Söz konusu herhangi bir doğal afetten kaynaklı zor durumda kalma olunca, A partisi B partisi saçmalıklarına girmeden yardım etmek gerekir. Zaten şu parti yapmış ben yapmam diyen adamın niyeti bellidir. Asıl amacı yardım edeceği kişiyi kendi tarafına çekmektir. Bu gibi bir düşünce tarzıyla o insanlar yardım etmese de olur.

Söz konusu siyaset olsaydı o zaman parti mantığını anlardım. Ama bu bir siyaset değil. İnsanların canı yanarken bir de sizin kavgalarınızla uğraşacak hali yok.

Lakers'ın Kuzma'dan kurtulması iyi oldu. Çok dengesiz bir oyuncuydu açıkçası. Westbrook için feda edilmesi doğru olan bir oyuncu olduğunu düşünüyorum. Westbrook'un Oklahoma zamanları çok daha iyiydi tabi ki. Durant ile birlikte harika işler yapıyorlardı. Fakat hala ben çok kötü oynadığını düşünmüyorum. Hatta Lakers'a takasından sonra Lebron ile iyi bir uyum yakalarsa harika işler ortaya koyabilir ve Lakers'ı final serisine taşımada büyük rol oynayabilir.

Okulların açılması için şimdiden kesin söylemlerde bulunmaları bence yanlış. Çünkü pandemi döneminde ne zaman ne olacağı hiç belli olmuyor. Vakalar son zamanlarda bi hızla yükseliyor sonra bi de hızla azalıyor. Eğer vakalar yeniden bi anda uçuşa geçmeye başlarsa ve iş ciddiye binerse, okulların açılması pek de mantıklı olmayacaktır. Bence ay sonlarına kadar beklemekte fayda var.

Firmalar bunu bir tür strateji kurarak mı yapıyorlar onu hep merak etmişimdir. Sonuçta koskoca firmalar sonunu kestiremedikleri bir işe girişmezler. Hem ürün kalitesi düşüyor hem de bu ürünlerin fiyatları artıyor. Aradaki dengesizlik gün geçtikçe daha da büyüyor. Tüketiciler son yıllarda pek de düşünülmemeye başlandı zaten. Mesela sizlerin de değindiği gibi ürünlerin gramajı da düşürülüyor. Buna dikkatli bakmayanlar farkına varmadan aynı gibi almaya devam ediyor. Aslında bariz bir fark olmasına rağmen millet anlamayacak falan mı sanıyorlar bilmiyorum.

CS GO'da yeni ve güçlü bir Türk takımının kurulması beni oldukça heyecanlandırdı. Bu kadrodaki her bir oyuncunun ne kadar yetenekli olduğunu iyi biliyorum. Şimdiye kadar az izlememişimdir. Xantares'in BIG'den ayrılıp böyle bir işe girişmesi beni sevindirdi. w0xic de C9 gibi bir takımda oynarken ülkemizin mükemmel internet altyapısı yüzünden sorunlar yaşamıştı. Böyle bir projede yer alması iyi oldu.

Zaten bu takımın kurulacağının dedikoduları dönüyordu bir ara ve sonunda gerçek oldu. Büyük turnuvalarda ciddi başarılar yakalayabilecek kapasitede bir takım bu. Yolları açık olsun diyorum.

Gladbach Bayern'i yenememiş ancak öne geçen taraf onlar olmuş. Plea'nın golü sayesinde 1-0 öne geçmişler fakat Lewandowski 42. dakikada durumu 1-1'e getirmeyi başarmış. İkinci yarıda daha iyi bir Bayern olsa da ataklarından sonuç alamayınca maç 1-1 sona ermiş. Gladbach geçen sezon 3-2 kazanmıştı burada. Bayern yine iyi bir sonuç aldı denilebilir o yüzden.

Dortmund da bugün oynayacak. Çok eksikleri olduğunu gördüm fakat Haaland oynayabilecek. Bu yüzden bence maçı 1 farkla bile olsa kazanmayı başarabilirler.

Belirtilen tarih aralığından sonra da Marmara Bölgesi hala çok sıcak. Bu aralar hava sıcaklıkları 30 derecenin biraz altına inmeye başladı. Ancak nem bitiriyor olayı işte.    Aşırı nem yüzünden insan işini gücünü halletmekte de zorluk çekiyor. İnsanın üstüne öyle bir ağırlık çöküyor ki mümkünse öğlen saatlerinde biraz kestirmek iyi geliyor.

Küresel ısınma yüzünden de daha ne sıcaklar göreceğiz biz önümüzdeki yıllarda da.

Dedemin ben küçükken pazara gittiğimizde dolandırılma şeklini iyi hatırlıyorum ben de. 

