|
İtibar konusunun anlaşılaacak bir şeyi yok. Cigeri beş para etmez bir sürü adamın altında ömründe göremeyeceği bir sürü araç ve imkan verirsen olacağı bu. Ülkenin belli başlı bir kaç makamında olması gereken şeyler herkesin kullanımına açılmış durumda. Şimdi herhangi bir kurumdaki bir müdür diyelim bu adamın özelliği ne ki emrinde çalışan personele göre çok aşırı üstün harcama yetkisi ile donatılması. Haramdır bu. Ben işe nasıl gidip geliyorsam çalıştığım genel müdürde aynı şekilde gidip gelmeli. Adamları şımartıp ne oldum delisi yapmaktan ileriye gitmeyen bir uygulama. İtibardan ferağat edecekler artık.
|
|
|
|
Eskiden Japonlar akıllı adam diyorduk şimdi Çinliler de akıllı adamlar nereden nereye geldiler rezil bir durumdan vezir bir duruma geçtiler Çinin bu programını ilk defa duyuyorum genel kültür olarak güzel ve yararlı bir bilgi tabi ama buna sadık kalıp programı hayata geçirmeleri, üstüne hükümet değişse de bunu devam ettirmeleri takdir gerekiyor Türkiyede hükümet değişirse eski hükümete ait diye her şeyi yakar giderler
Söylediklerin doğru hocam. Atatürk hayatta iken başlatılan kalkınma planları Atatürkten sonra devam ettirelmemiştir. O zaman yapılmış olan ne var ise yok edilmeye geriletmeye iptal edilmeye çalışılmıştır. Bu gelenek haline gelmiş durumda. Bir sonraki göreve gelince enkaz devraldık fiye herşeyi sil baştan yapmaya çalışıp eline yüzüne bulaştıra bulaştıra taki bu günlere geldik. Durumumuz ortada. |
|
|
|
Hiçbir şey olmaz demiştik savaş falan yok arada demir kapı varken birbirine havlayan iki köpek kapı açıldığı zaman nasıl karşıdakini görmezden geliyorsa o memede olduğu gibi karşılıklı göstermelik şeyler yapıyorlar ama ciddi bir duruma dönüşmüyor olay dönüşmesin de zaten. Diplomasi sürüyor yakında çözüme kavuşur bu durum. Uzun yıllar süren barış dönemi sona erdi artık mikro savaşlar dönemindeyiz bazen uzun bazen kısa sürüyor. Dünya nereye bakacağını şaşırdı Ukrayna, Filistin, İsrail, İran derken şimdi de Uzakdoğu tarafında bir şeyler olması bekleniyor.
Hocam girişdeki analiziniz benim de aklıma geldi, bunun da tek sebebi var, neredeyse tüm dünya İsrail' e Gazze de yaptıkları yüzünden diş bilemişken (belli başlı yavşaklar hariç) sanırım dikkatleri dağıtıp algıları başka yere yönlendirmek istediler. Bir çok yerde deli saçması olarak değerlendirilen 2030 sonrası yeni dünya düzeni olayı artık iyiden iyiye aklımı çelmeye başladı benim bu arada. Detaylarını biraz ilgisi olanlar birçok yerde görebilir ama ben bir tane link bırakayım aşağıya. https://www.youtube.com/watch?v=k6R2m7bDW9MYeni dünya düzenleri hep uygulanıyor. 1990 yıllarında uygulanan SSCP yani sovyet rusyanın yıkılıp parçalanmasına yol açan yeni dünya. 2000 yıllarda başlatılan sınırlara sahip olan ülkelerin sınırlarını kaldırma yönünde gelişmelere yol açan globalleşme. Sonra arap ülkelerini coşturup şapa oturmalarına yol açan 2010 yıllarında uygulanan arap baharları ve şimdi uygulanmaya başlayan yeni modeller hepsi bizim gibi güdülmeye açık olan ülkelerin yavaş bir şekilde sömürülmeye açık hale getirmeden başka birşeye yaramayacaktır. Tabi bu konuyu ortaya atıp ilerleme sağlayan ülkeler için durum farklı. |
|
|
|
Hocam mesela memur emekli oldu yeniden memur olsa bile -yakın zamanda pek rastlamadım ama yaklaşık 20 yıl önce 40 lı yaşlarda meb de öğretmenken emekli olup bir iki sene sonra göreve dönenleri hatırlıyorum - emekli maaşları donduruluyordu, ikinci kez emekli olunca tekrar emekli maaşı ile devam ediyordu, yani hem aktif hem emekli öğretmen maaşı alamıyorlardı. Onun dışında 65 yaşından sonra sen görev yapamazsın diyor kanun vatandaşa ama 80 yaşında adamlar gayet de milletvekili olabiliyor. Böyle bin tane tezat var abi hangi birini yazalım, yahu verginin bile halka yaymaya doyamayan insanlardan halk için de, Hak için de büyük beklentiler içine girmemek lazım .
