[Not:]

Bildiğiniz üzere 24 Haziran'da bir seçime gidiyoruz. Bu seçimle hem cumhurbaşkanlığı hem de milletvekili seçimi üstüne bir de ittifaklar var. Kafaların karışmaması ve hata yapılmaması için oy verme işlemi ile ilgili bir kaç noktaya değinmek istiyorum.

Not:  Oy kullanmaya giderken yanınızda seçmen kağıdı ve nüfus cüzdanınızı almayı ihmal etmeyin. Seçmen kağıdınız elinize ulaşmamışsa
https://secmen.ysk.gov.tr/ysk/secmenBilgiYurtici.jsp sitesinden nerede oy kullanacağını öğrenebilirsiniz. sadece nüfus cüzdanı ile gitmeniz yeterlidir.
sandığınız bulunduğu yerin kapısında seçmen listesi mevcuttur oradan kontrol edebilirsiniz.

İlk değinmek istediğim mühürsüz pusula ve zarflar



zarflar şekilde görüldüğü gibi 3 tane mühürle mühürlenmiştir.
sol üst köşede ysk amblemi
sağ üst köşede ilçe seçim kurulu mührü
ortada da sandık kurulu mührü.

oy pusulaları da tek mühürle mühürlenmiştir. sağ üst köşede veya sol üst köşede sandık mührü. sandık mührü olduktan sonra sağda solda ortada olmasının önemi yok.

son seçimde mühürsüz oy pusulaların da sayıldığına şahit olduk. ysk'nın açıklamasına göre; seçim tutanak defterine pusula ve zarflar mühürlenmiştir diye bir tutanak tutulmamıştır. sandık başkanı mühürlemeyi unuttuğu için oylar sayılmıştır şeklinde bir karar alınmıştır.

Ola ki pusula ve zarfınız mühürsüz ise sandık başkanına veya müşahitlere bunlar mühürlenmemiş bilginiz dahilinde değil mi? tutanak defterine geçti mi şeklinde bilgi verebilir veya bilgi alabilirsiniz.
eğer ki tutanak defterine pusula ve zarflar mühürlenmiştir diye bir ibare geçmişse sizin oylarınız sayılmayacaktır o yüzden bu problemin tutanağa geçirilmesini istemelisiniz.
eğer ki tutanak defterine pusula ve zarflar mühürlenmiştir diye bir ibare geçilmemişse hayırlı uğurlu olsun. oy kullanacağınız sandıkta bir olaylar dönecek veya sandık kurulunda bilgisi noksan müşahitler var veya muhalefet kesimin müşahiti yok.

oy kullanma işlemi

bir zarf, 2 tane oy pusulası (cumhurbaşkanlığı ve milletvekili) ve bir tane de tercih veya evet mührü verilecek. tercih evet farketmez. ikisi de aynı şey sıkıntı yok.



oy pusulaları şekilde ki gibi. cumhurbaşkanları adaylar ve fotoğraflar altta da ittifaklarla beraber parti amblemleri.

2 kere oy kullanma işlemi gerçekleşecek. biri cb için diğeri de mv için.

Burada önemli olan mührü basarken diğer adayın veya diğer partinin alanına geçirmemeniz gerekiyor. sadece o küçük yuvarlağı odaklamanıza gerek yok.ismin altına da mührü basabilirsiniz.
Önemli olan o mühür izinden başka iz olmasın. kalem ile karalama, mührün başka adaylara taşması gibi. Mühür mürekkepten olduğu için mürekkebin kuruması için biraz bekleyebilirsiniz veya üfleyerek mürekkebi kurutun ki pusulanın başka yerlerine de iz bırakmasın.

Bu katlamadan dolayı karşıda oluşacak izde pek problem yok. ayna görüntüsü olduğu için hesaba katılmıyor bu iz ama siz yine de riske girmeyin. gerek yok.

Milletvekilleri oy kullanma işlemi.

farklı formasyonlar için teker teker resim eklemiyorum ama ekleyebilirim istek doğrultusunda.

