daha net ortaay koyuyor. Yıl sonu gelmeden bu limit eskinin 20k tl karşılığı olan 200k tl olarak güncelleceğini de burada paylaşırız artık. Nasıl bir durum bu ya. Halen müdahele edilecek diye kan kaybının devamı. Bu duruma herkesin seyirci kalması.
|
|
|
|
İl ve ilçelerde muhtarlıklar keşke kaldırılsa. Her seçimde dünya kadar masraf yapılıyor, rezillik yaşanıyor.
AKP yerel seçimde ergen tokadı yedi. Bu kafayla siyasete devam ederlerse muhtelemen genel seçimde Osmanlı Şamarı yiyecek.
Hocam bizim buralarda koca büyükşehir seçiminde, belediye meclis üyeliklerinde sayımları çok çabuk bitirdi sandık kurulları ama muhtarlık ve azalik sayımları emin olun 11 e kadar sürdü, başka konu başlıklarında da değinildiği gibi muhtarlık birçok açıdan gereği kalmamış bir mevzu artık. Ama işin 17k gibi bir boyutu var, asıl olay burada, seçimin diğer yönlerine bakarsak, rahmetli Demirel in her dönemde geçerli olan kuralı işledi, mutfak eksilirse insanlar tarafını eninde sonunda gözden geçirir. Bizim mahalleni,n 25 yıllık muhtarı değişti. Yeniye bir muhtarımız oldu hemide kadın bir muhtar. Ayrıca bizim muhtarın birde inşaat mühendislik diploması var. Bu iş yerine muhtarlığı tercih etmiş. Sandıklar açıldı benim bulunduğum sandıktan çıkan zarflar açılınca içinden çıkan muhtarlık pusulalarının saymadan kadın bir muhtar olduğunu gördüm. 4 muhtar adayı vardı diğer 3 adayın toplamından fazla oy alan kadın bir muhtar. Kimse gıkını bile çıkaramadı. Sonuç çok fazla açık olarak ortaya çıktı. Saat 9 civarında okul önünde muhtarlık halayı çekiliyordu biz içerde tutanak ve sayım işlerine devam ediyorduk. |
|
|
|
Şakasına merit gönderende olmadı  oldu Bu gece 00.00 da bal kabağına dönüşmezse iyi 🙂 tam tamına 3 sene sonra gelen yanıt şahane cidden aşırı şaşırdım 🙂 Bu gün forumun şakası nedir acaba diye baktığımda meritlerden biraz azalmış olduğu hemen fark ettim ve bunun şaka için yapılmış olduğunu anlamış oldum. Biz yine iyiyiz @totti67 hep eksi meritte el insaf korkutucu bir şaka olmuş. Ben biraz kaçırdım dünkü olayı. Sanırım mesaj atınca merit eksiliyor bekleyince aktif süreyle merit artıyormuş. Değişik ama vasat olmuş sanki önceki senelere göre. Daha yaratıcı olabilirlerdi. Neyse en azından senelik etkinliği görmüş olduk bu sene de böyle. Hadi bakalım seneye neler olacak konu hortlamış ama güzel şeyler varmış geçmişte. Forumdaki ilk dönemimde de yaşamıştım bu enstantaneleri, o zaman pek uyanamamıştım da mevzuya, bu sene Allahtan biraz erken şarj etti kafa Lan yorum yazıyorum şaaak diye meritler gidiyor, bir iki derken ekranın sağ alt tarafında tarih denk geldi gözüme, gereksiz bir aydınlanma yaşadım şuursuzca Ben bir gün önce yapılmış daha büyük şakanın tesirinde olmanın verdiği huzurla, lan gerekirse alın bütün meritleri sizin olsun diyecek moddaydım hatta İlk mesajı attım sonra gözüme meritlerim takıldı aha dedim vispillo hocamın sayfasından birileri bana merit atmış hemde epey çok biraz arkadaşlara dağıtayım diye o sayfaya geçtim. Kimi tıklasam gönderecek merit yok diyor. Bakıyorum merit çok. Acaba kim göndermiş diye merit sayfasına girdim baktım gönderen yok. Peki nerden geldi diye düşünüyordum sonra sayfa değiştikçe mesaj attıkça azaldığını gördün başladığım zaman merit 645 falandı mesaj atmaya devam ettikçe 180 merite kada düştü. Olsun keşke şakadan da olsa birilerine şöyle çat diye bonkör bir merit yollasaydım. |
|
|
|
Dolar seviye artırıp koşmaya başladığından beri çifte kur uygulanıyor fakat aradaki fark daha azdı günden güne daha da doların artışına bağlı olarak çifte kurdaki fiyat aralıkları daha artacaktır. Çoktandır ayranımız döküldü ekonomi olarak eğer 40-45 seviyelerine kadar ilerlersek içecek ayran kalmaz daha epey bir problem olur hanelerde.