Bu da geçer yahu diye bir laf var. Bunlarda gelip geçecektir. Bozulan bu dengelerin bozulma şekli yine bu bozulmayı düzeltmek için ehil ellere geçince yeniden ihya edilen bir halk ortaya çıkacaktır. Ama şimdilik Hz Ömer adaletini dağıtanlar bu duruma gelmesini bile isteye yaptılar yaratılar bu durumu. Zengini bir gün incitecekler sonunda halkı her gün incitikleri yetmedi onlara bir gün yetecektir. Gelecek olan liyakatli bir yönetim milletin sırıtında kambur olan ta özal döneminde başlamış ve devam eden millet vekilliği emeklilik sistemini aynı memurların emekli sitemine geri çevirip öyle iki yılda değilde hakkı olan ne ise o duruma getirmesi gerekiyor. Ayrıca her yıl yayınlanan hediye alabilecek memur diye bir yazı var. Makama göre şu kadara kadar hediye alabilir diye. O yazıya şunu eklemek lazım bunu alan memurun eli kesile diye. |
|
|
|
Ya bobita hocam yapay zeka başlamadan biter sen yapay zekayı bu adamları düzeltsin diye işe koyul yapay zeka orayı terk eder. Bu adamların şeytanlıktan başka bir zeka gereksinimleri yok. Senin söylediğin ile hiç bir şekilde ilgilenmiyorlar. Senin sıkıntın ne bir kere bile kafa yormazlar. Huriler nuriler tüm dünyaları o da burada değil zaten. Onun için yapay yada gerçek zekanın işi yok buralarda.
Valla yapay zeka gelse bizimkiler onun da içinden geçer. Tövbe eder yapay zeka, sokarım cipine kondansatörüne der kendini infilak ettirir. Çünkü her ne kadar herşeyi ongorebilip hareket edebilme de, bizimkilerin bir sonraki hamlesine akıl ermeyeceginden canından bezer. Ama daha kötüsü, bizimkilere uyarsa var ya, işte o zaman yandık. Amanın totti67 hocam eğer bu yapay zeka bizimkilerine uyup yol yada şekil değiştirip yobaz yeka olursa yandı güzelim keten helva olur valla. Gör o zaman gelecek için ne hurafeler uydurur. Bunun hayal gücü de acaip olur o zaman. İnşallah bizimkiler yapay zekayı kendilerine benzetmezler. Töbe töbe töbe.  Hocam böyle taraflı taraflı yorum yapıyorsunuz mandown hocamla siz, sonra o trolll geliyor bana da sallıyor yapma gözünü seveyim yaw😅 Yapay zeka şu anda bile kendisini oluşturanlardan daha zeki durumda, ilerleyen aşamalarda enseye şaplak durumu bile olur bence. Ya şu foseptik temizleyici vidanjörlerden sende kullan rahat et. Bak ben kullanıyorum o çukurunda memnun duruyor. Vidanjör canvar canavar. Bende merak etmiyorum demiyecem onu muatap alıp çok uzun zamandır yazmıyorum. Bırakın kendi pidliğinde boğulsun. Yasaklayın görmeyin. Beslenemeyince kendiliğinden yok olacaktır. Ben tecrübeye saygı duyarım, ayrıca muhtemelen benden büyüksünüz hocam oradan da bir pozitif ayrımcılık yapayım, sizi bu konuda dinleyeceğim (ki ben kim ne derse tam tersini yapmakla ünlü biriyim çevremde ) Realiteye dönersek, çok yakınımdaki biri, bu bayram iki çocuğuna bayramlık alışverişi yapamadı pahalılıktan. çocuklar 8 ve 6 yaşındalar, ortalama alışverişleri minimum 3k tutuyormuş, maalesef bu bayram böyle idare edecekler dedi, yahu kahroldum resmen hocam, bayram dediğin şey (özellikle ramazan bayramı) çocuklar için hep özeldir, bu çocuklar ömür boyu unutamayacaklar bu bayramı, ki binlercesi var bu ülkede maalesef. Hocam bir söz var bizde hani. Komşu komşunun külüne muhtaçtır diye. Bu söz çok kıymetli. Ama bu söz komşuların artık bu kadar yoksullaşıp pahalılık altında ezildiği şu günler için çok hafif kalıyor. İnsanın içi ezilsede elinden bişeyin gelmediği zamanlar oluyor. Geçmişte eşini kaybetmiş 6 çocuk ve bir annesi ile köyden kalkıp gelmiş bir komşum vardı. Elimden ne geldi ise ona yardım ediyordum. Amcanın sigara parasını cep harçlığını veriyordum. PAzar işlerin görüyordum arada. Bayram yılbaşı özel fileler hazırlıyordum. Bu durum 2 yıl kadar sürdü. Sonra taşınıp istanbula gittiler. Orada çoluk çocuk iş bulup durumlarıını yoluna koydular. Bu olay üstünden tam 30 yıl geçti. O amca halen beni her bayram arar. Hatırımı sorar. Bu günğn parası ile ben ne vermişimdir oturup hiç hesaplamadım ama benim için olan birşey var ise o ailenin yaşantısına hoş bir dokunuş yaptım. Helal olsun. Şimdi etrafımızda onlarca bu durumda aile var. Kim hangisine nasıl yetişecek bilemiyorum. |