Önceki seçimlerden farklı olarak bu seçimde ittifak çatıları da mevcut. İttifakı umursamadan sadece tek bir partiye oy verecekler için sıkıntı yok. Her zaman ki oy kullanma işlemi gibi belirledikleri partinin altındaki yuvarlağa mührü basacaklar.

Diğer formasyonlar;

örnek 1: millet ittifakından hem sp'ye hem de iyi'ye mühür bastınız. Oy millet ittifakına yazılır ve sizin oyunuz oy ağırlıklarına göre çatı altındaki partiler arasında paylaştırılır. (chp-sp-iyi arasında) oy geçerli.
örnek 2: hem akp'ye hem chp'ye mühür bastınız. oyunuz geçersiz.
örnek 3: oyunuzu hata ile akp mhp arasına bastınız. sıkıntı yok oy cumhur ittifakı arasında paylaştırılır. oy geçerlidir

İmza

Mühürleri basıp zarfı kapattıktan sonra zarfı sandığa atarsınız ve adınızın yanına imzanızı atarsınız. imzayı doğru yere attığınıza emin olun.

baraj problemi?

seçime 2 ittifak çatısı altında 5 parti ve 3 tane de parti girmekte. %10 seçim barajı hala var. fakat bu baraj ittifaklardaki partilerin toplam oyu ve tekil partilerin kendi oyu şeklinde.
yani mhp %5 oy alıp akp %30 oy alırsa cumhur ittifakının toplam oyu %35 olacağı için mhp'nin baraj sıkıntısı gibi bir şey yok. kendi başına giren hdp, vatan ve hüdapar bir ittifak içinde olmadığı için %10 barajı onlar için daha büyük önemli.


Not:  Zarf ve pusula üstüne bilerek ve istenilerek iz bırakıldığı düşünülürse oy geçersiz sayılacaktır.
Not:  Oy verme işleminde sandık ve çevresinde sandık görevlilerinden başka kimse bulunamaz. buna kolluk kuvvetleri de dahildir. Sandık görevlilerin üzerinde partileri ile alakalı bir şey bulundurmaları yasaktır. Oy kabinine sizden başka kimse giremez. Burada tek bir fark var. Seçmen engelli ise yanında bir kişi refakatçi olarak gidebilir ama bu refakatçi sandık görevlilerinden birisi olamaz.
Not:  Oy sayma işlemini seçmen olarak sizde rahatlıkla izleyebilirsiniz.

Seçimler şimdiden vatanımız, milletimiz ve geleceğimiz için hayırlı olur inşallah.

[Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, bugün Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni ziyaret etmesinin ardından fakültenin dekanı Prof. Dr. Alaattin Duran'ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından görevden alındığını açıkladı.]

Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, bugün Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni ziyaret etmesinin ardından fakültenin dekanı Prof. Dr. Alaattin Duran'ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından görevden alındığını açıkladı.

Twitter adresinden bilgiyi paylaşan İnce, “İstanbul Üniversitesi'ni bölen iktidar, bugünkü destek ziyaretimizden sonra Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı'nı görevden aldı. İşte bu yüzden adayım!” dedi.
İnce paylaşımlarının devamında ise “Ülkenin seçkin beyinlerinin kaderi, bir kişinin iki dudağı arasında olmasın diye! 24 Haziran'dan sonra bu ülkeye akademik özgürlük, özerk üniversite gelecek. 24 Haziran'dan sonra üniversite yönetimlerini, rektörleri ve dekanları tek adam değil, üniversite belirleyecek. Gençler, evlatlarım, öğrencilerim sizler bu ülkenin aydınlık geleceğisiniz. Benim Cumhurbaşkanlığımda geleceğinize siz yön vereceksiniz. Bilim yön verecek. Bir kişinin kişisel ve siyasal hırsları değil” ifadelerini kullandı.

