valla bu konuda çok şanslıyım sanırım, iş yerinde mutfağımız var, evden getirsek ısıtabiliyoruz yemeğimizi, iş yerinde yapalım desek de oluyor, kurulu düzen olunca hiç yapamasak iki yumurta kırıp öğünü geçiştirebiliyoruz ki yeri geliyor menemen, yeri geliyor sote yapıyoruz, ha birkaç çeşit yemeğin yerini tutar mı tabii ki hayır ama mevcut ekonomik koşullarda yapılabilecek en basit şekilde doyuruyoruz karnımızı diyebilirim.
@totti67 hocam geçmişte çalıştığım işyerinde mutfagımız vardı. Burada vardiyalı çalışırdık. Kalabalık bir gurubumuz vardı. Bulaşık gurubu. Alışveriş gurubu. Yememk gurubu. Çay meyve gurubu. Naçizane biz yönetim gurubundaydık yani bize bunlar düşmüyordu. Ama her ramazan ben gönüllü tatlı işini üstlenmiştim. Benim pasatanecimden taze taze alıp iftara yetiştiriyordum. Bu gurup acaip menemen, tavuk sote, patatesli tavuk, pilav ve et yaparlardı. Yıllarca aynı şeyleri yapınca arkadaşlar profesyonle ahçı olmuşlardı. Gerçekten menemeni çok özledim şöyle kalabalık arkadaş topluluğunda. Valla menemen konusunda çok şanslıyım, balığa da beraber gittiğimiz bir kardeşimle aynı iş yerinde çalışıyoruz, gece deniz kenarında odun ateşi üzerinde çay menemen efsane oluyor, ayda bir de ayrıca işyerinin mutfağında yapıyor menemen sağolsun, gerçi deniz kenarındakinin tadı hep birkaç tık iyi oluyor ama sanırım o da psikolojik, açık hava ve deniz havası her zaman insanı iştahlandırdığından olabilir. Forumdaki diğer arkadaşların hesabını kitabını görünce bizim işyeri gerçekten cennetten bir köşe gibi geldi bana bu arada:) Sevdiğim ortamları siz oluşturmuş görünüyorsunuz. Elinizden geldiği kadar korumaya çalışın bunu. Şimdiki işyerimin yemek çeşidi çok ama biz hepsini tüketemiyoruz. Geçmişteki menemen günlerimizin yarısını bile burada yiyemiyoruz. Şu menemen için adam başı bir ata ekmegi ayran ve acılı menemen. Vay vay vay.
|
|
|
Bişiye bağımlı olduğumu düşündüğüm an başka bişiler keşfetmeye çalışıyorum. Bağımlı olduğum şeyin yerini başka bişi alırsa. İlgimi başka bişiye odaklarsam bağımlılıktan kurtulabiliyorum. Bi dönem bahis tutkunuydum. Baktım ki böyle olmayacak. Onun yerine başka bi aktivite arayışına girdim. Spor bahsi tutkumu spor yapmak ile yer değiştirdim. Gerçi hala futbol maçlarını anlamlı kılan şey bahis benim için. Hala futbol maçlarına bahis yapıyorum. Ama eskisi gibi değilim. Olumlu bi yönde değiştiğimi fark ettim. Sürekli alış veriş yapıyorsanız. Almak istediğiniz yapılabilir bazı ürünleri kendiniz yapmayı öğrenebilirsiniz. Bana kalırsa satın almak kadar eğlenceli olabilir bazılarını yapmak.
Bağımlılık ve benzeri zevkle ilgili işler insanın genetiğinden kaynaklanıyor olmalı. Kumar ve benzeri bahis de bunlara dahil, içki ve sigarada insanın beynindeki zevk merkezinin isteği doğrultuda hareket etmeye çalışıyor. Herkes aynı tepkiyi vermiyor. Yapılan activitiye göre alınan haz farklı farklı oluyor. Keşke haz alma şekli eski bir şeyi tamir etmek yada kullanabileceği bir ürünü ortaya koyabilme ne güzel bir haz verecektir.
|
|
|
Yaşlılık böyle birşey işte. Her gün her gün buraya gel bir sürü merittopla sonra activity günleri içinde kaybol .
