|
Yok ağa sürüden ayrılanı kurt kapar misali yazılanları okuyunca bende zengin olunca gör neler yaparıma katılmak istiyorum.
Ne yaparım bulunduğum ile bir aş evi açarım üç öğün yemek versin..
Sonra Rahmetli Aziz Nsinin oğlunun yaptığı gibi bir matematik kampı yada daha büyüğünü kurarım. Yeni zihinler burada beslensin gelişsin.
Sonra Uzaya dev bir ayna yerleştirip gece gündüz farketmeden buradan yansıma ile yerde bir elektrik enerji sistemi kurup bunu herkes için kullanıma açarım. Gıcıklık değilmi hemde bedava.
Belki karşılıksız borç bile verebilirim. Herkesin bana borcu olsun. Geri ödemeselerde olur yani.
Sanırım sabah sabah yeterli.
|
|
|
|
Haydaaa saçmalığa gel. Yalnız instagramda takip ettiğim bazı kişilerden görmüştüm marka adı gözüküyorsa #reklam yazmak zorundayız diye. Demek ki doğruymuş. İçki paylaşımı olduğu için özel olarak dikkat ettikleri bir ceza da olabilir ama marka gözükünce reklam yazacaklar hakikaten demek ki. Ne kadar saçma ya. Yukarıda bir hocamızın yazdığı gibi para verilmişse onu yakalarsın ona ceza yazarsın ama adam içtiği bir şeyin fotosunu koydu diye ona ceza yazmak çok saçma. Şalgam içse Doğanay'ı da mı kapatmak gerekecek ya da #reklam yazacaklar. Ne kadar saçma ya
Yasaların içine yıllardan beri böyle pek çok bubi tuzagı kurdular. Tv seyrederkende durum bu. Sigara görünmeyecek. 1950 yılında çevrilmiş bir film seyrediyorsun her tarafı buzluyorlar. Ya sigara görünecek yada içki görünecek. Şimdi bunlar görünecek ve bunu yaratan bundan çok olumsuz etkilenecekler. Başlangıç amacı çoluk çocuk için uygulama sadece kese için. Her olumsuz denen şey devlete ceza geliri olarak geri dönüyor. Amaç neydi soran yok. |
|
|
|
Biri bizi artık kesinlikle gözetliyor olacak gibi geliyor bana. mevzuya kent güvenliği falan diye girizgah yapılmış ama bana göre tamamen bomboş bir etiket bu. Çünkü bizim memlekette eğer güvenlik ile ilgili bir gelişme yaşanacaksa, ayan beyan ortada olan olayların faillerine hiçbirşey olmuyor mesela (Mesela Sinan Ateş cinayetinde olayın direkt göbeğinde olanlar iddianameye girmiyor ne hikmetse) ya da iki gün önce daha önce 5 kez içeri girmiş çıkmış bir piç sokak ortasında gencecik bir üniversite öğrencisini durduk yere 25 yerinden bıçaklayıp öldürebiliyor, bunun gibi bin tane örnek var bildiğimiz. Yani konu bence kent güvenliği değil, sistemin hakimi olanların kendi düzenlerini devam ettirebilmek için, kendilerine engel teşkil edebilecekleri daha hızlı şekilde enseleme çabası.
Mevcut sistem zaten kimin kullanımına hizmet ediyorsa karşısındakini gözetlemek için kullanılıyor. Suç için de arada bir kullanılıyordur. Hani istanbul seçimlerinde bir yemek olayı vardı. Kim kimin yanına hangi saatte gitmiş orada yemek yenmiş vay vay vay. Olaya bak sen. Yapanlar belli ama içlerinden hemen hemen hepsi suçsuz. Suç bunlara hiç yapışmadı ki. Yapan suçlu. Yanılıyormuyum yoksa. |
|
|
|
osmangazi köprüsü biraz fazla insanfsız gibi olmamış mı yahu? benim anlamadığım konuyu size söyleyeyim: lan nedense ben ne kullanıyorsam hep ona zam geliyor. sigara, yol, benzin, su, peynir, et:))) hepsini bırakıyorum bugünden itibaren.
