Genel istek üzerine başlık yumuşatılmıştır. Amma rahatsız oldunuz yahu
Ben yinede bu bebelerin kampanyalarını gereksiz buluyorum.

ABD de değil Türkiye de yaşıyoruz. Bu ülkenin multitasking desteği olmadığından mütevellit, maalesef kısıtlı paramız ve insan kaynağımızı kullanırken isteklerimizi sıraya koymak zorundayız.
parallel processing i de beceremediğimiz için ortak akıl yürütemeyip işleri uzattıkça uzatıyoruz. İşte bu sebeplerle,
Bana göre önceliğimiz İnternet'i hızlandırmak, mükemmelleştirmek değil öncelikle yaygınlaştırmak olmalı. Ne kadar çok İnternet, o kadar bilgiye erişim.
Herkes aynı bilgiye ortalama aynı hızda ulaşabilir olduktan sonra bilgiye erişim hızının mükemmelleştirilmesine bakmalıyız.

Değerli Forum sakinleri,
Son bir kaç gündür sosyal medyada sürekli kampanya karşıma çıkıyor.
kampanya şu  : pingsiz İnternet istiyoruz.

Aranızda bu kampanya ya götü ile gülen arkadaşlar olduğunu biliyorum. O kadar cahilce ki!
Adamlar daha icmp protokolünün ne olduğunu bilmiyor.
ping in ne olduğunu, nasıl çalıştığını bilmiyor.

Bu cahil piçlerin bu slogan ile anlatmaya çalıştıkları şey şu :
online oyun sunucuları ile aralarında 32 byte lık icmp paketi gönderim alım süresinin kısa olmasını istiyorlar.
Böylece online oyunlarda lag olmayacak ve daha akıcı oynayacaklarmış.
Aradaki farkı şöyle açıklayayım. Evdeki modeminizin iç ağınızdaki IP adresine ping yapın:


Şimdi de google public DNS e ping yapın


Birde Almanya da ki bir evden google public DNS e ping yapalım.


aradaki süre farkını görüyorsunuz.

İşte istiyorlarmış ki. Türkiye'deki İnternet de böyle olsun.

Bende haklı olarak şu soruları yöneltiyorum:

Niye?
Şart mı?
Pullarınız mı dökülüyor?
Lolunuz pubgeniz mi yavaş? Canlarım benim!
Gecikmesiz internet den önce internet'e erişmek için yurdumuzun dört bir yanında 18 takla atan yurdum insanına İnternet götürmenin yoluna bakmalıyız.
Yurdumuz fiber alt yapı olarak dünya sonunculuğuna oynuyor. Ayıp denen bir şey var.

Bu konuda sizlerin değerli yorumlarınızı merak ediyorum.

Herkes boşuna vır vır konuşmuş burada. Kimse gerçekleri yazamamış.
Türkiyede toplam Süt üretiminin sadece %15-20 si süt olarak tüketiciler tarafından alınıyor.
Geriye kalan üretilen süt ise, sanayi ve ev dışı tüketimde kullanılıyor.
Pandemi sürecinde inekler bize küsmedi. Üretim devam ediyor. Buna karşılık ev dışı tüketim durma noktasında olduğu için aslında stok fazlası sorunu var.

Pandemi süreci ile birlikte Bu %15 lik ev içi tüketimi %40-50  civarı artmış. olmuş %23. Peki ev dışı tüketim de talep durunca ne oldu bu sütler?
Sanayiciler çok akıllı bir şekilde süt tozu stoklarını artırdılar bu süreçte. Ev tüketimi için olan sütü daha çok üretelim arz fazlası yaratalım demediler tabi.
Biliyorsunuz bizim süt diye marketten aldığımız şey aslında süt tozu kokteyli.

Bunu mart-nisan 2020 de ön gören borsacılar süt ve süte dayalı iş yapan gıda şirketlerinde pozisyonunu aldı.
En kötü performanslı şirketin yatırımcısı yatırdığı %250 kazandı 100 lirası 350 lira oldu.

