|
Yabancı ülkelerde olan uygulamalar bize de gerekiyor. Şimdi genelimizin bir evi var. Tabi olanın. Ufak bir azınlık elinde de yğklüce bir ev stoğu var. Bu kişiler belli.Belediyeler her sene bunlardan da çerez parası olmayacak şekilde paralar alıyor. 1 Evi olan eğer emekli ise vergiden muaf. 1 Evi olan çalışan ödemek zorunda. 100 evi olan da 1 evi olanla aynı şartlarda ödemek zorunda. Halbu ki yurt dışında adalet konusunda örnek olan ülkelerde 100 evi olana tabi 100 olmak zorunda değil çoklu evi olanlar her ev artışında diğer vergilerinde etkileyeceği şekilde artışlar söz konusu. Bize de uygulasınlar evi olmayanların durumu daha düzelir. Bir ev sahibi ola bilirler.
|
|
|
|
|
Orta direk diye tabir ettiğimzi kesim yoksulluk sınırının üstünde bir gelire sahipti ve uzunca bir süredir de bir nevi üst tabaka gibi olmuştu. Maaşlarda uygulanan ayak oyunları ile yoksulluk sınırı yıkarılarda kaldı. Nerdeyse bir mühendis ancak yoksulluk sınırıda maaş alıyor. Geride kalanlar ise açlık sınırı etrafında dans ediyorlar. Adalet dediğiniz şey can çekişiyor.
|
|
|
|
|
Bu verilen paraların sonucu benim paramı kullanan devlet yetmiyor birde kendine destek veren adına parti dedigimiz aslalaklığı destekliyor. Neden benim param destek vermediğim partiye gitsin ki. Kaç üyesi var ise oradan gelen geliri kullansınlar. Adı sanı sadece seçimden seçime görünen pek çok parti vsar. Bunlşar da listeye girmeseler bile hazine yardımı alıyorlar. Durum böyle olunca parti kurmak aslında epeyce de karlı bir iş.
|
|
|
|
|
Her kes ve her şey seçime endekslendi şimdi. İnşallah burada yazıp çizdiğimiz olmaz da ya durur yada geriler. Eğer durmadan devam ederse ikinci dünya savaşı öncesi almanyanın durumunu bir inceleyin aynı şeyleri yaşıyoruz yaşatıyoruz yaşayacağız diyebilirim. Mevcut para sistemimiz daha da kötüye gider. Deste para artık yetmez çuvalla para lazım olur.
|
|
|
|
Burada ve çeşitli platformlarda yıllardır yazıyoruz kamuoyu yaratmaya çalışıyoruz ama algı ile iktidarda kalan hükümet işine gelmediği için hiçbir adım atmıyor. Şimdi fenomen demirtaş bunu söyleyince twitterda trend olmuş. Nakitle işi olan herkes yıllardır acı çekiyor balya balya para taşımaktan bu paranın güvenliğini sağlamaktan, bankacılık sisteminin yavaşlaması bankamatiklerin kullanışsız kalması hepsinin temelinde bu banknot sorunu var en büyük banknot 7 dolar bile etmiyor artık. Acilen 500-1000 hatta 5000 TL banknot basılması gerekiyor.