ÖĞRENCİLERDEN ÇAĞRI

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencileri ise Dekan Duran'a sahip çıkmak için yarın sabah için okula çağrı yaptı.​

​BÖLÜNMEME KARARI ALINMIŞTI

Bazı üniversitelerin bölünmesini öngören kanun tasarısının Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda kabul edilmesi üzerine İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde Akademik Kurul olağanüstü toplanarak bölünmeme kararı almıştı.
Dekan, Prof. Dr. Alaattin Duran, o gün yaptığı konuşmada "Ama hiçbir şey sonuçlanmadı. O bakımdan umutla beklemeye devam ediyoruz. Akademik kurulumuzdan 'bölünmeme' kararı çıktı. Gerçekten zor bir durum sevgili öğrenciler. Ama biz hukuk çerçevesinde bu aktivitelerimizi, bu mücadelemizi devam ettireceğiz. Şimdiye kadar müthiş bir mücadele verdiniz. O bakımdan hepinize çok teşekkür ediyorum. Tarih yazdınız. Şimdiye kadar yaptığınız güzel mücadeleyi devam ettirmenizi bekliyoruz ve arzu ediyoruz. Bu işlerin sonunda inşallah lehimize bir sonuç çıkar. Hiçbir şey birmiş değil. Bir komisyon kuruldu. O komisyon da çalışacak. Bizlerle birlikte çalışacak. Göreceğiz bakalım süreci. İmza sürecinden (Cumhurbaşkanının) sonrası için de Anayasa Mahkemesi'ne gideceğiz" ifadelerini kullanmıştı.

kaynak: https://tr.sputniknews.com/turkiye/201805251033584789-erdogan-ince-ziyaret-dekan/

Huawei ile birlikte fiyat/performans kralı telefonları dünyayla tanıştıran Xiaomi, çok kısa süre içerisinde Türkiye pazarına giriş yapacak.

Bu güne değin Xiaomi telefonları, resmi yollarla ülkemizden satın alabiliyorduk. Ancak telefonların tamamı ithalat yoluyla ülkemize giriş yapıyordu. Xiaomi'nin içinde bulunduğumuz ayın sonuna kadar Türkiye'de anlaştığı bir dağıtıcı şirket vasıtasıyla doğrudan pazara giriş yapacağı öğrenildi.

Üstelik şirket bir iki telefonla yavaş bir giriş yapmak yerine, tam 7 farklı telefonla pazara bomba gibi girmeyi düşünüyor. Şu an için maalesef Xiaomi'nin Türkiye'ye getireceği telefonların hangileri oldukları belli değil.

2018'in ilk çeyreğindeki satış rakamlarına bakıldığında, Apple, Samsung ve Huawei'nin ardından dünyanın en büyük 4. akıllı telefon üreticisi olmayı başaran Xiaomi'nin ülkemiz pazarına girmeye hazırlanması, bizler için müthiş bir gelişme olacak.

kaynak: http://www.webtekno.com/xiaomi-turkiye-h46726.html

kimisine göre hayırlı olsun ama benim açımdan kötü oldu. Aynı telefona türkiyedeki distribütör yüzünden en az 400 500 lira fazladan para vereceğiz.

Merhaba arkadaşar.
Arkadaşımın çocuğu 31 Mayıs'ta ilik nakli ameliyatı olacak. Ameliyata kadar her gün 1 ünite O Rh (+) ve ameliyattan sonra da yine aynı şekilde 1 ünite A Rh (+) trombosite ihtiyacı var.

Yer: Dikimevindeki Cebeci çocuk hastanesi Serpil Akdağ kan merkezi.  (ANKARA)

Malum ramazan oruç tutuyor olabilirsiniz öyle bir durumda iftardan sonra da kan verme işlemleri devam ediyor. İftarınızı yaptıktan sonra da gelip kanınızı verebilirsiniz.

Trombosit naklini de bilmeyenler için şöyle anlatayım.

Önce trombosit değerleriniz kontrol ediliyor. standartların üstünde ise işleme başlıyorlar. Normal kan alma işleminden biraz farklı kan alma gibi kısa sürmüyor. Ortalama 40 dk'lık bir işlem.
Kanınız alınarak satrifüjden geçiriliyor trombositleri alınarak kan tekrar size naklediliyor.

Ağrılı veya acılı bir işlem değil. kan vermedeki gibi tansiyon düşmesi gibi sorunlar yaşamazsınız.