Bak seni seni gospodin hocam meydandan kaçmaya çalışıyon sen. Koca devlet bnu düşünmemişmidir acaba. Şimdi senin gibi zeki olan pek çok vatanperver bunu düşünecek ve yapmayalım buna ortak olmayalım diye. Ama devlet bunun önlemini almış. O köprüden geçmesen de onun parasını ödeyecen. Hani insanın canı yanmıyormu yanıyor. Sen yine iyi kötü görüp geçme yada geçmeme konusunda karar verebiliyorsun. Ya biz orda bir köprü var uzakta gitmesekde görmesekde o köprünün ayakları..... bize.  |
|
|
|
İyi bari çok enflasyon yokmuş ben ikna oldum. İktidara yakın sendikalar bile bu nasıl enflasyon açıklaması rakamları doğru düzgün açıklayın diye isyan eder oldu. Bunlar seçimde aldıkları yenilgiyi henüz sindiremediler bakalım ne zaman enflasyon rakamları düzelecek ya da düzelecek mi yoksa kurumun başına doğru düzgün birilerinin gelmesi mi beklenecek. Açıklanan her yanlış enlasyon oranı memurun ve emeklinin alacağı maaşı etkiliyor yani cebinizden çalıyorlar. Ya bu hırsızlara dur deyin cebinizdeki parayı çaldırmayın ya da ses çıkarmadan hırsızlığa göz yummaya devam edin. Hani güzel yurdumda şöyle bir algı var ya senin hırsızın benim hırsızım buradan yola çıkınca ses çıkartması gereken kocaman bir kitle var hükümet diyor ki biz çalışıyoruz onun için size kitleyeceğiz. Şimdi bu kitlemeye razı olan çoğunluk allah var çalıyorlar ama çalışıyorlar diyor. Şimdi kim bunları nasıl uyandıracak. Yıllardan beri anlatılmaya çalışılanı anlama konusunda acaip dirençliler. Olursa yine kendilerinden olur geri kalan milletin söylediğinden bişey olmaz. Kitlemeye devam. |
|
|
|
|
Hocam bu konuyu görmemişim. Engelli arkadaşın yaptığı konuşma içinde altına imza atarım. Hangi konu olursa olsun yaklaşım hep aynı. Biz sizi seviyoruzla başlayan demoğoji yapısı geregi böyle devam eden cekli caklı konuşmalardan oldum olası hoşlanmam. Engelli vatandaşlar için yapılacak olan çalışmaları hayata geçirin siz gerisini zaten ihtiyaç sahipleri hangi yönden ihtiyaçları var ise tamamlayıp kullanıyorlar. Devlet olarak beni seveceklerse benim hakkımı hukukumu vererek sevsinler.
|
|
|
|
Pastörize edilmemiş süt ile yapılacak her şeyin bir risk barındırdığını da unutmayın. Sağlıklı beslenelim derken sağlığınızdan olmayın  Çiğ süt eğer doğru şekilde saklanıp nakledilmez ise çok ciddi sorunlar doğurabilir. Burusella hastalığı bınlardan biri Çig süt ve süt ürünleri aracılığı ile hayvandan insana bulaşabilen ciddi bir rahatsızlık. Diğer rahatsızlıklarıda saymayalım. Sütü çüğ aldıysanız kaynatma konusunda özenli davranın. KEndinizi ve sevdiklerinizi tehlikeye atmayın. Evde yoğurt yapılırken çiğ almayan kalmamıştır herhalde hocam. Sütün paketli olmaması da önemli bir detay. Yoğurdu alıp kaynayana kadar ısıtıp daha sonra soğuması gerekiyor. Burada bazı instagrama şekil şukul yapanlar 43 derece mi 47 derece mi ne bir yoğurt yapma derecesi belirlemiş. İçine sokuyorlar termometreyi dereceye bakıp mayalıyorlar. Bana pek mantıklı