Milli maçlar geçtikten sonra Galatasaray'ı yine sıkıntılı bir maç bekliyor gibi gözüküyor. Trabzonspor deplasmanı çok zorlu olacak, hele ki Trabzonspor lige bu kadar iyi başlamışken. Galatasaray hala defans zayıflığı problemini çözebilmiş değil. Ayrıca hücumda da çok dengesiz gidiyorlar ama en iyi yanlarının hücum olduğunu söyleyebilirim. Trabzonspor böyle bir fırsatı tepmez bence. İlk golü onlar bulur ve Galatasaray için sıkıntılı dakikalar başlar. Belki zar zor 1 puan koparırlar ama bence bu maçın galibi Trabzonspor olur.

Özelleştirmenin ne kadar kötü bir olay olduğundan bu yüzden sürekli bahsediyoruz işte. Onun yerine kendinde tutmaya devam et, güzelce yatırımını yap kendin geliştir altyapıyı. Bu şekilde devam ettiği sürece Türk Telekom tarafında değişen hiçbir şey olmayacak ona şüphem yok zaten. Ne zamanki hükümet çıkar ve geri alır o firmayı, işte o zaman bir umut olabilir. Ülkemizde internet erişiminin bu kadar zor ve pahalı hale gelmesine çok canım sıkılıyor.

Modifiyeyi belli bir seviyeye kadar seven bir insanım. İş abartıya ve çirkinliğe kaçmaya başladığı zaman ben orda asla yokum. Ülkemizde berbat bir şekilde modifiye edilmiş çok araç var, arada rastlıyordum da. Modifiyelere kesilen bu cezalar biraz sembolik gibi kalıyor. 100-200 TL adamı bitirmez ve yaptığı şeyden caydırmaz. Ayrıca bu cezaları doğru noktalara olduğu sürece desteklerim. Özellikle başkalarına vs. zarar verici bir etkisi varsa ben de olsam kesinlikle cezasını keserdim. Ülkemizde çok keko işi takılıp çevreye rahatsızlık veren insanlar var.

Gene Simmons nedense bana tanıdık gelmedi, belki çok derinlemesine rock müziği takip etmediğimdendir.    Yalnız 60 bin dolar gibi bir tahmin biraz az olmuş sanki. Daha şimdiden 50 bin doları bulmayı başaran bir Bitcoin'den söz ediyoruz. 50 bin dolar direncini tekrar kırmayı henüz başaramasa da önümüzdeki ay sonlarına doğru ben 60 bin dolara ulaşabileceğini düşünüyorum. Ayrıca tüm birikimini kripto paraya yatırmamıştır dediği gibi umarım. Kripto paralar volatil varlıklar. Kayıp büyük olursa pişmanlık da büyük olur böyle bir durumda.

El Salvador'da bazı emekli olmuş önemli insanların Bitcoin'e karşı çıktığına dair bir haber okumuştum. Sebepleri de aslında duymaya alıştığımız şeyler. Bitcoin'in volatil olmasından kaynaklı fiyatta sürekli dalgalanmaların gerçekleşmesi ve böyle bir para türünün bir ülkenin para birimi olamayacağını düşünmeleri. Evet, volatil olmasını özellikle gelişmiş ülkeler tasvip etmiyor. O yüzden kendi para birimleri yerine geçmesine izin vermeyeceklerdir de. Ancak aslında Bitcoin, gelişmekte olan ülkelerin birçoğu için hayata dönüş fırsatı olabilir. El Salvador bu konuda başarıyı yakalayabilirse, diğer birçok benzeri ülkeden aynı hamlelerin geleceğine dair şüphem yok.

Dışardan hiçbir şekilde bir silah teçhizatı falan alınmamasını ben de çok isterim. Fakat şu anki vaziyette tüm teçhizatları kendimiz üretemiyoruz. Bir sistemin mesela birçok parçasını ithal etmek zorunda kalabiliyoruz. Bu noktada da direkt olarak almak istediğimiz ülkenin kucağına düşüyoruz. Hele ki bu ülkeler ABD ve Rusya ise işlerin iyice sıkıntıya girme ihtimali yükseliyor. Bu yüzden bizim bu parçaları da kendimiz üretmek üzerine yoğunlaşmamız lazım. İlerde yoksa acil bir durumda başka ülkelerden bir silah vs. getirteceğiz diye çok zaman kaybederiz ve hatta belki de onay bile alamayız.

Sadece Türk Telekom altyapısının kullanılabilmesi tekelden başka bir şey değildir bu arada. O kadar firma var Türknet, Superonline, Vodafone gibi ama iş altyapıya gelince hepsi ortak olarak Türk Telekom kullanıyorlar. Türk Telekom da en son satıldığı kişiler tarafından o kadar kötü yönetiliyor ki halk ne durumda falan umurlarında bile değil. Hem paketlere dünyanın parasını alıyorlar hem de sizde olduğu gibi problemler olduğunda çözmeye yanaşmıyorlar. Madem yardım etmeyeceksin o zaman diğer firmaları da tekelinde tutmayacaksın.