Ben bir kaç yıl önce oturduğum yerde bir iyilik yapayım dedim kendime ve yaptım. Eski postlarımı bir güzel temizledim. Cillop gibi olmuştu. Eski ne varsa hespsini silmiştim. Sadece içinde bulunduğum yıl kalmıştı. Ertesi gün bir baktım benim activity günlerim buhar olmuş. Daha ne olmuş o zaman fullmember durumundaydım şak ertesi gün buda bir alt seviyeye düştü mü. Ne yapayım diye formu kurcalamaya başladım birde ne olsa güzel olur. Silinen mesajlar activity günlerinide silmişti. Ama meritlere birşey olmamıştı. O zaman öğrendimki o zaman salı günüydü şimdi çarşamba günü. İki hafta da bir çarşamba günü yani activite günü bir mesaj atınca 14 puan ekleniyor size. Bunşar da topğlanıp activity toplamını oluşturuyor. Benim giden rütbe yeniden yerine gelmesi 6 ay sürmüştü.
|
|
|
Asgari ücerti şimdi açıklıyorlar ve açıklanan 17002 lira. Bu nasıl bir hesap vay anam vay. Gelecek zamların epey yüksek olacağı verilen bu zamdan belli. Haberi bekleyen çalışanlara hayırlı olsun. Özel sektördeki çalışanların durumu nasıl güncellenecek bakalım tüm işverenler bu %49 luk zammı kırpmadan birazda elleri titremeden %50 olarak vereceklermi bakalım.
Hayırlı olsun.
|
|
|
Borsa için çanlar sert çalıyor. Demekki buradan ayrılanların farklı fikirleri var. Bakın ekonomi düzeliyor ya. Buradan çıkan sıcacık para olduğu gibi bankalara faize gidiyordur yersen. Gelen günlerde yine bir şok dalgası geliyor sanırım. Bakın sular derinden çekiliyor. Küçük yatırımcılar tabana oturmuş durumda. Dalga vurunca bakalım nereye savrulacaklar.
|
|
|
Arkadaşlar önerileriniz için teşekkürler açıkcası ben her gece film izlerken abur cubura dayanmak yerine nargile gibi bir şey içmeyi düşündüğüm için bu işe merak sardım.Abur cuburlar göbeği şişiriyor boş boş film izlemekte sarmıyor nargile ile film ya da maç seyretmenin keyfi gerçekten farklı ama şimdi nargileyi alsam bile orjinal tütün bulabilir miyim derdine düştüm bana çakma satsalar ben anlamam mal gibi içerim. Vala arkadai bu ciğer senin. Ama bu işin sonunda hani bir espiri var ya. Affına sıgınarak söylüyorum. "Onun ciğeri beş para etmez" diye. Tam da kendini bu duruma getiriyorsun. O akciğer beş para etmez. Filitre olarak suyu kullanıyorsun mantığı seni ciğerlerinin dibine kadar çekeceğin sıcak ve olduğu gibi zehri duran dumandan en ufak korumaz ve kısa bir süre sonra merdiven çıkarken kazandığın tıkanıklığın tadına varırsın. Hayırlı olsun.
|
|
|
meser# hocam sanırım arkadaşların çalışmadıkları yerden soruları hazırladın ki sadece okuyup kimse bişey yazmamış. Milletce ucu açık olan belirsiz durumlardan sen de dahil olmak üzere hepimiz çok sıkıldık. Bir güzellik yapmak isteyip gizemli birşeyler hazırlamışsın muhtemelen ama sanırım burada alıcısı yok. Tombalayı evde oynarız artık.
|
|
|
Yav gardaşım ben şimdi elsalvadora gidip ne yapacam. Hel bir bak hele tezgah altında daha uygun bişey var mı. Onu değerlendirelim. Yok abi ya durduk yere şimdi elin el salvadoruna git . Ne bileyim macera aramanın çift dingilisi gibi geldi bana. Yok sağ olasın almayayım.