Tamamen halkın algısı ile ilgili bir problem yaşıyoruz şimdi. En büyük para 200 olduğu için verilen maaşlar alanın eline epeyce bol geliyor ve alalnın harcayana kadar çok para almış olduğu hissini uyandırıyor. Tamamen algı işi. Gerçekten ekonomik değerler göz önüne alınarak para basılmaya başlandığı zaman göreceksiniz ki 5000tl de basılacak. Bu karar alınana kadar 100 dolar buraya dayanmış olur nerdeyse. Abi ATM desin diyelim, maaşını çekeceksin, tek seferde halletme şansın yok, bir de maaş günü kalabalık bir atm de olduğunu düşün, senin işin uzadıkça arkadakilerde homurdanmalar başlayacak, millet zaten gergin, şubeye gitsen herkes aynı dertten muzdarip olduğu için orada da belirli bir kalabalık olacak, yine sıkıntı yani. velhasıl kelam parayı 1 saatte çekeceksin, başlayacaksın giderleri dağıtmaya, hoooppp bir saatte çektiğin para 15 dakikada suyunu çekecek, yani bir ay çalışıp 1 saatte çekebildiğin paraya en fazla 15 dakika sahip olabileceksin, la bu şartlarda ekonominin iyi olma şansı kalır mı  Ya arkadaş paran mı var derdin var. Şimdi para az bişeye yetmiyor doğru. Elinize üçtane kağıt para verip sizi eve yollayacağına tabi biraz zahmetli ama elinize 85 tane 200tl geçiyor bak ne kadar çok. Tamam zahmetli ama elin para görüyor. Tabi bu sayı asgari ücretli için. Eger daha dolgun bir maaşın ve bir kaç yerden de ek gelirin varsa o zaman kuyruktakiler homurdanma ne kelime seni kovallar valla. |
|
|
|
|
Bir müdettir arada bir ucuz kredi varmı diye bende bakıyorum ancak şu ortamda 3 yıl gibi bir kredi kullanmak isterseniz aldığınız paranın nerdeyse üç katını sizden geri istiyorlar. Acaip yüksek. Geçenlerde garanti bakasından 3 yıllıgına ihtiyaç kredisi istedim banka uygulaması üstünden faiz oranı olarak karşına 6,9 çıktı. yıllık olarak 82 görünüyor. Kısacası ucuz olabilecek bir kredi bulsam bu gün dalacam ama yok.
|
|
|
|
Dalga geçmeye son sürat devam. Yüzde 6-7 falan nedir ya, geçen aya göre aldığım her ürün en az %25 yükseldi. Süt 25 liraya bulunuyordu şimdi 37-38 lira oldu. 80 liralık peynir kutusu 110 liraya çıktı. 20 liraya satılan çorap bile artık 40 lira. Girin bakın en yakın markete, etiketlerin hepsinde fiyat değişim tarihi yazıyor. Geneli 4 ocakta zam yemiş ürünlerin  Hocam keşke etiketlerdeki tarihler sizin söylediğiniz gibi 4 ocak olsa. Gittiğim mazgazaların pek çoğu haftalık değişim yapıyorlar. Bir de indirim yapılan ürünler var. Farklı magazalar indirim aynı oran sözde ama etiiketler çok ama çok farklı. Tarım kredi de satılan ülker kare çikolata 13tl iken indirimli aynı çikolata migrosta 17tl. Bu etiketleri denetleyen kim ve bu etiketleri nasıl böyle acaip uçurumlu bırakıyorlar. |
|
|
|
|
Dün lpg li aracıma yakıt aldım 35 litre depo. Dolum sonrası 32 litre lpg aldı. shepden aldığım lpg nin fiyatı 20,25 tl idi. Alın size fiyatlandırma. 648tl yakıt parası. yapacağı yol 350 kilometre. iki depo lpg bir depo benzin yapıyor. 700 kilometre için ödenecek olan yaklaşık 1300tl. mazotun kilometre farkı olmasa lpg ondan ucuz olacak durumda. Ama sakın dizelin bakım ve tamir işine girmeyin benzin ile yarışamaz.
|
|
|
|
Burada ve çeşitli platformlarda yıllardır yazıyoruz kamuoyu yaratmaya çalışıyoruz ama algı ile iktidarda kalan hükümet işine gelmediği için hiçbir adım atmıyor. Şimdi fenomen demirtaş bunu söyleyince twitterda trend olmuş. Nakitle işi olan herkes yıllardır acı çekiyor balya balya para taşımaktan bu paranın güvenliğini sağlamaktan, bankacılık sisteminin yavaşlaması bankamatiklerin kullanışsız kalması hepsinin temelinde bu banknot sorunu var en büyük banknot 7 dolar bile etmiyor artık. Acilen 500-1000 hatta 5000 TL banknot basılması gerekiyor.
Tamamen halkın algısı ile ilgili bir problem yaşıyoruz şimdi. En büyük para 200 olduğu için verilen maaşlar alanın eline epeyce bol geliyor ve alalnın harcayana kadar çok para almış olduğu hissini uyandırıyor. Tamamen algı işi. Gerçekten ekonomik değerler göz önüne alınarak para basılmaya başlandığı zaman göreceksiniz ki 5000tl de basılacak. Bu karar alınana kadar 100 dolar buraya dayanmış olur nerdeyse. |
|
|
|
|
Şu liste içinde görülen sadece hazinenin yapmış olduğu ödeme. Bu seçim arefesinde bu paranın nereye gideceğini soracak bir allahın kulu yok. Eskiden aslına bayraklar falan var dı hadi oraya gidiyordu. Yıllar içinde partile seçim yatırımı yapmak için araç gereç ne var ise hep aldılar. Verilen bu paraların tamamı daha sonra personel ve diğer örtülü harcamalar için partilere veriliyor. Anlamıyorum ki kendi canavarımızı neden bu denli semirtmek için biz yoksullaşıyoruz.