|
|
|
Liyakat, liyakat... Bunun olmadığı bir ülkede her zaman yolsuzluk ve benzeri olaylara maalesef mahkumsunuz. Ülkemizde de yolsuzluk derecesi o kadar yükseldi ki önü alınmaz hale geldi. Bu hem iktidar hem muhalefet kanadı için geçerli. İki tarafta da yolsuzluk örnekleri fazlasıyla var. Buna bir dur demenin yolu tabi ki var o da seçim. Garantisi olmasa da bu gibi durumlarda yeni bir yöneticiyi denemek her zaman daha mantıklı seçenektir. Liyakata önem veren birini seçtiğin gün de zaten bu gibi problemler yavaş yavaş ortadan kalkacaktır. Refah içindeki ülkelerdeki yolsuzluk yaşandığında bu olaya karışan yöneticiler direkt istifa ediyorlar. Aradaki fark işte.  Hocam göreve liyakat ile gelip, bilgisi sayesinde koltuğun gereğini kurallar çerçevesinde yürüten ortalama ahlaki düzeydeki birine kimse dış geçiremez ama birilerinin torpili ile goreve gelenlerin ilk başta kendilerini göreve getirenlere hayır deme şansı olmadığından kokusmusluk başliyor işte. Bunu cogula vurunca da al sana bataklık. Şu anda göreve gelen memur diyebileceğimiz herkes bir üstün değil en üstün olurunu alıyor. Adamların yaptıkları her konuşmada bu yüce milletin bir neferi olarak değil kendilerini atayan kişinin kulları olarak davranış sergiliyorlar. Bunların kötü bir şeyi üst makama iletebilecek bir cesareti olabilirmi. Olmaz. Bu bataklık nasıl kuruyacsa. Yaratanlar biliyor. Yarattıkları canavar kendilerini de ısırmaya başlayınca bu bataklık kurumaya başlayacak. Avrupa bizi kıskanıyor diyenler, ki avrupada yaşayan gurbetçilerin bir kısmı da bu gruba dahil, buradaki saçma sapan birçok şeyi normalleştirirken, mesela almanyada aynı şeyleri yapmaktan amiyane tabirle it gibi korkuyorlar. trafikte bile görmeniz mümkün, orada hiç yapamayacakları hareketleri buraya gelince öküz gibi yapanlara denk gelmiştir çoğumuz. Asıl sorun ise, muhafazakar kesimin herkesten daha çok dikkat etmesi gerekirken bu liyakat işine, artık en çok deformasyon buralarda yaşanıyor maalesef. Eğer Almanyada yaşıyor ve oranın kuralına uyma konusunda sıkıntı çıkarıyorsan Alman makamları kibarca koy götüene yolla memleketine diye bizdeki veciz bir sözü şak diye uyguluyorlar. Yiyorsa yapsınlarda görsünler. Bizdeki ola salla başı al maaşı denen sistem olduğu için burada ne yapsan toplum kabul ediyor diye kimse sallamıyor. Baksanıza üç gün önce yurda gelenler bedava dükkan açıp vergisiz hayatın dibine vuruyorlar. |
|
|
|
özellikle avrupa bu konuda çok ciddi davranıyor. sonuçta kendi vatandaşını koruması gerekiyor ve büyük de bir market hacmine sahipler. içeriğe bakmadım ama müzik ile ilgili olduğu için telefonda apple'nin kendi müzik uygulamasının yüklü olarak gelmesi de başlı başına kendileri açısından dert. aslında safari de yüklü olarak geliyor bu da sıkıntı.
zam olayının ise ceza ile ilgisi yok tabii ki de:) o cezayı ödemesi gereken niye türk milleti olsun hocam.
Yakın geçmişte teknoloji devlerinden biri olan BlackBerry telefonlarındaki kısıtlı uygulamalar ve telefonun güvenlik dolayısı ile belirli serverlerden alması gereken hizmetlerin aksaması sonucunda şirket batmıştı. Apple firması da kalitesi ve yenilikçi fikirleri ile halen bu katı tutumundan taviz vermeden cezalara rağmen ayakta. Ama yarın birgün yeni bir teknolojik gelişme ve daha esnek bir yapı bu şirketi de yok edecektir. |
|
|
|
|
Bu ay içinde kredi kartı kullanımım iyice doruk noktalara çıktı. Nerdeyse maaşa yanaştı. Geçen aydan kurtarabildiğim son bir kaç taksit sebebi ile şişmişti. Bu ay kartı kullanmadan nakit harcama yolunu tutuyorum artık. Şimdi kartsız hayatta başlayınca farklı bir seçenek yeniden karşımıza çıkıyor. Fiş lazım mı abi. Yok fiş lazım değil o zaman fiyat düşüyor. Özal dönemindeki vergi artışı için mucizevi bir buluş olan kdv çok agır bir darbe alacaktır kredi kartı olmayınca.
|
|
|
|
|
Yabancıların söyledikleri yada yazdıklarına gerek yok ki. Bizim atasözlerimiz içinde çok güzel anlatımı olanlar var zaten.