Bu ülkede Türk vatandaşı olmadıktan sonra her şey avantaj bundan dolayı alabilen alsın özellikle çoluk çocuğunuz için afganistan vatandaşlığı bile çok daha iyidir.Aklıma gelen avantajlar: Yös ile çok rahat bir şekilde Tıp,Hukuk gibi bölümleri okuyabilirsiniz. Askerlik mi o da ne askere gitmek zorunda değilsiniz Sağlık hizmetleri konusunda yaşananları zaten biliyorsunuz Bu vatandaşlığı buradan almak yerine yetiştirdiğin çocuğun cebine bu parayı koyup aklı başında bir ülkeye gönder gidi porada yaşasın varsın orada vatandaşlık almasın. Bu vatandaşlığı alıp dönüp burada yıp okuyan doktora da allah düşmanımı düşürmesin. Gör ne teşhis koyar. Adamı canından eder kesin.
|
|
|
O zaman altına toprak, götüne yaprak yeter, böceklerde de iyi protein, mineral, vitamin vb var, onları ye, hiçbir şeye de sahip olma...Yok öyle bir dünya. İnsan ömrü kısa ve istediklerini yapmadan, elde edemeden geçmesine göz yuman şükürcülük hali bence başkalarının sana gaz verip seni ......rine izin vermektir. Ve bu şükür ettirmecilik insanları kontrol etme yönteminden başka bir şey değildir. Varsa harcarım, hayatın keyfini de çıkartırım sana ne?
Bak şimdi kitabın dalından konuşmuşsun. Bu durumda benim zevk ve isteklerimi kendi bağnaz düşünceleri ve ellerinden alınanlara kurban verme fikri beni çıldırtıyor. Sen ne istersen kendin için yap. Ama benim için senin kısır düşüncelerini dayatma değil mi. Şükür mevzusu acaip bir manyaklık. Bak şimdi asgari ücretliye şükretmeye zorluyorlar. Hak ediyor onlarda.
|
|
|
Belli bir yaş üstü her nesil öncesi herkes o yollardan geçti zaten, bir yandan sana şundan uzak dur, filanca zararlı diyorlar ama ev gaz odası gibi (bizimki öyleydi en azından), sigara dumanından nefes alamıyorken bunun nedeni olan kişiler diyor ki, sigara çok zararlı, sakın... Neyse ki bende ters tepti, hayatım boyunca sigaradan nefret ettim.
Eskiden ama epey eskiden dolmuş, otobüs, minibüs, yolcu otobüsü yani anlayacağınız her yerde sigara içiliyordu. Bir anda her yer duman altı oluyordu. Kömürlü tren içinde nefes almak için camı açınca bu seferde dışardan duman giriyordu içeriye. Gerçekten herkes bir büyüme göstergesi olarak sigara içiyordu. Benim büyük oğlan şimdi sigaraya başlamı. Çocuğa kızamıyorum neden mi geçmişte yanlarında sigara içtiğim için. Allahtan çok içmedim. Sadece sonunu gördügüm bir birlektelik olduğunu gördüğüm bu sigara içme mevzusu için severken ayrılın derim. Gerisi içene kalmış. Hocam 80 lerde şehirlerarası otobüs seyahati yapanlar bilirler, otobüsün içinde göz gözü gormezdi, ulan adam molada zaten sigara icmissin, yolculuğa tekrar başlanmış daha neyin sigarası bu demek kimsenin de aklına gelmiyormus, iş yerlerinde de serbestti uzunca süre, masa üzerinde ağzına kadar dolu kul tablası, hele kışın cam da acilamayinca resmen felaket olurdu ortam. Bu arada babam da bana hiç kizmamisti sigara mevzusunu öğrendiğimde, sebebi de sizinki ile aynıydı sanırım. Ben çok eskiden, sanırım birkaç ay boyunca mahallenin abilerinden görüp çocuk hevesiyle günde bir iki sigara içmiştim, onun dışında asla ağzıma koymadım, nefret ederim ve bulunduğum ortamda içirmem. Ama böyle davranıyorum diye kendimi asla güvende hissetmiyorum çünkü bahsettiğin ortamda büyüdük, evde, toplu taşımada, çarşıda pazarda, oturulan mekanlarda, kısaca bulunduğumuz her yerde zehir soluduk, annemin babamın sigara dumanlarından televizyonu göremezdim, öyle berbat zamanlardı. Hocam sizin dönemde