Yıllara göre çiğ süt alım fiyatlarına bakacak olursanız.



Aslında fiyatın devlet eliyle 2019 dan veri baskılandığını görürsünüz. Bu süreçte olan market-toptancı-süt sanayicileri-ara toptancılar dan oluşan saadet zincirine değil. Üreticiye oldu.
Dolara endeksli olan,
İnsan ilaçlarında son 2 yılda fiyatlar ortalama %150 arttı. Hayvanları ilaçları artmadı mı?
Yem fiyatları, gübre fiyatları, veteriner ücretleri, işçilik ücretleri her şey katlandı.
ama üreticinin satış fiyatı yerinde saydı.

Sanayicilerin altı kuru, bir güzel süt tozu stoklarını yaptılar.
Bu zincir,  üreticiyi evire çevire si.. neyse, özetle şimdi sıra ev içi tüketimi yapana sana bana geldi.
Artış sadece içilen süte değil, tüm süt ürünlerine yapıldı.

Burada sorulması gereken asıl soru: Peki bu artışlar için neden Ocak ayı beklendi?

Vatandaşın tepkileri evlere şenlik:
Ülkenin malum kesimi (%51) : ben hep 10 TL lik süt alıyorum elhamdülillah.
Rahmetli Aziz Nesin'in kastettiği kesim (%70) : İnekler greve mi gitti?
Duyarsız kesim: Süt mü? ben süt içmiyorum ki. Bana ne?
Süt üreticisi (hayvanı olan çiftçi) : %40 zam oldu niye ben hala 2.80 den süt satıyorum aq
80 milyon kuzuyu güden kesim: 2 aya unuturlar nasılsa. Çiftçi de arz fazlası yapmasın canım. Afyon, Kayseri orada... Acıkta et sanayimiz kalkınsın.

Azıcık olaylara geniş çerçeveli gözlüklerle bakmaya çalışın.

Çok doğru bir tespit. Öğrendikçe insan daha pimpirikli oluyor. Risk almamaya çalışıyor. Özellikle madencilik tarafında çok bilmemek daha iyi.
Bazen büyük işlere başlamak için cahil cesareti gerekir.

Google ı kullanmayı öneriyorum size. Yada forumun arama özelliğini kullanın.
50 kere anlatıldı bunlar. Ben size tarifi vereyim hangi coin olursa olsun aynı tarif geçerli.

Bir adres üretin. Bu adresi ve  gizli anahtarını bir kağıda basıp saklayın.

Bitcoin / Ethereum
oturup bunu yapın demiyorum.
yada 50 TL harcayıp izleyip öğrenin de demiyorum.

bitcoin için örnek yapayım size:


Bu bitcoin adresinin QR kodu:


Buda private key in QR kodu:


Artık bunları da bir kağıda basacaksınız.

Bu kadar.

Selamlar,
braum groves kim?
web sitenizde aynen şu yazıyor :


Google da "braum groves" diye taratınca 2 düzine benzer şekilde site buldum. ama hangi wordpress teması olduğunu bulamadım.
Hatta r10 da birisi şu sitedeki temanın ismini bilen var mı diye konu açmış.



Gelelim https://otantikos.com/ referans sitenize.
pek cici ama nedense bu e-ticaret sitesinin SSL den mütevellit bir kimlik bunalımı var.
Sitenin footer şöyle :


ama kullanılan SSL :


Tüm iyi niyetimle iş verme amacıyla sitelerinizi ziyaret ettim.
Terzi kendi söküğünü dikebilmiş mi?, müşterisine neler yapmış? diye baktım.
Doğal olarak inceledim.

Size güzel şeyler söyleyen Ali Öksüz beni bitirdi zaten.




Açık olarak bitcointalk dan size iş çıkmayacağını söyleyebilirim.