Şu ana kadarki maçlarımızı hep domine ettiğimizi görmek çok büyük keyif veriyordu. Bu akşam da Polonya'yı beklenildiği gibi 3-0'lık bir skorla geçerek yarı finale yükselmeyi başardık. Yarı finaldeki rakibimizin belli olacağı Sırbistan - Fransa maçı yarın akşam saat 21.00'da. Beklentim Sırbistan'ın rahat kazanabileceği yönünde. Şimdiden hazırlanmaya başlamak iyi olur. Eğer turu geçerlerse turnuvanın en iyi takımlarından birine karşı oynayacağız.

Son derece katıldığım bir yorum. Bizim ligde nedense takımlar çok sabırsız oluyor ve aynı şekilde taraftarlar da öyle. Birkaç hafta istenilen sonuçlar alınmasa hemen "Yönetim istifa!" sloganları duymaya başlayabiliyoruz.    Ben Avrupa'nın hiçbir liginde henüz böyle bir tavra şahit olmadım eğer olduysa da. Bizim ligin büyük takımlarında bile böyle şeyler çok yaşandı. Mesela Galatasaray'a zamanında Mancini getirilmişti ve adam çok kötü de gitmiyordu açıkçası. Hatta hatırladığım kadarıyla Şampiyonlar Ligi'nde başarılıydı da. Fakat kısa süre sonra takımdan ayrılmıştı.

Bence bir teknik adamın en az yarım sezon performansı görülmeli ve ona göre fikir oluşmaya başlamalı. Çünkü ne olacağını bilemezsiniz. Belki ilk maçlarda kötü sonuç alacak ama sonra bir anda harika bir seri yakalayıp takımı uçurmaya başlayacak.

Koronavirüs dahil tüm virüslerin mutasyona uğrayabilme riski var. Belki şimdiye kadar bunun örneğini pek görmemiş olabiliriz. Ancak koronavirüs sayesinde görmediğimiz varyant türü kalmayacak gibi duruyor. Alfa, Beta, Delta, Delta Plus... Liste böyle devam ediyor ve daha kim bilir kaç tane böyle varyant vardır henüz adı konmamış. Özellikle Hindistan dolaylarında çok fazla türde varyanta rastlanmış. Ülkeler o yüzden Hindistan'a ve oralardan gelecek kişilere uçuşları yasaklamaya başlamıştı.

Sonu olmayan bir yolda gibiyiz ama hayırlısı diyelim.

30 Ağustos 1922'de Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları sayesinde elde edilen Büyük Taarruz (ya da diğer adıyla Başkomutanlık Meydan Muharebesi) zaferi hepimize tekrar kutlu olsun. Büyük Taarruz'da başarı elde edildikten sonra işgal birlikleri İzmir'e kadar takip edilmiştir. 9 Eylül 1922'de İzmir tamamen Yunan ordusunun işgalinden kurtulmuştur. Fakat 30 Ağustos'ta bu bayramın kutlanma nedeni ise semboliktir.

Kendisinin ölümünü bu sabah öğrendim ve çok üzüldüm. Kendisi yıllardır sevdiğim gerçek tiyatroculardan ve sanatçılardan birisiydi diyebilirim. Bundan seneler önce Pardon, Şans Kapıyı Kırınca gibi filmlerini de izlemiştim ve büyük keyif almıştım. Usta oyuncular aramızdan birer birer ayrılıyorlar. Rasim Öztekin'den sonra bu haberi de duymak üzücü oldu. İnsan yaşamı işte bir yerde de. Ömrümüz sınırlı. Bir gün hepimiz bu dünyadan göçüp gideceğiz. Önemli olan ölmeden önce bıraktığımız izler. İşte bu izlerin iyi yönde olması için çaba göstermek gerek.

Galatasaray ölüm grubuna düştü desem yeridir valla. Lazio ve Marsilya grubun en güçlüleri ve bizim için en dişli rakipler. Kendi liglerindeki bu sezonki performanslarına bakılırsa ikisi de çok formda. Galatasaray'ın deplasmanda oynayacağı maçlar çok zor geçecek ona şüphem yok. Hatta kendi evindeki maçlar bile kolay olmayacak. Çünkü Galatasaray özellikle defans hattında hala çok zayıf. Böyle takımlara karşı açık hedef olmazsalar iyi. Lokomotiv Moskova kolay bir rakip. Onları her iki maçta da GS'nin yenebilmesi lazım.

Fenerbahçe'ye gelince de lokum gibi bir kura geldi diyebilirim.    Gruptaki tek zor görünen takım Frankfurt. Özellikle geçen sezon çok iyilerdi. Ancak bu sezona istedikleri gibi bir başlangıç yapamadılar. Bundesliga'da 3 maçta henüz galibiyetleri yok. Fenerbahçe Kadıköy'de kazanır ama deplasman zor geçer. Olympiacos ve Antwerp maçlarının aşırı zorlayacağını düşünmüyorum. Hatta Antwerp'i darmadağın ederler. Omonia'dan bile 4 yemiş bir takım bu. Grubu lider olarak tamamlama potansiyelleri yüksek.