var mıydı bilmiyorum, eski mahalle ortamı olan bir yerde büyüdüm ben, ayda bir evde altın günü falan düzenlenirdi, veya bir şebepten mahallenin kadınları toplanırdı, okuldan geldiğimde evin salonuna mı girdim, yer altı dünyasına mı anlayamazdım, ya da kahvelerde kışın her yer kapalıyken içeridekilerin neredeyse tamamının sürekli sigara içtiği durumlara da maruz kaldık. İçene bile belli bir süre sonra eziyet olan bu ortam, içmeyen için gerçekten cehennem gibi hissettirirdi. şükür şimdi kapalı yerlerde yasak, hatta bazı açık alanlarda da yasaklanabilir ilerleyen süreçte, ki ben bırakma aşamasında biri olarak bu ksııtlamaların olmadı gerektiğini düşünenlerdenim. Hey gidi eski günler hey. Ne tütürürdük be o zamanlar. Ben maltepeyi çok severdim. Sıralamam şöyleydi. Belki bilmezsiniz ama eskiden Asker diye bir sigara vardı. Sadece askeri personele yani er ve erbaşa verirlerdi. Acaip sert bir sigaraydı. Birinci, Bafra,Asker,Gelincik,Maltepe,2000,Camel ve kent. Yıllar içinde bu sigaralardan tükettim. Hemde her yerde ve her fırsatta. Biri bitmeden diğerini yakarak. Of anam of. Ne duman olurdu ortalık be. Maltepe sigarasını yakınca o acaip kokusunu mahallenin bütün tiryakileri şak diye alır onşlarda yakardı. Çok ağır kokardı maltepe. Bunun yerli karşılığı samsun sigarasıydı ben onu sevmezdim. Tütün farkı eski sigaralarda çok belirgindi. Şimdi paket zaten acaip içindekinin ne olduğu geröekten belli değil. Bırakın içmeyin.
|
|
|
Halil Umut Meler'e saha ortasında yumruk atan Ankaragücü eski başkanı tahliye edildi. Şaşırdık mı bence kimse şaşırmamıstır. Şimdi kendisini taraftar davulla zurna ile kahraman gibi karşılar. Suçluların değil suçsuz olan insanların cezalandırıldığı bir toplumda yaşıyoruz.
Ne güzel söylemişsin hocam. Suçun yok ise gariban isen devlet gücü neymiş dibine kadar tattırır yaşatırlar. Neden mi düzen bu. Güç odağına yakınsan götüsıkan varsa yanaşsın. Bak adamı saldılar neden güç odağına yakın. Futbol severlerin yerinde olsam ( ki futbolu bu durumlardan dolayı hiç sevmedim ) hiç bir maçı seyretmem. Hiç bir maç için bilet almam. Hiçbir maç için yorum yapmam. Başka spor dalı kıtlığımı.
|
|
|
İstanbul önemli bir şehir. İstanbulda olacak büyük bir deprem dolaylı değil, direkt olarak ülkeyi etkileyecek. Ülke çok sıkıntılı bir süreçten geçiyordu zaten deprem olarak. Kahramanmaraş ve Hatayda olan büyük depremler ülkeyi tam olarak kötü etkiledi. Binlerce insanın vefat ettiğini gördük ve hala molozları oradan taşıyorlar neredeyse 1 sene oldu. Hala etkileri silinmemişken istanbuldan bir deprem görmek isteyeceğimiz en son şey olmalı.
6 Şubat felaketi neredeyse 10 dan fazla ili direkt etkiledi, ama olası bir İstanbul depremi dediğiniz gibi komple ülkeyi fena etkiler, ülke ekonomisinin büyük çoğunluğu ile direkt bağlantılı mega kentte can kaybı milyonları bulabilir 6 Şubat benzeri iki deprem neticesinde, 99 depreminden sonra ülkeyi yönetmeye başlayıp hala da direksiyonda olanlar, bizzat kendi agizlariyla da itiraf etmişken İstanbul'a yaptıkları ihaneti, 25 yılda gerekli adımları atmadiklari için büyük vebal altında kalacaklar. Yok hocam ya neden büyük vebal altında klsınlar ki. Onlar mı yaptı bu kadar zayıf binayı. Adılar parayı yaptılar halk ile kucaklaşmayı ve bu çürük binalar sağlamlaştı. Depremin fıtratında var yıkmak. Fıtratında var binanın yıkılmak.bak bu kafiyeli oldu. Gerisini sen doldur gitsin. Kim suçlu kim suçsuz artık kimse bilmiyor.