Örenğin Çok malda haram, Çok lafta yalan vardır lafı.
Çok mal için illaki harama el uzatılmışlığı vardır. Birilerinin bir şekilde korunduğu koruma altına alındığı ortadadır.
Şimdiki gibi vergi borcu silinerek bu borcu halkın sırtına vuracak şekildeki uygulamalar geçmişte varmıdır araştırmak lazım belki kısıtlı bir şekilde kullanılmış olabilir. Ama şimdi düzenli olarak bu uygulanıyor.
Sen zarar etme halk zarar etsin.
|
|
|
|
Bazı yerlerde kuyumcular elinde çeyrek altın olduğu halde yok çekiyor sebebini ben de anlamış değilim. Alım satım arasında zaten ciddi bir makas var çeyrekten bile 400-500 TL kazanıyorlar ona rağmen yok çektikleri oluyor. Piyasadaki altın ihtiyacı ciddi boyutlara ulaştı. Eskiden beridir halkın büyük bir bölümü yastık altı yatırımını fiziki altına yapıyor. Arz kısıtlı kalınca altın bulunamaması gayet doğaldır.
Bu geçim zorluğunun hat safhaya çıktığı günlerde halen yastık altındaki altınını koruyabilene helal olsun derim. Adamlar kaç yıldır halkın üztünden silindirle geçiyorlar çıkacak damla kalmayacak şekilde ama halen korunan var ise ne güzel. Bizdeki mali politika yönetimi yoksulu daha yoksullaştırıp zengini daha bir refaha kavuşturma üstüne kurulmuş durumda. Ondan dolayı yastık altı altınını gerçekten koruyana helal olsun. |
|
|
|
Benzin şu an görebildiğim kadarıyla 43,67 lira iken motorin de 42,15 liradan işlem görüyor. Dolar henüz seçim sonrası sağlam bir artış eğilimi göstermediği için akaryakıt fiyatları da henüz fazla hareketlilik göstermedi. Fakat yakın zamanda doların yukarı gitmesiyle birlikte akaryakıtta da yansımalarını görmemiz muhtemel. Gerçekten inanılmaz yani yakın zamanda bir litre yakıt 50 lirayı bulacak. Son seçimde genel tepkileri görmeye başladık ve umarım sonraki cumhurbaşkanlığı seçiminde de aynı tepkiyi görebiliriz.
Hocam mevcut yakıt politikası içindeki vergiler eğer azaltılmaz ise ne fiyat politikaları ne de enflasyon tahminleri tutar. Tarlada bedava onal ürün soframıza yakıt katkılı olarak geliyor. Millet artık kilo ile alma konusunu geçti tane ile bile alamıyor. Bu çevremizde olan gelişmeler ışığında petrol fiyatlarında oluşacak yukarı yönlü bir gelişme bizim belimizi epey bükecektir. |
|
|
|
|
Adamların mantıkları diğer ülkelerden farklı çalışıyor. Ekonomik sistemlierini sosyala kaitalist sistem diye bişey yapmışlardı. KEndi içinde sosyalizm dıla karşı kapitalizm yıllardan beri bunu uyguluyorlar. Şimdi de 863 duydum. Gerçekten adamlar gelecek nesilleri kurtarmak için ne garip işlere imza atıyorlar. Hırsızlık bile var işin içinde.
|
|
|
|
Fiyatlar sürekli artıyor markette pazarda fiyat artışları dikkat çekiyor fakat bu kadar fiyat artışına rağmen açıklanan rakamlar çok daha az kalıyor. Havalar ısınmaya başladı ve bir çok sebze meyve fiyatı düşecektir bu kalemler eğerki enflasyon sepetinde varsa nisan ayı enflasyonu çok daha az çıkacaktır diyebilirim.