Neden?
Biz burada belli bir çizginin üstünde bilgi ve deneyime sahip biraz daha elit bir kitleyiz.
scam projeleri böyle ayıklıyoruz. Yani bir ICO ya yatırım yapmadan önce site inceliyoruz, olayımız bu.
işimiz düdüklenmemek için site didiklemek.
İşte bu sebeplerle bu forumdan size iş çıkmaz.

Kendinizi biraz daha geliştirmenizi tavsiye ederim.
Tema temizlemeyi,
Stok foto kullanmamayı,
meta tagları düzeltmeyi
.
.
liste sizin için minimum 50 satır yazma üşendim.
.
.
öğrenmeniz lazım.

Başarılar dilerim.

Main Net öncesi dönemde projeye katkı sağlayıp 2000 avax alanları tebrik etmek lazım.
Projeyi okuyup inceledikçe seviyorum. Kendimce ufak çapta 6 küsür dolardan yatırım yaptım ve 1 yıl süreli olarak kitledim.
Keşke Main Net öncesi dönemde çalışmalara katkı verseymişim. Hayat telaşından gözden kaçırmışım.

Değerli forum sakinleri,

Bu güne kadar 9 startup bize ulaşmış durumda.
Ancak,
Bazıları sadece fikir,
bazıları fikri hayata geçirmiş ama bir gelir modeli tasarlamamış.
bazıları projeyi tamamlamış ama beklediği büyümeyi sağlayamamış ve komiktir yatırım alırsa projeyi nasıl büyüteceğini bilmiyor.
bazıları projeyi %90 tamamlamış ama gelir modelinin işlemesini bekleyecek mecali kalmadığı için bize devir edip bırakmak istiyor.
bazıları projeyi yapmış bitirmiş zaten incelediğimde bir yatırımcıya ihtiyacı olmadığını görüyorum.

9 başvuru içinde yatırımcılara sunulan 3 proje oldu.

1. Proje için şirketleşme için gerekli sermaye, şirketin istihdam ihtiyacı, gelişim planı sunuldu yatırımcılardan cevap bekleniyor.

2. Proje için (ki aslında sadece fikir idi.) Fikirin satın alınıp yatırımcılardan birinin şirketinde ek hizmet olarak sunulması durumu değerlendiriliyor.

3. Proje için Fikir babasının 18 yaşını doldurmasını bekleyeceğiz. Fikrin satın alınması teklifimizi kabul etmediler.
Kendilerine projede kullanılacak bir dizi alan adının tescili için aracılık ettik. (Alan adları babasının üstüne tescil edildi.)

Değerli forum sakinleri,
son zamanlarda kafamı karıştıran bir durum var.
SMA hastalığı, çocuk daha anne karnındayken tespit edilmesi mümkün ve genetik tanısı belli olan bir hastalıkmış.
Yani hamilelik aşamasında yapılacak genetik tetkiklerle önceden fark edilebilir bir şey bu.
SMA Hastası çocukları için yırtınan anne babalar sütten çıkmış ak kaşık mı?
Yapılan testlerde bu riski görüp,  bile isteye bu çocukları dünyaya getirip sonra ağlamalarını etik buluyor musunuz?

Ben bir kaç gündür farklı kaynaklardan okuyorum bu konuyu.
Madem bu kadar boktan bir hastalık bu evlilik öncesi tarama testlerine eklenmeli.
https://www.sma.org.tr/proje/59/sma-ile-mucadele-eden-anneden-devlete-evlilik-oncesi-tarama-testi-cagrisi
Eğer bu yapılırsa genetik ayıklama ile bu iş kökünden çözülür.
Üstelik, 2018 yılının sonunda 5 Aralık tarihinde yayınlanan torba kanun ile kalıtsal hastalıklarda PGT tekniğinin ödeme kapsamına alınması kesinleştirilmiş.