|
|
|
Son yıllarda maliyetler aşırı artarken hiçbir ücret aynı hızda artamadı. Hatta emeklilerin aldığı ücret reel bazda net azalmıştır yetişmesi imkansızdır. Açlık ve yoksulluk sınırları incelenerek ücretlerin en azından yılda 4 kere güncellenmesi gerekiyor ama bizimkiler yılda 2 yapıyorlardı onu da yılda bire indireceklermiş. 2024 yılının ağustos eylül ekim aylarında artık taş kemirme haline gelir asgari ücretli. Emekli maaşı alan zaten 12 ay taş kemiriyordu.
Maliyetler arttı, gelir düzeyini maliyetleri yakalamaya endeksli arttırdılar sürekli ama başarılı da olamadılar, ve inatla aynı yöntemlerle farklı sonuç almaya çalıştılar ki bu işi daha da trajik hale getirdi. , Market alışverişini örnek alalım mesela, Antalya' dan yola çıkan sebze meyvenin sadece yol ücreti bile fiyatın en az 3 katlamasını sağlarken, diğer faktörlerle birlikte ele alındığında etikette gördüğümüz fiyatların sorumluluğunu da kendi üzerlerine bir türlü almadılar. Ki çoğu zaman hiçbir olumsuz durumda sorumlu biziz demeyen bir yönetim anlayışının direksiyonda olduğu bir aracın varacağı en son durağa getirip bıraktılar en sonunda halkı. Bundan sonrası için ümidim var mı, çok çok düşük, Orta direk fakir sınıfına kaydı, fakirler kendi aralarında bölündü, zenginler ise halinden memnun şekilde yola devam ediyor, bütün mesele de bu aslında. Uzak mesafe alınan ürününü gerçekten üçe beşe katlanmasına yol açıyor. Kamyon ve otobüste 500 litre depovar. Haydi bunu doldur. 37 * 500 = 18500 tl. Adam yükü aldı antalyadan gitti istanbula malı boşalttı. Geri dönerken iş bulamadı eve boş döndü. Depo boşaldı. Bu adam gitti geldi yemek yedi, sigara içti, çay içti falan filan. Arabanın lastik ve diğer bakımlarından bir seferlik payına düşenleri de koyunca oldu 30k masraf. Ya kamyonun kasasına bile koyduğu domates, salatalık, biber, mandalina , portakal ne bileyim ne taşıyacaksa tarladan bahçeden imkanı yok bu fiyata alınsın. Ama istanbula, Ankaraya, İzmire gidince mesafeden dolayı karşımıza aha bu masraflarla çıkmak zorunda. Totti67 hocam sen en az 3 kat demişsin be seni görüyor ve artırıyorum.
|
|
|
Eğer solo madencilik yapıyorsan bulmuş olduğun blok içindeki coin ve burada taşınan fee falan senin olur. Bundan başka biri pay alamaz.
Yok sen solo değilde herhangi bir pool da madencilik yapıyorsan durum daha da karışık durumda. Kullandığın pool hangi ödeme yöntemini benimsemiş o önemli. Senin pool içindeki gücün önemli. Pool da çalışan madencinin en az 30 dakika buraya blok buldum haberi yani share atması lazım ki senin orada olduğunu pool bilsin. Bu share ler toplanır senin pool da birisi blok bulur ise son 30 dakika içinde kaç madenci rig bağlı bunların kaç share var bulunan blok ödülü içinden pool kesintisi yapıldıktan sonra size share oranınca dağıtılır. sende 30 dakika içindeki share sayın oranınca buradan payını alırsın. ve yeni döngü başlar. En basit anlatımı budur. Biraz araştır pool lardaki ödeme yöntemlerini incele.