|
|
|
|
Bir dönem bir nesil sağlıklı diyerek sana yağı ile büyüdü eski reklamlara bakarsanız bitkisel sağlıklı doğal yağ benzeri şekilde reklamlar yapılırdı eskiden bu denli araştırma yapanlarda yoktu reklam ne derse inanılırdı. Hatta eskiden zeytin yağını kötülerlermiş ve şu türkü bile o dönem çıkmış zeytin yağlı yiyemem aman basmada fistan giyemem aman. Birilerinin ticaretine engel oluyorsanız faydalı olanı zararlı, zararlı olanı ise faydalı diyerek reklamlarla sizlere inandırırlar.
Sana yağ diye ismi kaldı aslında margarin ama işte o dönem öyle piyasaya girdi hala da evden sipariş verirken genelde sana yağ al derler, benzer süreçler süt tozunda da olmuş bu arada, tamamen sağlığı bozmak üzerine kurulu bir düzen kurulmuş. Sebze yiyorsun GDO ki meyve yiyorsun o da öyle, bunun gibi eve giren ne varsa yüzde 90 ında sıkıntı mutlaka var, çözüm tarımda ata tohumlarina dönmek, kimyasal ilaç ve gübre işini de kaldırmak, ama burada da sizin dediğiniz birilerinin ticaretine çomak sokmak devreye girdiğinden yapılması zor.Zor değil, artık neredeyse imkansız. Dünyanın en güçlü şirketleri küresel gıda şirketleridir, yok bilmem kaç aile yönetiyormuş, yok illumünatiymiş, yok masonlar her yerdeymiş vb hepsi hikaye. En büyük güç gıda/tarımda ve ülkelere yerleşmek için ne gerekiyorsa yapmaktan çekinmezler. O gemicikler, uluslararası sularda yüzen yüzmilyarlarca dolarlar sadece ihale komisyonlarıyla mı alındı? Onlar sofranın ara sıcağı, esas vurgun tohumcu ve karbonhidrat bazlı yiyecek üreticileriyle yapıldı. Canhıraş savunucu troller daha dikkatli okusun: Bu ülkede "ürünümde GDO yoktur" yazmak YASAKVar mı ötesi? Hocam tohumda ata tohumuna topyekün dönüş yapsak, tohum ve fide ihraç edilen İsrail gibi ülkelerin tekerine çomak sokmuş olacağız, kimyasal gübre ve ilaç sektörüne de sırt çevirsek yine benzer ülkeler milyarlarca dolarından olacak. (Tabi onların içerideki ortaklarını da unutmamak lazım) 5 seneden fazla oldu sanırım, Bartın' da pazarda doğal üretim fide satan teyzeye dünyanın cezası yazılmıştı, düşünün ki üç kuruş kazanacak kadının elindeki üç beş fide bile tehlike bu içerideki ve dışarıdakiler için. Ben bahçemde birkaç senedir ata tohumu ve fidesine dönüş yaptım, bu sene daha da kapsamlı olacak umarım, gübre ve ilaç işini de daha doğal yöntemlere bağlamayı planlıyorum, genel bir kurtuluş yoksa, herkes kendi evinden başlasın bari çünkü başka çare yok. @totti67 hocam bu atam tohumlarına bu gün dönelim desek geç kalmış olmayız. Ancak geçmişte bizim ata tohumlarını saklayan toplum sağlığını düşünen koruyan bir kurum da kalmadı ki bu tohumlar nerede. Geçimişte siyez bugday için bulunan tohumları canlandırıp çoğaltmak için bir kaç yıl ciddi çalışma yapıldı. Diğer ürünler içinde yapılmalı ama gerçekten tohumlar nerede. |
|
|
|
Yahu bu adam diyelim gerçekten sakıncalı piyade, seçim sürecinde adaylık aşamasında neden kimse hop kardeşim demedi. Evet gerçekten sıkıntılı tweetleri varmış, eylemlerinde de diyelim ki ülke selametine aykırı izler taşıyor olsun, işi bu raddeye neden getirirsin. Bakın mecliste DEM partili kaç insan var, bunların kaçı temiz, diğerinden hangi aşamada daha az tehlikeliler, bu ve bunun gibi onlarca karmaşa barındıran mevzu var. Bazı şeyleri asla ve asla flu bırakmamalı devlet.