Bence verilerin ağırlığını kafalarına göre yapabiliyorlarsa bu dediğiniz mümkün tabi. Havalar ısınmaya başlayınca, meyve sebzeler ucuzlayacak ve daha enflasyon sepetinde olan bu ürünlerin fiyatı azalacak. Bu da enflasyona pozitif katkıda olacak gibi görünecek ama hala gıda çok pahalı, diğer şeyler çok pahalı. 1 porsiyon kebap 250 lira, 1 kg et 600 lira. Hersene mevsimi gelince ucuzlayan ne var ise bu sene buna bağlı kalacağını sanmıyorum.Herşeyin fiyatı artarak gidiyor. Millet kilo ile alamadığını taneye düşürmüş vaziyette. Eğer bu tane işi enflasyonu geriletirse o zaman olur. Ama yok herkes yine kilo ile alacaksa o zaman fiyatların geri geleceği falan yok. |
|
|
|
enflasyonun gerçek değerini buradan iyice anlayabiliriz. fast sistemi ilk çıktığı zaman 1.000 lira gibi bir tutardı. tamam, hadi o zaman deneme amaçlı bir şey diyelim ama sırayla 2-5 ve 10 bin lira oldu ki çok kısa bir süre önce bu limiti 20 bin liraya çıkarmışlardı. şimdi 100 bin lira olması gayet normal çünkü bizler gibi sıradan bir vatandaş için artık aldığımız herhangi bir hizmetin bedeli bu civarlar oluyor. yeri geliyor bazen bu miktar da yetersiz kaldığı için parça parça para göndermek zorunda kalıyoruz.
geçen gün arkadaş indirim ile bilindik bir mağazadan 1.250 liraya adidas'ın ayakkabısını almış. pahalıya mı aldım diye sorunca "lan sahtesi bile 1.000 lira onun." dedim ve ne kadar ucuza ayakkabı aldığı aklına yattı. paramız maalesef pandemiden sonra iyice değerini kaybetti.
Pandemi döneminde basılan kontrolsüz paranın ve kur korumalı sistemin getirdiği nokta burası oldu. Enflasyonu belli bir değerde tutmaya çalışıyorlar şimdi. Eskiden tüik eli ile birşeyleri farklılaştırıp bununla yetiniyorlardı şimdi ondan da vazgeçtiler artık bi ne derek enflasyon bu diyorlar.Emekli maaşlarında yaptıkları seyanen zamları geri almak için yeni bir uygulama başlatıldı. Bakalım bunların yeni yumurtaları nasıl ortaya çıkacak. |
|
|
|
dostlar nerede yaşıyorsunuz?
anadolu'nun ufak bir şehrinin ilçesindeki kuyumcu belki bu tip sorun yaşayabilir ama istanbul gibi büyük kentlerde böyle bir durum söz konusu değil. mahalle arasındaki kuyumcularda bile rahatlıkla her türlü ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. olm bu forumda zaman zaman ahaber/halk tv kıvamına geliyor ha:)
Yok hocam ya. Ankarada lüks semtlerdeki kuyumcularda pahalı gerdanlıklar falan var ama istediğiniz gram altın, küçük altın ve bilezik konusunda bir darlık var. Ama küçük bir kasabadayım şimdi buradaki kuyumcularda vitrinler tam kuyumcuların olması gibi. Herşey var. Büyük yerlerde birşeyler oluyor ama ne oluyor anlamak zor. Ankara kentpar ve cepada olan 8 kuyumcu var buralarda alayında pahalı takı var. Küçğük altın için illa ulusa gideceksin. |
|
|
|
Online tiyatro bittimi bir kaç gündür takip edemiyorum. Yada tiyatro bitti şimdi pandomim mi başladı. Esas film başladı ve israil kaldığı yerden yıkım alanını değiştirdi mi. Yakında adamlar kendilerine yakın olan farklı ülkelerin şehirlerine de saldıracaktır. Nasıl olsa diğer ülkeler seyrediyor. Bişey yaptım diyen de zarar vermemek için haber veriyor.