Ayrıca,
Bu tedbirler alınmasına rağmen bilinçsizce üreyen yurdum insanı yüz üstü bırakılmamış,
Belli şartlardaki hasta çocukların ilaçları bir limit dahilinde karşılanıyor : http://www.mikrogenlab.com/mikrogen-hizmetler/hizmetlerimiz/sma

Bakın SMA ile ilgili STK lardan birinin sitesinden alıntı :

Soru: SMA hastalığının ilacının ödenmesi konusunda Türkiye’deki son durum nedir?

Cevap: 5 Temmuz 2017 ve 9 Eylül 2017 tarihlerinde yayınlanan Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) değişiklikleri sonucunda Spinraza adlı ilaç 1. tip SMA hastaları için geri ödeme kapsamına alınmıştır.

1 Şubat 2019 tarihinde yayınlanan SUT değişiklikleri ile Spinraza SMA hastalığının 2. ve 3. tipleri için de ödeme kapsamına alınmıştır.

Bu son tebliğin dışarıda bıraktığı hastalar ise solunum desteği almakta olan 2. ve 3. tip SMA hastalarıdır.

Anladığım kadarıyla çok erken teşhis edilenler dışında SMA hastalarının iyileşmesi gibi bir durum yok.
Yapılan tüm ilaç tedavileri kısıtlı ömürlerini solunum cihazına bağlı kalmadan yaşamaları için.

Peki neden bu konuyu açtım?
Bir SMA kampanyası sabrımı taşırdı.
Kadının 2 kere düşük yapmış. Üçüncü denemede ilk çocuğu doğurmuş.
Çocuğa SMA teşhisi konmuş, devlet üstüne düşeni yapmış. Çocuk 3-4 sene yaşamış ölmüş.
Karı koca ikisi de genetik taşıyıcı.
Genetik ayıklama yaptırmadan 1/4 şansa zar atarak bir çocuk daha yapmışlar.
Tutturamamışlar, ikinci çocuğada SMA teşhisi konmuş.
Şimdi kadın kampanya düzenliyor.

Yorumlarınızı merak ediyorum.

Demek ki neymiş? Temel ihtiyaçlar dışında TL tutmamak, Hatta mümkünse major coinler dışında da hiç bir şeye yatırmamak gerekiyormuş.

%40 Tezos, %40 OAX %0 Bitcoin 
%10 çeşitli (digibyte, eth, ıvır zıvır bir sürü şey)

Çok uzun vadeli  (5 yıl) sepet önerim : %25 Bitcoin, %25 Ethereum, %50 Tezos
YTD demeyeceğim. Eşe dosta böyle sepet yapıyorum 2 senedir.
Bu gün bana gelseniz çok uzun vadede (min. 5 yıl) XXX TL yi kriptoya atıp unutucağım deseniz.
Bu şekil sepet yaparım, gaza gelip satmayın diye paper wallet yaparım. 

Son bir kaç gündür televizyonlarda haberler çıkıyor.
KYK dan kredi kullanmış, an itibariyle işsiz olan gençler Ankara'ya yürüyeceklermiş...
Sebep?
Devlet bizim borcumuzu silsin!
Bakın, ertelesin faiz almasın değil!, silsin.
Ulan sana devlet zorlamı verdi bu parayı? Hadi ihtiyacın vardı kullandın tamam.
Borcu silmek ne demek?

Sizlerin yorumlarınızı merak ediyorum.

@Lachrymose Kafa karışıklığı olması çok doğal.
Startup lar fiziken bulundukları ülkenin yasalarına göre hareket etmek durumunda.
Melek yatırımcının akreditasyonu konusu ülkeden ülkeye değişiyor. Aslında bu resmi bir kimlik değil. (en azından ülkemizde)

10 yatırımcı bir araya gelip Öz hakiki Melek yatırımcılar derneğini kurup Hazineye bildirim yaparız.
Sonra biraz para harcayıp webrazzi ve benzeri sitelerde de haber yapılmasını sağlarız.
Türkiyedeki Teknopark yönetimlerine haber salarız biz burdayız diye.
Son olarak bir kaç etkinlik düzenleyip 2 - 3 başarılı işe kazaen yatırım yapmayı başarmış yatırımcıyı konuştururuz.
Bu etkinliklerde millet birbirine kartını verir al sana network.
Bu derneğe üye olan bu yatırımcılar da Akredite yatırımcı olur doğal olarak.