Bir gün dedem ile birlikte pazara gidiyoruz. Pazar da o biçim kalabalık ama. Meyve-sebze almak için tezgahları gezerken bir tane adam dedemin almak istediği bir şeyi duyuyor ve kendi tezgahında daha ucuza olduğunu söylüyor ve tam da tezgaha doğru geçtiğini ve yardım edebileceğini belirtiyor. Sonra dedem de adamı takip etmeye başlıyor. Pazarın sonlarında bir tezgaha gidiyoruz ve gerçekten de söylediği üründen var ve gerçekten de daha ucuz. Pazarın o tarafı da oldukça kalabalık. Dedem alacaklarını seçerken arkasından birisi arka cebindeki cüzdanını yürütüp çaktırmadan kaçıyor. Daha sonra dedem bunu fark ettiğinde hırsızı aramaya başlıyoruz ama nafile. Sonra tezgaha geri dönüp oradaki arkadaşa sormak istiyor sen gördün mü diye. Ama ne olsa beğenirsiniz? Ne tezgah var ortada ne de adam.

Çok ilginç bir dolandırılma vakasıydı bu gerçekten de. 

82 şirket mi? Şimdiye kadar görülmüş en fazla sayı bu herhalde, bu bir rekor olabilir.    Normal yaşamda partiden bağımsız olarak bazı yöneticiler birden fazla mevkide olabiliyorlar. Mantık çerçevesinde kaldığı sürece bununla bir derdim de yok zaten. Ancak herhangi bir parti ve o partiden birisinin aşırı fazla yerden maaş alması söz konusu olunca işler değişmeye başlıyor. Çünkü kimse inkar edemez ki bu şekilde fonlanan kim bilir kaç kişi vardır ülkemizde.

Bugünkü Brentford - Arsenal açılış maçında favorim Arsenal demeyi isterdim ama kadrolar açıklandıktan sonra bundan şüphe duymaya başladım. Çünkü forvet hattında çok önemli eksikleri bulunuyor. Aubameyang ve Lacazette ikisi birden sakatlıklarından dolayı oynayamayacak. Bu durumda tercih ettikleri Nketiah da bir sakatlıktan ötürü oynayamayacak. Bu durumda gol atmakta fazlasıyla zorluk yaşayabilirler belki de.

Brentford ligin yeni takımlarından birisi ve önlerinde çok büyük bir fırsat var. Ligin iyi takımlarından birisine karşı böyle bir fırsatı kullanabilirlerse bir galibiyetle başlayabilirler. Bir tane forvetleri var, Ivan Toney. Adam tam bir gol makinesi. Geçen sezon Championship'te 31 gol atmış. Bu maçta da kendisini gösterebilir.

Saat 22'de Lorient - Monaco maçı varmış. Monaco geçen sezonun iyi takımlarından birisiydi. Sezonu 3. sırada tamamladılar. Bu sezon da ben iyi bir dönem geçireceklerini düşünüyorum. Yalnız sezona çok iyi başlayamadılar. Nantes ile evlerinde 1-1 berabere kalmışlar. Bu maçta mutlak bir galibiyet alıp yollarına devam edeceklerdir diye düşünüyorum.

Lorient ise geçen sezon neredeyse ligden düşüyordu. Sadece 2 puan ile küme düşme hattından uzakta bitirdiler. Monaco'ya karşı oldukça güçsüz kalacaklarını düşünerek çok fazla direnemeyeceklerini düşünüyorum.

Süper Lig'de nihayet yeni sezon başladı. Beşiktaş - Rizespor maçı ile start aldı.

Maçın ilk yarısını Beşiktaş 1-0 önde kapattı. Sezonun ilk golü N'Koudou'dan, ilk asisti de Kenan Karaman'dan geldi. Kenan Karaman'ın ilk maçtan gole katkıda bulunması Beşiktaş için sevindirici olmalı. Beşiktaş ilk yarıyı domine eden bir oyun ortaya koydu. Rizespor kaleyi sadece 2 kere yoklayabildi ve isabetli şutları bulunmuyor.

Bence 2. yarıda Beşiktaş başka goller de bularak maçı kazanacaktır.

Bence bu indirimi bile bu kadar kolay yapmazlar gibime geliyor. Bayilerde son durum ne olacak o çok önemli. Şimdi mesela 300 bin TL'lik araba 250 bin TL'ye indi deniliyor ama abuk sabuk sebeplerle o fiyatları şişirebilirler de. Böyle bir dönemde ben bu civarda bir indirimi bile çok buluyorum çünkü. Ayrıca normalde olması gereken fiyatlardan hala çok uzak olduğu için benim gözümde bir şey değişmedi. En başta şu ÖTV'nin kalkması lazım.

Messi 30 numaralı formayı giyecekmiş. Ne 10, ne de 19'u tutturabildik. 