İlk günkü hararet yok gibi görünüyor hocam. Sözde ABD tarafı İsrail'in İran'a karşılık vermemesi için çok uğraşmış ama İsrail dinlemeyip çeşitli hedefleri vurmaya başlamış. Bugün gördüğüm bir haberde de Paris'te bulunan İran büyükelçiliğine canlı bomba ihbarı yapılmış ve polisler bölgeyi koruma altına almış. Bunun dışında pek fazla gelişmeye rastlamadım. Umarım da işler çok daha büyümez. Dolaylı yollardan biz zarar görmeyelim istiyorum en başta. Tarafsızlığımızı korumaya devam etmek bizim için en ideali. Sırpların sebep olduğu dünya savaşını şimdi bu it israil yapmaya çalışıyor. Sanıyor ki böyle bir savaş çıkarsa kendi yeri sağlam olacak. Etrafındaki ülkelere gerçekten büyük zarar verebilir ama bu sefer almanların yarım bıraktıklarını diğer ülkeler hiç acımadan tamamlar. Bunu abd bile engeleyemez. Abd burada olacak olan sıcak bir savaşın diğer coğrafyalarda olduğu gibi kontrolünü yapamayacaktır. Şimdi nato ülkeleri üye olamayan bir ülke için kendi savunma sistemlerini kulanmalarına dfaha bir ses çıkaran olmadı oda olacaktır. Abd bu konuda huzursuzdur. |
|
|
|
Benim direkt alakam yok ama nedense çevremde çok fizik bölümü mezunu oldu. Bir çalıştığım yerde bile bölümüyle alakasız fizik mezunu biri vardı. Onlara bir sorun bu karanlık madde, antimatter, invisible matter falan olaylarını. Kafası en bozuk insanlar nedense fizik bölümünden oluyor, çok ayrı bir kafa yaşıyorlar. En azından benim zamanımda öyleydi. CERN, karanlık madde vs. deyince ise benim aklıma yazar Dan Brown geliyor. 2003 yılında Da Vinci şifresi patladıktan sonra önceki kitaplarını da okumuştum. Bir önceki kitabında CERN ve antimatter'dan bahsediyordu. Yıllarca ara ara bu konuda zamanın interneti yettiğince araştırmalar yapmıştım. Ve fizikçilerin neden hep çatlak olduğunu anlamıştım  Hocam ben sayisalcilari zaten hiç anlamadım ama işin içine hayatımıza bu sayisalcilari ne kadar katkısı olduğu girince çok büyük saygı duyuyorum eski bir sozelci olarak bu gruba. Dan Brown ile ilgili örnek veren birini daha görmek güzel, ben genelde kitapların 15. Sayfasından sonra sıkılırım ama dan Brown kitaplarında başka bir tat var, ülkemizde de Ahmet Ümit in kalemi bana aynı tadı veriyor. Fizik konusu gerçekten yurdumuzda sorun. Argesi çok olmayan bir ülkeyiz. Fizik bölümü mezunları doğadaki olayları inceleyip bir madde yada başka bir şeyin nasıl çalıştığını açığa çıkaracaklar ki fizik mühendisleri ve diğer mühendislik alanları yeni ürünler ortaya çıkara bilsin. benim oda arkadaşlarımdan birisi fizik bölümünü bitirmiş. Fizik mühendisi değil yani kendi konusu ile ilgili olarak hiç bir çalışma yapmamış sadece okulu bitirmiş ve memur. Çok olmasının bize bir faydası olmayan bir bölüm. Gerçekten üretilen fizik bölümü mezunlarını kullanmak lazım. Hocam bence ülke genel anlamda üniversite çöplüğüne döndü bence, her yere bolca açıldı ama kadroların yeterliliğine bakılmadi, İlber hoca bir ara her yere üniversite olmaz demişti hocaya demediklerini bırakmadılar o dönem. Zorunlu eğitim denen ucube sistemle liseye aslında hiç uğramaması gereken çocuklar hem o liseleri bitirdiler bir şekilde hem de sonrasında o vasıfsız üniversitelere dağıldılar. Sonuç bir sürü mezun ama mezuniyet alanının yakınından bile geçemeyecek binlerce genç. Kesinlikle katılıyorum, üniversiteler neredeyse lise düzeyine indi zaten. Eskiden ilk beşyüzün en sonlarına bile olsa ODTÜ, Bilkent vb girerdi, artık o da yok, hedef ilk binin içinde kalabilmek, yüksek öğretimin DE içine sıçtılar. "Türkiyede Ocak 2024 itibarıyla 208 yükseköğretim kurumu (devlet/vakıf üniversitesi ve vakıf meslek yüksekokulu) ile dünyada üniversite sayısı bakımından 25. sırada yer alıyor. RWU verilerine göre Türkiyeden ilk bine giren üniversite sayısı toplam üniversite sayının %3,8ine tekabül ediyor. Bu oran ile Türkiye, Suudi Arabistan, Güney Kore ve Mısır gibi ülkelerin gerisinde. Nüfus dikkate alındığında da üniversite kalitesi açısından Türkiyenin birçok benzer ülkeden geride kaldığı görülüyor. Üstelik bu durum üniversite sıralaması yapan diğer kuruluşların verilerine bakıldığında da fazla değişmiyor. Türkiyenin özellikle nitelikli devlet üniversiteleri 2015ten bu yana sıralamalarda irtifa kaybediyor. "https://www.dogrulukpayi.com/bulten/turkiye-universiteleri-siralamalarda-geriliyorŞimdiki sınav sistemi içinde sayısalcı ve sözelci aynı kulvarda eşit koşup aldıkları puanlar ile ne olacaklarına son ana kadar karar vermeden gidiyorlar. GEnel olarak tıp ilk 20 bini kapsıyor. Eskiden sayısalcı ayrı sözelci ayrı idi. Yani iki tane 20 bin sıralaması vardı. Doktor olmak isteyen sözelden, mühendis olmak isteyen sayısaldan gidiyordu. KEndi yollarını baştan ayırıyor ve ilk 1000 daha anlamlı oluyordu. Şimdi okulların bir sene 5000 için aldığı puan ertesi yıl çok farklı bir yere savruluyor. Seviye kontorlü yapılamadığı için çocuklar da ne yapacaklarını bilemiyorlar. Burslu diye ortaya çıkan saçma sapan okulları hele hiç konuya dahil etmeyin. |
|
|
|
Kayıp konusunda herkesin tepkisi farklı oluyor.