Olay meclistekilerin tezgahları devam etsin halk vatandaş kimsenin umrunda değil yoksa şuan 15-20 millet vekili istifa etse hukumet düşüyor sadece bu değilki hadi adam kötü aday yapma millette seçmesin seçti ise yapacak birşey yok bak deprem oldu sebep olanlardan biri bildiğin istanbula aday yargılanması gereken biri bana soracak olursan millet mütaahite suç buluyorda kardeşim mutahit en ucuzdan ev yapma derdinde bunu denetleyecek olan kim benmiyim? iyice saçmalıyorlar. yıllar önce birileri ya taraf olursunuz ya bertaraf demişti hatırlarsanız, yine böyle bir seçim dönemiydi sanırım. Aynı kafa yapısı bugunlerde de benzer şeyler söylüyor malumunuz. Terör benim kırmızı cizgim, ama ondan sonra gelen görevi kötüye kullanma, kamuyu zarara uğratma vs de eğer yapan eylemde ısrarcı ise terör ile aynı kapsamda. Kendi tarafını sümen altı edip karşı tarafı tepelemeye çalışanlar yüzünden yaşıyoruz biraz da bu günleri. He konuda olduğu gibi bu konuda da bir dayatma sonucu oluşan yoktan suç oluşturma. Hiç bişey yok sa bile bişey oldu ve bu olan çok ama çok zararlı bir şey oldu ve sonuç olarak birisi olanların çok ama çok suç içerdiğni göstermek için suçlu ilan edildi. Şimdi birsi çıkıp burada ne var dese aha bulduk kayıp olan terörist burada nidaları. |
|
|
|
Yahu ülkenin üst kademesi sanırım pot kırma yarışına girmiş, son olarak özhaseki millet bize eski evlerimizin yerine villa verdiğiniz diye teşekkür ediyor minvalinde bir açıklama yapmış. Lan vicdanınızı makam odanızdan çıkarken kasaya mı koyuyorsunuz kardeşim siz, bu nasıl bir kibir, nasıl bir güç zehirlenmesidir, bir insan evladı, ki çoğumuzdan dindar oldukları malum (veya öyle gösteriyorlar) nasıl böyle bir açıklama yapar, vallahi çıldırmamak elde değil artık bu ülkede.
Yok ya ne pot kırma yarışı adamlar iyice gemi azıya aldılar ne yapsak ne etsek ne muhalefetten ne de halktan bir ses yok yaptığımız yanımıza kar kalıyor diyip yapıyorlar. Şimdi bu halkın hangi ferasetine güvenip sandığa götüreceksin. Adamların aklı başında değil. Seçilecek olanların da bol kepçe saçmalamaları doğal olarak normal. Ne söylersen ne yaparsan yap zaten senin diyorlar. |
|
|
|
Abi ben küçük de olsa bahçemde en azından yazın sebzelerin yetistiriyorum, kumesim var, taze yumurta imkanım var, çok fazla bilgim olmadığından büyük baş hayvan bakamıyorum ama onu da bir yerden başlasam hayvanların yayilabilecegi alanım da var. 10 sene Gebze de yaşadıktan sonra döndüm memlekete, herkes imkanı kadar dogallasmaya çalışsa bu bile büyük adım olur, kırsalda yeri yurdu olmayana lafım yok ama ata toprağı olup bayramdan bayrama gidenleri yönlendirmemiz lazım.
İşin diğer tarafına gelince,.maalesef orası derin ve karanlık kuyu, artık geç kalmış bile olabiliriz, sular şimdilik yüksek balıklar böcekleri yiyor, ama gün gelir böcekler de balıkları yiyecek duruma gelir.