buradaki en temel olay Solo yada havuz madenciliği olayı yani... Ama havuzda da yine belirsizlik daha doğrusu senin ifadenle karmaşık bir hesap var. benim bahsettiğim değerler aynı havuz için geçerli, zorluk düştü ama gelir artmadı yani coin adedi artmadı, demekki bulunan blok sayısında da bir düşme var. ödeme yöntemlerine bir bakmak lazım. teşekkürler Hocam şimdi bir network hash büyüklüğü var. Bir de havuzların hash büyüklüğğü var. Senin kullandığın havuz büyüklüğü düşüyorsa kullanıcılar başka bir havuzu tercih ediyorlardır. Blunan bloklar diğer havuzlar aracılığı ile bulunuyordur. Bu da sizin havuzun daha az blok bulmasına ve daha az getiri elde etmene yol açar. Solo madencilik tamamen senin makinelerinin her hangi bir havuza bağlı olmadan direk networke bağlı olan riğlerdir. KAzanç yani bulunan bloklar direk senin walletine gelir. Bunun için senin kendi solo madencilik için kendi altyapını kurman demek. Yok eğer yine havuz hizmeti veren yapıların hizmeti olan solo sistemleri kullanır isen blok ödülü yine bu havuzu işleten kişilere gider onlar kendi ücretini alıp kalan tarafını sana öder. Blok süreleri aynıdır. Senin kazdığın coin için whitepaperi oku orada yazacaktır. Bu değişmez.
|
|
|
Yav gardaşım ben şimdi elsalvadora gidip ne yapacam. Hel bir bak hele tezgah altında daha uygun bişey var mı. Onu değerlendirelim. Yok abi ya durduk yere şimdi elin el salvadoruna git . Ne bileyim macera aramanın çift dingilisi gibi geldi bana. Yok sağ olasın almayayım.
|
|
|
Epey baktım ama bu dergiler arasında boyama türü bilgi veren ve çocukların boyama yapabileceği bir dergi göremedim. Sizler incelerken bu tarz bir dergiye rastladınızmı. Eğer bu tarz bir ürün var ise onu da satınalma listemde görmek isterim.
|
|
|
İstanbuldaki olabilecek deprem için her bölgedeki şiddetin aynı olmayacağı bundan dolayı da her bölgede aynı çalışmanın yapılarak her yerin yapısının değişmesinin gerekmediği yönünde bir görüş vardı. Şimdi bu görüşü kullanarak isteyen istediği yeri tehlikeli olarak bir karar aldırtıp orayı yıktırıp yeniden yaptıracak ve oradaki garibanların elinden mallarının alınacağı bir sistemi hayata geçiriyorlar. Deprem le ilgili gerçekler acaip bir duruma getiriliyor.
|
|
|
John Wick filminde son düelloda replik şöyle.
İki eski dost son için karşı karşıya kurşunlarla birbirlerini yaralamışlardır.
Cain : Ölmek isteyenler yaşar.
John : Yaşamak isteyenler ölür.
|
|
|
valla bu konuda çok şanslıyım sanırım, iş yerinde mutfağımız var, evden getirsek ısıtabiliyoruz yemeğimizi, iş yerinde yapalım desek de oluyor, kurulu düzen olunca hiç yapamasak iki yumurta kırıp öğünü geçiştirebiliyoruz ki yeri geliyor menemen, yeri geliyor sote yapıyoruz, ha birkaç çeşit yemeğin yerini tutar mı tabii ki hayır ama mevcut ekonomik koşullarda yapılabilecek en basit şekilde doyuruyoruz karnımızı diyebilirim.
@totti67 hocam geçmişte çalıştığım işyerinde mutfagımız vardı. Burada vardiyalı çalışırdık. Kalabalık bir gurubumuz vardı. Bulaşık gurubu. Alışveriş gurubu. Yememk gurubu. Çay meyve gurubu. Naçizane biz yönetim gurubundaydık yani bize bunlar düşmüyordu. Ama her ramazan ben gönüllü tatlı işini üstlenmiştim. Benim pasatanecimden taze taze alıp iftara yetiştiriyordum. Bu gurup acaip menemen, tavuk sote, patatesli tavuk, pilav ve et yaparlardı. Yıllarca aynı şeyleri yapınca arkadaşlar profesyonle ahçı olmuşlardı. Gerçekten menemeni çok özledim şöyle kalabalık arkadaş topluluğunda.
|
|
|
|