Kaybettiğiniz şeyin nasıl kaybedildiği de önemli.
Eğer bu kişi 100k dolar için canına kıymışsa gerçekten yazık etmiş. Ama bunu başkalarının adına yönetirken istemeden kaybetti ve karşısındakilere bir türlü anlatamadıysa bu yolu tercih etmiş olabilir. Ama öğrenme şansımız yok gibi.
Bu durum genel olarak umut ve güç ile ilgili, bunlar kaybedilmişse (ülkede milyonlarca insan kendi trajedisinin içinde debeleniyor) değil 100K dolar, 500 Lira için bile intihar edebilir maalesef. Siyasete girmek için değil, kastettiğim şeylere çok bariz örnek anlamında yazıyorum. İmamoğlu 7-8 bin farkla kazandığı ilk seçim iptal edilince yenilendiğinde 800K farkı sadece tepkilerle mi attı? Hiç yılmadan, dimdik çıkıp çakallığa savaş açtığı için başardı, karşısındakilere çaresizlik görüntüsü verseydi sonuç çok farklı olurdu. Yani kimi insan sorunları içinde iyice büyütmeye, kimisi de çözüme odaklanmaya meyilli oluyor. Sorunun çözümü ne kadar can yakıcı olursa olsun mutlaka yapılmalı. Ama bunu sağlığın yerinde yapmaya çalışmalısın. Gücün yetmiyor ise bekleyip sabredip zamanın gelmesini beklemek ve sonuca varmak lazım. Şu alışılmış çaresizlik denen illetten kurtulmak şart. Topluma yıllardan beri hep aynı çaresizlik hali dayatılıyor. Sadece bu var bundan başkası olmaz. Gelen bunu yapamaz. Birsiktirol diye bir ilaç ismi var ya bunu diyen şerefsizlere bundan günde 5 öğün vermeli. |
|
|
|
Kemal Kılıçtaroğlu nu sevip sevmemk değil de yaptığı işlerin sonucunda gelinen yerin kıymetli olduğunu düşünüyorum. Şu anda Chp nin yönetiminde olanlar şimdiki ortamı bulmaları için geçilen yollardan geçmeleri gerekiyordu. Kısacası bu günkü olanlarda eski başkanın emeği çoktur. Bu günki yönetim bir önceki başkana kızmıyor. Kızmamalılar da çünki olan oldu bu günden sonrasına bakıp ona göre davranmalılar. İç çekişme kimseye fayda sağlamaz mevcut yapı içinde. Gelinen noktada eski defterler açılmış ve kendince kendine yapılan yanlışa dur diyip cevap vermiştir.
İyisiyle kötüsüyle kemal bey siyaset sahnesinden çekilmiştir ki bence miadi da dolmuştur. Şimdi geçmişe dönük mevzularin kurcalanmasi en çok CHP ye zarar verir. Şu anda ivme onlardan yönde, bunu daha da arttirabilecekler mi yoksa en fazla yapabilecekleri bu mu hep birlikte göreceğiz. Ben dün nasıl iktidarı elestiriyorsam, yarın da CHP li belediyeleri her yaptıkları olumsuz işte elestirecegim. Kişiler önemsizdir söz konusu vatanın bekası, milletin refahı olunca. totti67 hocam eleştiri kurumu gerçekten herkes için çok faydalı bir uygulama. Şu anda muktedir olanlar bunu bir türlü kabul etmiyorlar adamların zoruna gidiyor çünkü kendilerini tanrı kelamı gibi algılıyorlar artık. Yönetimde olan kim olursa olsun yanlışı var ise söylemek ve eleştirmek gayet normal. Eski chp parti yöneticilerinin konuşmalarında da bu var.Eleştirileri kabul de ediyorlar. Bunun tek sebebi güç zehirlenmesi abi, başka birşey değil.o yüzden belirli seviyelerde uzun süre görev ihtimali olmamalı, şu anda memlekette hesap verilebilirlik düzeyi yerlerde, ben herkesin makamı ne olursa olsun denetlenebilir olması taraftarıyım, onun dışında siyaset sahnesinden yıllarca en büyük mahareti ana muhalefet olarak kalabilmek olan veya belli seviyeyi geçemeyen partilerin yöneticilerinin de koltuklarını devretmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bunu CHP yaptı sonuç ortada. Güç bunu kulanma konusunda karakter yoksunu olanların eline geçtiği zaman çok tehlikleli bir silaha dönüşüyor. Yaşadığımız ortamları yıllardan beri bir dayatma ile zorlayanların ellerindeki güç kaybolduğu zaman bunu dayattıkları kişilerin yüzlerine nasıl bakacaklarını merak ediyorum. Şimdiki bu erişilmez hisseden birisi yarın erişilince ne yapacak. Birkaç gündür ıstakoz mevzusu vardı gündemde, sonrasında yarım milyonluk saat olayı çıktı, bakın bu insanlar milletvekili olmadan önce de varlıklı olabilirler, dolayısıyla gelirlerine göre yaşam kaliteleri yüksek olabilir ama halka savundukları felsefeye uygun hareket edecek mental yeterlilik ve duygusal seviyeleri olmadığı kesin çünkü hem hizmetkariz diyip hem de tam aksi hareket etme konusunda birbirleri ile yarışıyorlar. Dindar olan alnı secdeye gelen hani mütevazi oluyordu ya. İşte o mütevazilik içinde alınan mal mül ile allah bunları sınıyor. Diğerinin sınavı deniz ürünlerinden. Hadi kızım diyor deniz mahsülü nasıl yenir şu açlık sınırında gelen giden halka bir bunu göster. Bakın bunu böyle yerseniz boyunca günaha batarsınıza örnejk olsun. GEçekten sınavları çok ağır. Ar namus şeref kalmamış bunlarda. |
|
|
|
Hocam salla onu forumda ben dahil birkaç üyeye iftira attığını kanıtladığımız halde utanma arlanma yüzü olmayınca konuşmaya devam ediyor. Zaten ignore'ladım bu saatten sonra açıp okumam bile benim için o arkadaşın bir önemi artık yok. forumda bana iftira attığını kanıtladım orada duruyor mesajlar.