Memura yapılacak 600 TL civarı bir seyyanen zam bile çok görülmüş, yazık. Maaşlara yapılan zam yüzdeleri de zaten yerlerde malesef. Enflasyonla hiçbir şekilde yarışamayacak hale geldi çalışanlar. Paraları erimeye devam ederken adaletli çalışma şartları için yalvarıyorlar adeta ama dinleyenleri ya da dinleseler bile faaliyete geçenleri yok. Zaten böyle bir ekonomide bir anda maaşlara uçuk zamların yapılmasını beklemek gerçekçi değil tabi de. İşte bu noktada yapılması gereken ülkenin düzelmesi için hükümetin çaba göstermesi. Ama böyle bir çaba ortada yok.

Herkes hemen hemen aynı fikirde görünüşe göre.    Bana göre de yüzyılın icadı kesinlikle bilgisayardır. Şu anki geliştirilmiş ve geliştirilen tüm teknolojik cihazların içerisine küçük ya da büyük olmak üzere bilgisayarlar yerleştirilir. Bu bilgisayarlar o cihazların tam anlamıyla beynidir. Donanım ve yazılımın birleşimi ile harika bir ürün ortaya çıkar ve içinde bulundukları cihazlara hayat verirler. Yani bilgisayar denilince akla sadece laptop ve masaüstü sistem gelmez.

Bunlar arasında aktif olarak kullandığım siteler:

- Coinmarketcap
- Coingecko
- Tradingview
- Bitcointalk (tabi ki  )
- Reddit'i de arada sırada kullanırım kripto paralar için.

Coinmarketcap ile Coingecko kapışır ama kazanan bence Coingecko olur. Zaman zaman Coinmarketcap'te sistemsel sıkıntılar oluyordu ve fiyatlar garip seviyelere düşebiliyordu. Coingecko'da şimdiye kadar böyle bir şeye rastlamadım.

Ülkemizin en büyük sorunu belki de eğitim. Neden en büyük? Çünkü bir ülkenin kalkınmasının temeli eğitimde yatıyor. Yıllar geçti hala bunu gelen hükümetlere anlatamıyoruz. Ne olur sanki biriniz de artık adam gibi bir eğitim sistemi kursa. Bakın Batı'da harika bir eğitim sistemi var. Adamlarda en başta saçma sapan bir sınavlar silsilesi içeren bir sistem yok. Onun yerine yeteneğe ve en sonki eğitimindeki elde ettiği başarıya göre öğrenci alımı yapıyor üniversiteler. Kontenjanlar deseniz onlar zaten dengeli. Öyle her köşe başında üniversite de yok. Adamlar kaliteyi birinci sıraya koyunca eğitim kurumları da dünyanın en iyileri arasına giriyor. Biz bunları yapmazsak hala da niye ilk 500'e bile üniversite sokmakta zorlanıyoruz diye yakınmaya devam ederiz.

Şu an bir yandan çocuklardaki aşılama faaliyeti de devam ediyor diye biliyorum. İlk bir başlatıp sonra durdurup garip hareketlerde bulundular ama şu an aktif olması lazım. Tabi şurada en fazla 1 hafta falan kaldı okulların açılmasına. O zamana kadar ne kadar büyük oranda aşılama kaydedilir bilmiyorum. Umuyorum okul başladıktan sonra da aşılamalar tam gaz devam eder de yayılmaya yol açmaz.

Beşiktaş bugün Karagümrük karşısında aşırı dominant bir oyun sergileyerek maçı kazanmayı başardı. 1-0'lık galibiyette golün sahibinin de Alex Teixeira olması çok anlamlıydı takım ve kendisi için. Daha ilk resmi maçında golle buluşan Teixeira bakalım önümüzdeki maçlarda neler yapacak. Bu arada Beşiktaş'ta Salih Uçan 48. dakikada ikinci sarıdan kırmızı kart görünce işler sıkıntıya girebilirdi. Yine de Beşiktaş durumu iyi idare etmeyi başardı.

Valla ben de haber kaynağının yalancısıyım hocam.    Daha sonra denk geldim de başka bir kaynakta da 4500 TL'den 4800 TL'ye çıktı yazıyor. Bu haber kaynaklarının hiçbirine de güven kalmayacak bu gidişle. Zaten yine mükemmel bir zam değil yani hala yoksul statüsünde yaşıyor oluyorsunuz. Geçenlerde açlık ve yoksulluk sınırı açıklandı: https://twitter.com/pusholder/status/1431267537757646856?s=20

Bir ailenin açlık sınırı şu an 2.927 TL ve yoksulluk sınırı ise 9.533 TL olarak açıklandı. Düşünsenize devlet memurusunuz ama yoksulsunuz. Bu diğer meslek gruplarının çoğunluğu için de geçerli. Devlet kadrolarında bile yoksulluk sınırının altında bir maaş ile başlıyorsunuz.