gelmiyor ebem dedem usulü en iyisi bence. Koy parmağını 10 a kadar sayabilecek kadar ılıksa mayalayabilirsin. Anlamadım, önceden kaynatmadan sadece mayalama ısısına getirip öyle mi mayalıyorlar? Eğer doğru anladıysam hepsine şimdiden Allah rahmet eylesin Nötre yakın pH değeri (taze inek sütünün pH değeri 6.5-6.7 arasındadır) ve %85 üzeri su oranıyla çiğ süt bakteriler için ideal bir beslenme alanıdır ve Brucella, Campylobacter, E. coli, Listeria ve Salmonella gibi ciddi sağlık riskleri oluşturabilecek ve hatta ölüme sebep olabilecek tehlikeli bakterileri taşıyabilir. Köylerde sağımdan hemen sonra çig peynir ve çökelik için yapılan yöntem. İçine maya at direk mayalanmaya başlasın. Bu tarz olan ürünleri daha sonradan tuz içine koyarak tuzda bekletilip mikrobik olarak temizlenme olgunlaşma süreci içinde ortadan kalkması sağlanıyor. Ama bu süreç tam anlamıyla yapılmaz ise ne ararsan var olan bir ürün elinin altında. Seninde dediğin gibi allah rahmet eylesin. |
|
|
|
|
mandown hocam bu tarz programlar gündüz saatlerinde kitleleri televizyon başına kilitliyor. Bu ve benzeri programlara uygulanan bir yaptırım da yok. Biraz bu programlara takılınca insanın aklı acaip bir şekilde karışıyor. Toplumun ne hale geldiğini yada toplumun içindeki bireylerin ne kadar sınırsız işlere imza atıklarını görüyorsun. Boş ver bunları seyretme istersen.
|
|
|
|
|
Şimdi yapay zeka konuşmaya ve görmeye de başladı. Yani gelecek artık bilim kurgu olmaktan çıkıyor.
Uzay yolu serisini seyretmeyeniniz yoktur sanırım.
Son serisi olan Discowery de uzay aracının yapay zekası diğer filmlerdeki gibi değil daha farklı davranıyor. Hatta bir emre karşı çıkıyor. Siz insansınız bu söylediğinizi yaparsam kendinizi yok edecek bir süreci başlatacaksınız gibi bir yargı verip verilen emri uygulamıyor. Sonradan da bir adım daha ileri götürüp kendisinin bir bilinç bir birey olduğunu ve yeni bir canlı türü olduğunu tanımlatmak istiyor.
Alin size burada geçen konuların başlangıcı. Bakalım bu ne zaman gerçekleşecek.
|
|
|
|
Hocam beni az çok tanimissindir, hayatın boyunca olabildiğince adil olmaya çalıştım, bazı konularda devletin hizmetleri gerçekten çok iyi sağlık konusunda ama kötü taraflar da maalesef var. Annem için evde sağlık hizmetlerine başvurmuştuk, sagolsunlar her hafta geliyorlar, gelemeyecekleri zaman da arayıp durumu izah edip aciliyeti olan bir durum varsa gelelim diyorlar. Onun dışında heyet raporu için gün aldığımızda evden sağlık görevlileri ile ambulans aldı annemi, hastane sonrası da eve tekrar getirdiler. Ki çevremde çoğu insanın da benzer imkanlardan faydalandigini biliyorum.
Öte yandan tüm forumdaslarin yazdığı sıkıntılar da malum, hastane sırası bulamama, tahlil tetkik sıkıntısı, doktor sıkıntısı vs de can sıkıcı konular, çok donanımlı hastaneler yapıldı eyvallah ama bunları işlevsel kılacak insan kaynaklarını eksik bırakırsanız yine söylüyorum binalar insan tedavi edemez tek başına.