Kendi paranın değerini bbile elin amerikalısının parasına göre belirleyecek hale gelmişssin kur korumalıdan millet mal mı çıksın akıyor vatandaşın parasıs bu kadar muhalefetle meraklılarsa açıklasınlar bakalım kur korumalıda kimlerin milyarları var. Bu konu bile öyle kapanıp gidecek o 800 milyarlıralık zarar ne hikmetse kur korumalı hesapardan sonra ortaya çıkıyor hani kkm nin bir zararı olmayacaktı?
Ben iyice mevcut süreçten iğrenmeye başladım hala birileri sıfır araç istiyor millete gelince sabır milyarliralık belediye borçları var adamlar saraylar yapıyor rezillik.
Kişisel ihtiraslarını devletin itibardan tasarruf etmemesi gibi saçma sapan bir temele dayandırıp her yere senede üç gün beş gün kalınacak saraylar köşkler dikenler, memleketin çalışıp prim ödeyip emeklilik haketmiş kesimine zam verirsek şöyle duruma düşeriz dedikleri gün benim için birçok konu kapandı ülkeyle ilgili. Et ve süt kurumu yüzde 25 zam yaptı bugün ürünlere mesela, garibanı bırakın orta direğin bile hamle sahası gittikçe azalıyor, bin tane sıkıntısı varken vatandaşın Numan bey dün Cumhurbaşkanlığının uçağıyla Mardine gitmiş, en az 40 bin usd yazıyordu sadece uçak masrafı, bizim bu kafadan acilen kurtulmamız lazım. Ya arkadaş sizde bu itibar konusunda çok acımasızsınız. Adamlar bir daha nasıl binecekler bedava uçağa. Bak dibine kadar kullanmak istiyorlar. Allah muhafaza yönetim bir değişir ve gelen derse itibarı sikerim kimse cebinden çıkmayan para ile birşey yapmayacak diye. Bak oldumu o zaman adamlar o günlerin geleceğini gördükleri için şimdi ellerindeki fırsatı dibine kadar kullanacaktır. Nedirki 40bin usd. Çerez falan parasımıydı. 90 milyonluk devlet yönetiyorlar. bu 90 milyon 90 tane dallamaya bakamıyormu yani. Emin olun yedikleri herzenin hiç farkında değiller abi, yani ben ailece devlet imkanı ile Mardin'e gidiyorum ve bu benim en doğal hakkım da diyordur hatta bu beyefendi. Yahu beyaz saraydaki dünyanın en güçlü siyasetçisi oluyor doğal olarak, adamlar belirli şeyler dışında herşeyi cebinden ödemek zorunda, bizimkilere yazlık ayrı kışlık ayrı saray veriyorsun herşeyi içinde, hala milletin sirtindalar. Helal diye diye yedikleri haramlar boylarını aştı. ani geçen bir başlık altında kene konusunu hicvetmiştim. Gerçekten bunlar kene durumuna geldiler. Nedir bu böyle. Bende devletin memuruyum. Şimdi bana olmayan bana yasak olan bu adamlara neden serbest. Bunlar bizim maaşlarımızı özlük haklarımızı belirliyorlar. Bir de yetmemiş gibi kendi kendilerini değerlendirip aldıkları az geliyor gözlerine biraz daha verip bir de bu tür şeylere tenezzül ediyorlar. Bunların alacaklarını da kesinlikle halk belirlemeli. Halk ne istiyorsa hani o oluyor ya yersen. |
|
|
|
|
Show Posts