Valla adına sevindim ne güzel hayvanlarla uğraşmak onların arasında bir kaç saat geçirmek çok güzel. GEçmişte benimde tavuklarım kuzularım koyunlarım vardı. Gerçekten kuzu koyun yaymak çok güzel. Tabi o zaman çocuksun aklında hep başka planlar fikirler var. Zaman geçtikçe geriye dönüp baktığımda en özgür takıldığım zamanlar o zamanlarmış. Dağlar ve sen. Hele bir yağmur yagsın oradayken yanlızlığın dibine vuruyorsun. Tarlaların ortasında dimdik. Sklanacak bir yer yok. Koyunlar ile koyun koyuna ıslanarak dolanmak. Yağmurdan 20 dakika sonra kuruyosun ha bu arada. İnsanın kendi benliğine en yakın olabildiği dönemler işte sizin bahsettiğiniz dönemler hocam. 10 sene Gebze de yaşadım, ilk gittiğim 2005 yılında gebze merkezde yine tek tük de olsa bahçeli evler olan mahalleler vardı, şimdi ise bırak bahçeyi köpek için kulübe yapacak yer kalmamış, sürekli bir devinim koşuşturmaca var, malum iş potansiyeli nedeniyle insanlar akın akın gelmeye hala devam ediyormuş. Bu curcuna içinde insan kendisine uzaklaşıyor ister istemez, Allah herkese benimki gibi imkan nasip etsin. Denize 10 dakika uzaktayım, eve 500 metre mesafede ırmak var, 1 km mesafede de göl, doğanın içindeyim yani her türlü, daha ne isteyeyim. Gelecek günler inşallah düşündügüm şekilde gelişir ve benim ufak da olsa eski günlerde olduğu gibi doğaya dönüşüm olur. Belki 5 10 tavuk beslemeye başlaya bilirim. Tabi gelecek günlerin nasıl gelişceğini bilmiyorum ama umuyorum. |
|
|
|
|
Akşam üstü konu başlığını görünce bir mesaj atmak istiyom.
Birinci satırı yazınca ikinci satırı yazmak istiyom.
Yok artık üçüncü satır için aynısını demiyom ama akşam coinlist teki meson satışından coin almak istiyom. Ama olmuyo. Olsun artık node çalıştırmadan gelen coinler ile idare edecez diyom. Yanımda aklı başında adam istiyom.
|
|
|
|
Eniştem ve ablam balıkçılık yapıyor bu duruma oldukça hakim sayılırım 🙂 yerli çiftlik somonlarının eti daha açık renklidir. 1-2 sene önce yurtdışından somon gelmişti bildiğiniz kırmızı et gibi rengi vardı, yurtdışından gelen somonlar temizlenmiş olarak geliyordu aynı olayı geçen belgeseldede gördüm temizlenmiş olması daha uzun süre bozulmaması için yapıldığı söyleniyor.
Uygun şartlar olursa denize avlanmak için gitmeyi planlıyorum 🙂
Hocam çinekop zamanı da eğer yapılabilirse deniz suyuyla temizleyip dondurucuya atmak lazım. karnında istavrit parçaları ile dondurucuya atmak balığın bozulma riskini arttırabiliyor. Benzer durum somonda da olabilir beslenme alışkanlığına bağlı olarak. Bu arada hep balıkların pahalılığından dem vurduk, balığa para vermek istemeyenler eğer yakınlarda iskele tarzı yer varsa, gidip iskorpit tutsunlar. Temizlemesi falan zahmetli belki ama 8-10 tane tutup youtube da herhangi bir tarifteki gibi pişirin, başka balık aramazsınız, ha çorbasını yapabilen varsa o ayrı efsane olur. Balık için aslında temizlenmeden yıkanmadan denizden çıktığı gibi dondurulması ve bu şekilde dondurucudan çıkartılıp pişirileceği zaman temizlenmesi daha iyi olur diyorlar. Diyorlar ama ben yinede temizleyerek iki yada 4 kişilik olacak şekilde paketleyip donduruyorum. Ucuza bulunca alırım yavaş yavaş tüketirim. Mevsimi olan ne varsa ucuzladığı zaman affetmem. İş yerindeki arkadaşlar bana ölü balıkçı diyorlar. Kıyıda olsam canlı balıkçıda diyebilirler tabi. |
|
|
|
Suçu açık kanıtlarla sabit olan caniler için idam cezası uygulanmalı. İdam cezasını insan onuruna yakışmayan bir ceza olarak görenler var. Fakat bu olayda olduğu gibi insan onuruna sahip olmayan insanlar da var. Taksiciyi öldüren şahıs için bir idam oylaması yapılsa aşırı romantik humanistler dışında herkes idamı oylardı. Ben böyle olaylarda toplumun isteklerine kulak kabartılmasından yanayım.