Mısırın yaşadığı çifte kur olayı imf nin verdiği borç ve mısır yönetiminin yaptığı devalüasyon ile bir çizgiye geldi. Eğer bizimkiler el altında imf ile bir pazarlık içindeler ve piyasadan bunu bilen birileri var ise makas çok derinleşe bilir. Böyle bir durumu görürsek şaşırırmıyız hayır. İmf istegi ile gelen diye söylenen merkez bankası başkanı gitit bir hazine bakanı kaldı. Bakalım gelen günler ne getirecek. Şimdi şu yerel yönetim seçim sonucu ve şokları bir atlatılsın gelen gün ne getirecek göreceğiz. |
|
|
|
Grafige bakınca 1935 yılı ile 2023 yılına gelene kadar büfusun genel dağılımı nasıl toparlanarak gelmiş. Daha düzenli bir yaşama kavuşulmu. Güzel bir grafik.
Ama internet kullanım oranı dediğimiz şeyi be aslında yaşlı grubun eline tam anlayıp kullanamadığı yeni nesil android telefonların olduğunu düşünüyorum. Yani bizim yaşlılarımız çatır çatır internete girmiyor birileri facebook yada benzeri olan uygulamaları ayarlamış onlarda bunları can sıkıntısı geçsin diye kurcalıyorlardır.
Basit bir şekilde anlatıyorlar yaşlılarımıza ve onlar istediklerini yapıyor sadece mesela ben hala babamın mobil bankacılık işlemlerini yürütüyorum kendisi zorlanıyor ama Facebooka giriyor paylaşım da yapıyo sorun yok onda bu yüzden basit internete girişlerde sorun yaşamayan birisi için internet oranları biraz tam internet değil de basitçe internet kullanımı şeklinde anlatılmış olabilir hocam büyüklerimizin internet bankacılığı kullanmasını zaten önermeyelim. ben de hala bizimkilerin internet bankacılığı işlemlerini yapıyorum ve parolalarını onlara söylemiyorum. geçtiğimiz aylarda bir baktım telefon faturası kafadan 100 lira fazla geliyor ve 5-6 boyunca da bu şekilde ödemişim. lan bir fatura içeriğine bakayım dedim saçma sapan yerlere abonelik yapıldığını gördüm. btk'ye şikayet kaydı oluşturup parayı geri aldım. bankacılık işlemlerinde yanlış bir hareketin dönüşü bu kadar kolay olmuyor. dolandırıcıların da en sevdiği yaş grubu bu insanlar oluyor. İşyeri arkadaşımın kayın pederini geçen hafta telefon kullanarak 500k tl donladırdılar. Amca 80 yaşını devirmiş birisi. Adamlar tam 5 saat boyunca telefonda tutarak amcaya birçok işlem yaptırmışlar. Adamacağız bir ara telefonun şarjı bitip kapanan konulma sonrası telefonu yeniden şarj edip açınca tekrar aranıp işlemlere kaldığı yerden devam ettirmişler. Yaşlıların eline verilen telefonların yetenegi çok lısıtlama işini yapsakta bir yolunu bulan dolandırıcılar onlara işlem konusunda epey yol göstericilikte yapıyorlar. |
|
|
|
Dün seçim öncesi 1 dolar 32.50 TL civarına kadar çıktı. Seçim sonuçlarının açıklanması ile dolar TL karşısında değer kaybederek 31.96 TL'ye kadar geriledi bugün Mehmet Şimşek'in açıklamalarının ardından geri 32.10 TL civarına çıktı. Ne yapıp edip doları çıkartmayı başarıyorlar. Seçim sonucunun ilk kez doları düşürdüğünü gördük.