Neymar sözde çok sakatlandı ve uzun süreli sakatlıklar yaşadı. O yüzden de çok fazla forma giyemedi. Ancak bir keresinde bir haber okumuştum. Neymar sözde sakatken parti vermişti.    Belki gerçekten sakatlığı vardı o zaman şimdi bilemeyeceğim. Ama bu gibi oyuncular bazen bilerek de böyle şeyler yapabiliyorlar. Neymar'ı hem severim hem sevmem bu yüzden.

Pedri'nin çabası bir başka zaten. Adam tatil yapmayı reddetmiş ve La Liga'ya ilk haftadan başlayacakmış. Çok çalışkan bir futbolcu. Milli takıma da girdi. Önü açık onun.

Galatasaray ve Fenerbahçe'nin sıradaki turdaki rakipleri belli olmuş bu arada:

Galatasaray - Randers
Fenerbahçe - HJK Helsinki

Randers, St Johnstone'a göre çok daha dişli bir rakip. Danimarka'nın iyi takımlarından diye biliyorum. Galatasaray'ın dikkatli oynaması lazım. St Johnstone'a karşı rövanş maçında 4-2 kazansa da hala defansta basit hatalar devam ediyor.

Fenerbahçe, Galatasaray'a kıyasla daha kolay bir rakibe sahip. HJK Helsinki kendi liginin kralı olsa bile çok da güçlü bir takım değil. Fenerbahçe güzel oynadığı sürece turu geçecektir.

Bu depozito işini herhalde alınan şişeler sağa sola atılıp doğayı kirletmesinler diye yapıyorlar. Marketler vs. toplayıp topluca olması gereken yere atacaklar ki geri dönüşüm de sağlanmış olsun.

Fiyat konusuna gelince de, böyle bir uygulama başladıysa depozitolu ürünlerin fiyatı da yükselecek demektir. Yani belki de depozitosunu aldıktan sonra bile ürüne daha fazla ödeyeceğiz ya da değişen bir şey olmayacak. Aslında insanları teşvik amaçlı, depozitoyu aldıktan sonra ürüne daha az para vermiş olacak şekilde ayarlansa insanlar bunu yapmaya daha hevesli olurlar.

Bal arılarından bahsetmişken ben de baya önceden de olsa onlar hakkında bilmediğim bir şeyi öğrenmiştim.

Arılar öldükten sonra iğneleri hala aktif kalıyormuş. Artık ne kadar bir süre kalıyor orasını bilmiyorum. Belki de biz bir şey yapmadığımız sürece hep kalıyordur. Yani öldükten sonra bile sokabiliyor arılar. Hatta bir tanıdığımın başına gelmişti, ayağının altından sokmuştu. 

Bugün hem Trabzonspor hem de Sivasspor oldukça heyecanlı maçlar oynadı.

Trabzonspor maçı 1-0 önde götürürken normal süreye 7 dakika eklendi. Tam bitti bu iş diyecekken 90+7'de gol yedi ve maç uzadı. Uzatmalarda gol gelmeyince seri penaltı atışlarına geçildi. Trabzonspor burada rakibini 4-3 yenmeyi başararak bir üst tura yükseldi.

Sivasspor ise rakibi Dinamo Batumi karşısında 1-0 geriye düştü ve normal süre bu şekilde bitti. Gerçekten şaşırtıcıydı. Fakat Sivasspor toparlanıp uzatmada skoru 1-1'e getirmeyi başardı ve maç bu skorla bitince de Sivasspor turu geçmeyi başardı.

Sıradaki kuralar ise şu şekilde:

Trabzonpor - Roma
Sivasspor - Kopenhag

İkisi de zor rakip ama en zoru da Trabzonspor'a geldi. Daha şimdiden Roma nedir ya?  

Robot köpek geliştirmek bu aralar bir tür moda haline geldi. Birçok firma arka arkaya geliştirmeye başladı fakat hepsinin geliştirdiği robot da aynı amaca hizmet etmiyor tabi ki. Xiaomi'nin robotu gayet iyiye benziyor. Hem de insanlara maliyeti de rakiplerine kıyasla çok daha uygun. Xiaomi'nin bu robotu ne amaçla geliştirdiğini merak ettim.

Artık bunlara oyuncak denir mi bilmiyorum. Yapabildiklerini görünce korkutucu da duruyor. 

Hala ne memura ne de başka meslek gruplarına düzgün bir zam uygulama niyetinde değiller. Yüzde 5-6 gibi değerler çok gülünç. Sözde açıklanan enflasyonun bile yakınından geçmiyor. Memurun maaşı yine erimeye devam edecek. Bir yandan her şeye zam uygulamaya devam, öte yandan da adaletsiz maaş zam oranlarına devam. Memur ne kadar itiraz etse de hakkını savunmak istese de bir şey değişmeyecek. Çünkü hükümetin gözünde bir değeri yok. Öyle işlemiyor bizde sistem.