idam cezası bu ülkede olmaz abi vallaha bak 2 hak eden öldürülür sonra tepedeki ne derse o olur bu ülkede anayasa mahkemesinin kararları uygulanmıyor kim yanlış idamı durdurabilecek? Eğer hak eden diye yola çıkarsak o yolda epeyce yok olup gideriz. İçinde bulunduğumuz günlerde yetki sahibi olanların nerdeyse tamamı ellerindeki yetkiyi kullanma konusunda kendilerine gelecek olan emirleri bekliyor durumdalar. En basidinden geçen sene bu gün hjalen deprem bölgesine gitmek için kimse kılını kıpırdatmıyordu. Git talimatı gelmedi diye. |
|
|
|
Bu iki seçenekte seçilmez. Parayı direkt olarak nakit yada coin olarak kabul edebilirim. 25 milyon liraya ev mi olur, bu ülkede konut ve emlak piyasasının ne kadar kötü olduğunun ülkenin insanlarının bir barınma problemi ile karşı karşıya kaldığının en büyük göstergesi. Şimdi gelirsek şato olayına, bu avrupa ülkelerinde buna benzer yok İngiltere'de kale, İtalya'da villa tarzı haberler görüyoruz ikide bir. Bunun bir sebebi var. Zamanında bu ülkeler demişler ki ülkemizde bir konut krizi olmasın, barınma problemi yaşanmasın diye düşünmüşler ve demişler ki çok zengin bir kişi gelir 1000 ev alır bir bölgeden ve o bölgenin emlak piyasası eline geçmesin diye bir kişi ne kadar çok ev sahibi olursa o kadar çok vergi vermeye başlıyor. Örnek veriyorum diyelim ki 10 evin, her ev için değerinin 100'de birini yıllık vergi olarak veriyorsun ama diyelim 50 evin oldu artık bu sefer ev değerinin 10'da birini yıllık vergi veriyorsun. Düşünsene şatonun değerin 100 milyon euro, yılda 10 milyon euro vergi vermen lazım. O yüzden de değerinin çok çok altında ucuza kale, şato gibi yapıların ilanı ile karşılaşıyoruz.
@Gencecikmen hocam adamların adaletli sistemi bizim halk için acaip adaletsiz görünüyor. Sen hem bir sürü ev al ve bunların vergilerini ödeme sonucunda bir af çıksın ve bu vergilerden kurtul. Bak normal olan bu. Şimdi sen diyorsunki 1 ev " lira vergi 10 100 lira vergi. Bizim halk buna dayanamaz tez zamanda bunun için ayakların hemde evi olmayanda ayakların ve bu vergi sistemini değiştirmke için halk oylamasına kadar gider. Yok öyle bedavadan yoksula çıkar sağlayacak bir yasanın yaşaması. |
|
|
|
|
Eskiden beri esprili bir şekilde dünyada en çok yalan söyleyen nedir diyince saat denirdi. Yada ben öyle bir espiri biliyorum. Ama şimdi buna bir eklenti ile bizim ekonomik veri içeren başlıklar diyorum artık. Açıldığı gün yalan oluyor. Verilen kararlar o kadar etkili oluyorki alınan önlemler önlem olmaktan açıklandığı saat çıkmış oluyor.
|
|
|
|
|
Bu bozuk düzenin temelleri eskiden vardı 1970 yıllarda. Sonra 1990 yıllar gelince özal hükümetleri baktılar verilen paralar hem yeterli gelmiyor hemde herkese nerdeyse eşit dağıtılıyor olmaz dediler. O zamanda öcü partiler vardı ve bunlar o zamanda tukaka yapılmak için uğralışıyordu. Çözüm olarak millet vekili sandalye sayısına göre farklı bir hesap ile çoğa çok aza az olazak şekilde yine bir hakkaniyetli oran kullanılmadan uygulanmaya başladı. Soygun düzeni hep aynı. Yıllardan beri bazı partiler bazı partiler için yardım verilmesin diye hop oturup hop kalkıyor ama hepsini kaldıralım halk kime kayıtlı ise onlar sağlasın geliri yok. Benim vergim desteklemediğim partiye gidiyor. Alsana adalet.
|
|
|
|
|
Show Posts