Umut dediğimiz o yüksek güç var ya onun etkisi. Piyasadaki inişi etkilemiş oldu. Ama dediğin gibi içerden bir laf hop yeniden yukarı. Neden halen bunların bu durumu düzeltebileceğini düşünür ki bu millet. Bozanın düzeltebileceği pek bir durum olmaz. Çünkü eşyanın doğasında var bu. Sen bunu bozarsın başkası gelip onarması lazım. Bunu bizim milete anltmak lazım. Nasıl ve kime anlatılır gibi olacağını artık halk da anlamalı. |
|
|
|
Yolsuzluk ve talanın geçer akçe olduğu ülkelerde zengin ve yoksul arasındaki makas ve uçurum çok hızlı bir şekilde artar, bu durum dünyanın her yerinde geçerli. Türkiye de yavaş yavaş küresel yolsuzluk endeksinin süper starı haline geliyorken konudaki bu başarıya da şaşırmamak lazım.
Çok kaba konuşacağım ama normal cümlelerle aynı şekilde anlatmak zor:
Ülkede sayıca az s.ken, onlarca kat fazla s.kilen var ama s.kilenler bir yandan can acısıyla bağırıp diğer yandan oylarıyla domalmaya devam ettikleri sürece g.tleri boş kalmayacak.
@bobita hocam 12 eylül öncesi ankara ulusta bir yürüyüş yapılıyor o zamanki sol bir gurup slogan atarak ilerliyorlar. Düzeni değiştireceğiz diye avaz avaz bağırılıyor. Kenarda durup yürüyüşü seyreden yaşlıca bir amca elindeki bastonu kullanıp slogan atan gençlerden birini yanına çekiyor ve şöyle diyor. Evlat neden düzeni değiştiriyorsunuz. Düzüleni değiştirin. Birazda düzenler düzülen olsun yanlış slogan atmayın. Amcadaki öngörüyee bir bak. Halen toplum düzeni değiştirmeye çalışıyor ama halen düzülenler hep aynı. |
|
|
|
|
Bu tür çok uluslu olabilecek olan şirketlere yazılan cezaların şirketler için çok bir anlamı yok. Burada yazılan cezayı farklı bir ülkeye gönderdiği mal ile buna uygulayacağı uaf zamlarla çıkarta bilir. Ama bu tür şirketlerin büyümesi ve ellerindeki gücün büyümesi gelecekte bu şirkelerin devletler karşısında daha farklı yerlere geleceklerini gösteriyor. Devlet dediğimiz yağıları yerinden oynatacak gibi büyüyerek geliyorlar.
|
|
|
|
|
Eğer dolar aşağı gelecekse bu piyasanın yerel seçimde toptan el değiştiren il ve ilçelerin çokluğunu olumlu bir algılama içinde olduğunu gösterir. Bir kaç güne durum daha net ortaya çıkacaktır. Ekonomi yönetimi halen aynı kişi elinde zihniyette de bir değişim yok. Sadece piyasa oyuncuları biraz umutlandıkları için bir iyimserlik havası oluştu gibi. 4 yıl sonrasına yönelik bir yatırım olmuş durumda. O zamanki seçim sonrası piyasalar ne olacağını ufaktan gösteriyor.
|
|
|
|
|
Show Posts