Yani Türkiyede işler böyle yürüyor.
ABD de belki bu işi bir standarta bağlayıp en az bu kadar para sahibi olma, şu kadar şirkete hal hazırda ortak olma gibi kriterler konmuştur.

Ben geçtiğimiz yıllarda bir çok girişime ICO öncesi private sale den yatırım yaptım. Bu durumlar ile karşılaştım ama Türk vatandaşı olduğum için sorun yaşamadım.
Ama bunlardan 2 si hariç hiç birinde resmi bir sözleşme olmadı.
Yatırım yaptığınız startup ın bulunduğu ülke önemli.

Bende anladım.
Ancak konuyu okuyanlar durumu anlamayacaktır bu nedenle açıklama gereği duyuyorum.
Burada iki şapka ile sorular soruyorsunuz. Hem yatırımcı hem startup sahibi.

Yatırımcı şapkanız ile bir oluşuma ortak olmak istemişsiniz. Size ya ABD de akredite yatırımcı olmalısın yada ABD vatandaşı olmamalısın demişler.
Bu doğal. ABD de SEC bu işlere de maydonoz olmaya çalışıyor. Hatta bu konuda SAFT sözleşmelerinin yasal geçerliliği konusunda SEC e raporlar hazırlanıp veriliyor. Durum karışık biraz.

Startup sahibi olarak ta çapımızı tartmaya çalışıyorsunuz. Bunada cevabım net: Parayla imanın kimde olduğu belli olmaz.
Önce bir fikrinizi veya yatırım almak istediğiniz projeyi bize bir mail atarak tanıtın. Beklentilerinizi ihtiyaçlarınızı belirtin (sermaye, mentorluk, danışmanlık..)
Bizde kendi içimizde bir değerlendirelim, ne katkı verebiliriz ona bir bakalım.

Gerek yurt içinde gerekse yurt dışında bu tür bir katılım yapılmadı ancak gruptakiler kendileri hal hazırda bir çok faal şirkete ortak durumundalar.
Ben gruba bir sunum yaparak bu şekilde yatırım fırsatlarının değerlendirilebileceğini anlattım ve bir araya geldik.
Potansiyel gördüğümüz projelere şirketleşme aşamasında iken sermaye, danışmanlık ve network desteği vererek ortak olma niyetindeyiz.

Türkiyede akredite yatırımcı diye bir kimlik yok.
Cebinde parası olan herkes bir şirket kurulurken sermaye koyup bu şirkete ortak olabilir.
Bizim mevzuatımızda bu Bireysel Katılım Yatırımcısı olarak geçiyor.
Belli bir takım kısıtlamalar var. BKY lerin yatırım yaptıkları şirkette hakim ortak olmaması gerekmekte. (maksimum %49 ortak olabiliyorlar.)

Birde Bireysel Katılımcı Ağları var. Bunlar bu bireysel katılımcıların bir araya gelerek oluşturdukları dernek vari sivil toplum kuruluşları.
Ve bunlar hazine tarafından denetime tabi. Çok paran varsa ve suyun başına oturayım diyorsan yatırımcı olarak gidip bunlara üye oluyorsun. Bir düzine kadar bu şekilde oluşum var.
Yatırımcı arayan startup lar önce bunların kapısını çalıyor.