Hocam ben belli yapılan hizmetleri biliyorum. Daha da artırılması taraftarıyım. Sonuçta halk bizim kimin ne zaman bu hizmetlere ihtiyacının olcağı belli değil. Ben ambulans ve evden al hizmetini şimdi telefonla alınan randevu ve buna gelmeyeni cezalandırmak şeklinde uygulanmaya çalışılan yeni sistemdeki 15 gün sana randevu yok tarzı uygulamaları kınamak amaçlı söyledim. Yoksa geçmişte sağlık bakanlığı yada yerel yönetimler eli ile işletilen güzel hizmetlerden hasta yakınlarım için fayda buldum. Ama bu faydalı olan sistemlerin artması yerine azalması ve sistemin aslında daralması sıkıntısını vurgulamak istiyorum. |
|
|
|
|
Son dönemlerde yapılan ve yapılmaya çalışılan kanun taslaklarında suç ve suç sınırı şekilleri hep muğlak bir durumda bıraklıyor. Kişinin durumuna göre senin adamın benim adamım durumumu çok rahat ortaya koyabilecek bir durumu yapmak ve bunun sonucunda kimin ne tür bir ceza alacağı kesin olmayan kanunlar üretiliyor. Kişi ünlü adamların aslında her hareketleri reklam zaten. Burada tek takıntı içki. Durumdan vazife çıkarmışlar.
|
|
|
|
|
Epey önceki forum konularında da aynı şeyleri söylemiştim. Fikrim halende aynı. Aynı olan ne mi. Dünyayı kendine lider diyen deliler yönetiyor. Bunların kendilerine has özel saplantıları var. Bunların doğrultusunda halkları birbirine düşman etmeden çekinmiyorlar. Bu savaş halinin en az 2035 yılına kadar süreceği kanaatindeyim. İnşallah daha da uzatmazlar.
|
|
|
|
|
Desene hocam biz gelecege gitmeden gelecek bize geliyor. Çağ atlamış olacağız şimdi. Neyi planlıyorlar kentin güzenliği konusunda yapılan bir ton yanlıştan sonra şimdi bu yanlışları nasıl düzeltire değil bunu nasıl daha içinden çıkılmaz hale getirririze geldik yani. Bizim bir saklımız gizlimiz yok allaha şükür. Mahremiyet falan kalmadı zaten şimdi bunu birde deşifre ederek ifşa yolunu açacaklar. Kimler kim için kullanacak acaba bu sistemi.
|
|
|
|
Ata sporu diye yüzyıllardan beri yapılan güreş ne oldu ya. Ortalıkta tek haber yok. En son bir güreşçi vakıflar bankası yönetimine atanmıştı. Diğerleri nerede. Yoksa ata sporu ata binip gittimi. Benmi biyerlerde okumuyor yada karşılaşmıyorum.
Abi Hamza Yerlikaya idi o, asrın güreşçisi olarak tarihe geçmiş birinin sahte diploma ve banka yönetim kurulu üyelikleri ile bütün namını yerle bir etmesi hiç de iyi olmadiydi. Taha Akgül ve Rıza Kayaalp ise son 10 senede dünyada kendi sikletlerinde çok büyük işler yaptılar, umarım akıbetleri Hamza Yerlikaya gibi olmaz. Bak ne güzel işlere imza atmışlar ama bunun tamamını getirmemişler. Birilerine oyuncak olmuşlar. Dünyayı sarsan koca gövdeli ama yufka yürekli insanların zamanı geldi geçti demekki. Ankarada bir lokanata işleten daha kısacası ASPAVA lokantalarının isim babası olan Mahmut ATALAY ile tanışmıştım. Sevecen hoş bir insandı. Yıllarca güler yüzüne istinaden lokantasına gitmişliğim vardır. Dünyaya Milli Marşımızı dinleten sevecen tonton bir ihtiyardı ama dinçti. Allah rahmet eylesin. Bunun gibi insanların peşinden gençlerimiz yetişip gitmeli. |
|
|
|
|
Zenginlik güzel bişey tabi. Ama önce gönlü zengin olmak lazım. Parasal zenginliğe kavuşan etrafımızdaki insanlara bakıyorum adamlar daha kavramına sarılmış gidiyorlar. Daha mal daha para. Ama ömür daha demiyor. Biraz para kavramı aç gözlü yapıyor. mandown hocamın dediği gibi huzur bulacağın biryere yerleş orada birazda dost edin eğer kimseye muhtaç da değilsen al sana zenginlik.
|
|
|
|
|
Ata sporu diye yüzyıllardan beri yapılan güreş ne oldu ya. Ortalıkta tek haber yok. En son bir güreşçi vakıflar bankası yönetimine atanmıştı. Diğerleri nerede. Yoksa ata sporu ata binip gittimi. Benmi biyerlerde okumuyor yada karşılaşmıyorum.