SAFT ise bambaşka bir olay, bir şirket sınırlı süreli ve geri alım garantili olarak bir token çıkarıyor. sen yatırımcı olarak buna yatırım yapıyorsun.
Misal Hede Steak House diye Amerikada bir yerde bir lokanta açacaksın, yasal bir şirketsin. Sermayenin %25 ini temsil eden x miktarda token çıkarıyorsun, anonim yatırımcılar bu tokeni alarak şirketine yatırım yapıyor.
ICO ise tamamen yalan! yatırımcıdan parayı topluyorsun. Yasal olarak dağıttılan TOKEN ile reel şirketin hiç bir bağı yok.

Gelelim ülkemizdeki uygulamaya, kurulmamış şirkete ortaklık diye bir kavram yok ancak bizde Ön Şirket diye bir sözleşme türü var. Sözleşme imzasına müteakip ortaya çıkan bu oluşuma da Kurucular ortaklığı deniyor. Bir nevi adi ortaklık oluyor bu.

rezerve.

Değerli forum üyeleri,
Bir kaç yatırımcı arkadaşımla beraber bir ortak sermaye oluşturuyoruz.
2021 yılından itibaren, kripto para uzayına katkı verecek startup projelere melek yatırımcılar olarak destek verme kararı aldık.

Startup projelere verebileceğimiz destekler:
Alan adı tescili
Hosting
SSL sertifikası
Sanal sunucu
Linux tabanlı sunuculara işletim ve güvenlik desteği
mysql, postgresql veritabanlarına destek
Web sunuculara performans optimizasyonu
web sitelerine performans optimizasyonu
web sitelerine search engine optimizasyonu
Teknik danışmanlık
Şirketleşme sürecinde ortaklık
Yönetim danışmanlığı
Mentorluk


Projelerde aranan kriterler:
Proje fikri, kripto para uzayına bir katı vermeyi hedefleyen bir fikir olmalıdır.
Mümkünse özgün olmalıdır ama olmayabilir de.
Proje illaki blockhain teknolojisini bir yerinde kullanmak zorunda değildir ancak hedef kitlesi kripto para uzayını oluşturan topluluk olmalıdır.
Proje hayata geçtiğinde bir ihtiyacı karşılıyor olmalıdır.
Projenin hayata geçmesi için kaç kişilik bir ekip ile ne kadar süre çalışılacağı ortaya konmalıdır.
Hal hazırda bir ekip varsa ekip hakkında bilgi verilmelidir.
Proje hayata geçtikten sonrası için, 1-3-5 yıllık gelişme planı olmalıdır.
Projenin ikamesi ve gelişimi için kaç kişilik bir ekiple devam edilmesi gerektiği ortaya konmalıdır.
Projenin bir gelir modeli olmalıdır,
site tutarsa reklam geliri olabilir cümlesi, ortaya konmuş bir gelir modeli değil, bir temennidir.
Projenin 1-3-5 yıllık gelişimle ulaşacağı olası gelirler dayanaklı olarak sunulmalıdır.



Yatırım alabilecek örnek proje fikirleri:
Kripto para ile fatura ödeme servisileri.
Kripto para ile alışveriş yapılabilecek siteler.
Farklı konularda Türkçe bilgi tabanı siteleri.
E-Learning projeleri.
Uzaktan destek projeleri.
Çağrı merkezi projeleri.
Bir yazılım geliştirme gerektirmeyen akıllı entegrasyon projeleri.
Lojistik, organizasyon fikirleri.
Son kullanıcıya online hizmet verebilecek servisler.


İletişim için : yatirim @ para.com.tr
Forumdan iletişim için bana özel mesaj yazabilirsiniz.


Oturup bu kadar hazırlık yaptıktan sonra whitepaper yazar ICO yaparım eleştirisi ile gelecek dahiler için yazıyorum: Buyurun sahne sizin, uzay orada...

Bu ekosistemleri ve içerdği tokenları biliyoruz. da bu konunun amacı ekosistemleri ve içeriklerini tanıtmak ise.
waves - Stellar - bitshares eko sistemlerini de ekleyin buraya