|
|
|
|
|
Sanki bu kısıtlama epey eskidende vardı. Gümrük için 200 dolar ile 150 euro yu geçenleri alamıyordunuz. Belki buna yeni şeyler eklenmiştir. Aslında aliexpresteki en büyük değişiklik adamların ücretsiz sevkiyatı kaldırmaları ve bi,zimkilerin bundanda kdv alma yolu. Şimdi adamlar deli paralar istiyorlar kargo için. Almayı düşündüğünüz ne var ise kdv ve posta ücretini görünce zaten vazgeçiyorsunuz. Ayrıca aynı üründen bir seferde yanlış bilmiyorsam 3 ürün ve ayda enfazla 5 farklı ürün alınabiliyordu. zaten sorunluyduk kısacası.
|
|
|
|
|
Gerçekten doğaya bakıyorsun doğal yaşam içinde obez hayvan yok. Ama bizim et için beslediğimiz hayvanlar yanlış beslenme sonucunda acaip kilolar alıyordu. Şeker pancarı posasını hayvana verip hayvanları şeker hastası yapıp acaip iyi baktım iyi et yaptı diye kesip satmadık mı. Bak şeker fabrikaları kapandı bu tür besi kalmadı hayvancılık alaaşağı edildi. Biz hamura mahkum olduk. Yeşilin nasıl yetiştirildiği meçhul. Tek yanlı beslenme sonucu vücut vitaminsiz kalınca bağışıklık zayıflıyor. Bu sefer gelsin takviye. Al sana kısır döngü.
|
|
|
|
Bu iki dakikada bir olacak olan randevu sistemi sanırım hayata geçti. İnşallah geçmez. Bulunduğum şehirde bir randevu almak için bütün hastaneleri serbest bırakıyorum bölüm ve doktor bulmak için. Saçma sapan sonuçlar geliyor. Etraftaki yakın illerin de hastanelerini getiriyor arada bir. İstersen senin ora yoğun 1 saatlik mesafe ama olsun burayı da değerlendir diyor.
yıl başından önce kulak burun boğaz için yaşadığım ilçede doktorlara bir türlü randevu bulamamıştım, en son çare olarak çalıştığım ilçeden yaklaşık bir saat uzaktaki ilçede iki gün sonraya randevu bulduğumda yaşadığım sevinci anlatamam abi. Buralarda geçerli olsa da büyükşehirlerde sanırım bu yöntem de yeterli olmayabilir. Ayrıca benim durumuma göre ağır hastalıkları olan, ve dahası başka ilçelere veya illere gidip gelmeye maddi olarak imkanları yetmeyecek olanlar ne yapacak, insanların sağlık gibi en basit hizmete en kolay şekilde ulaşabilmesi gerçekten çok büyük nimet. Eski Türkiyede hasta bir yakınınız var ise bu size misafirliğe gelir siz onu hangi ilde iseniz oranın hastanelerine götürüp getirip onun derdine ortak olarak bir çare üretirdin. Şimdi herkes çaresiz. Sıra nerde var nezaman var ve hangi saate var. Gece yarısı emar. Akşam muayenesi gibi. Gelinen noktada devasa şehir hastaneleri ve randevuna zamanında gelmezsen seni eşekksudan gelene kadar döverim diyen bir sistem. Ya adam derman arıyor. Belkide randevu günüü hastaneye götüreni yok ve kendi başınada gidemedi. Bunuda mı düşünmüyorsunuz. Koyun seçeneklerin arasına hastayı evinden ambulansla al diye bir seçenek ben senin alnını öpeyim. |
|
|
|
|
Nerey gittiğimizi yaradandan başkası bilemez duruma geldik.
Heryer dökülüyor. Ne pazarlıklar sonucu bu kişi seçildi acaba. Ne verildi ne alındı sonuç bu oldu.
Yarın çıkacak olan yargı sonuçlarında bu kişiler başlarını yastığa koyunca rahat uyuyacak şekilde kararlar verirlerse Türk Milleti Adına sorun kalmaz.
Sanırım bunu da zaman gözterecek.
|
|
|
|
|
Show Posts