Trombosit değerleriniz düşükse zaten sizden kanda almıyorlar. Ben 2 ay önce kan vermiştim. Trombosit değerlerim normal olsa da verebilecek kadar yüksek olmadığı için benden almadılar bugün.

Daha öncede bir arkadaşımın kanser hastası olan babası için 4 veya 5 kere trombosit vermiştim sizin korkutan herhangi bir şey olmasın diye söylüyorum.

İmkanınız varsa benimle iletişime geçerseniz çok sevinirim. Bir anneyi ve ameliyat olacak çocuğunu mutlu edelim. Sonuçta ameliyat olmayacağız veya organ bağışlamayacağız sadece bizde devamlı üretilen savunma hücreleri hastaya nakledilecek. Bizde zaten nakilden sonra bile normal seviyesinde olacak herhangi bir zararı yok veya bağışıklık sistemi çökmesi hasta olma gibi bir durumu yok.

edit: Ameliyat başarıyla gerçekleşti. Şu anda herhangi bir sıkıntı yok. @cryptobaro arkadaşımız sağolsun destekledi.

Yeni ilikle beraber kan grubu değişti. Pazartesi için 1 ünite A Rh (+) trombosite ihtiyacımız olacak. Yardımcı olabilecek olursa özel mesaj ile bana ulaşabilir şimdiden teşekkür ederim.

[YÖK’ten öğrenci almaya başlamayan Fransızca dili bölümlerine kısıtlama.]

Amaçsız ve saçma tepkilerimize bir yenisi daha eklendi.
şaka gibi bir ülke olduk anasını satayım

YÖK’ten öğrenci almaya başlamayan Fransızca dili bölümlerine kısıtlama.

Öğrenci alan mevcut bölümler eğitim öğretimlerine hiçbir aksama olmaksızın devam edecek olup, henüz öğrenci almamış olan Fransız dili ve edebiyatı ile Fransızca öğretmenliği bölümleri bu karar kapsamında yer alacak
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı ( YÖK), Türkiye'deki yükseköğretim kurumları bünyesinde yer alan ve henüz öğrencisi olmayan Fransız dili ve edebiyatı ve Fransızca öğretmenliği bölümlerine yeni bir karar alınıncaya kadar öğrenci alınmamasına karar verdi.

YÖK'ten edinilen bilgiye göre, bu kısıtlama kararının alınmasında özellikle "mezun-istihdam ilişkisi" ve Fransa ile "mütekabiliyet" hususu etkili oldu. Bilindiği üzere Fransa'da hiçbir üniversitede lisans düzeyinde eğitim veren Türk dili ve edebiyatı/Türkoloji bölümleri bulunmuyor.

YÖK yetkilileri, Türkiye'de henüz öğrenci almaya başlamamış olan Fransız dili ve edebiyatı ve Fransızca öğretmenliği bölümü/programı sayısının 16 olduğunu belirtti. Yükseköğretim sisteminde öğrencisi olan ve eğitim öğretimi sürdüren toplam 19 Fransız dili ve edebiyatı ve Fransızca öğretmenliği bölümü/programı bulunuyor. Öğrenci alan mevcut bölümler eğitim öğretimlerine hiçbir aksama olmaksızın devam edecek olup, henüz öğrenci almamış olan Fransız dili ve edebiyatı ile Fransızca öğretmenliği bölümleri bu karar kapsamında yer alacak.

kaynak: https://www.ahaber.com.tr/yasam/2018/05/10/yokten-ogrenci-almaya-baslamayan-fransizca-dili-bolumlerine-kisitlama

peki bu tepkinin sebebi ne?

Fransa’da, aralarında eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, üç eski başbakan, Yahudi ve Hristiyan cemaati temsilcileriyle yazarların da bulunduğu 300 kişinin imzasıyla yayınlanan küstah bildiride, “şiddet ve Yahudi düşmanlığı yaydığı” iddiasıyla Kur'an-ı Kerim’den bazı ayetlerin çıkartılması talep edilmişti.

kaynak: https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/yokten-fransizca-bolumlerine-kisitlama-karari-2399179/

[Zaten bizim oyumuzun hiç bir önemi yok.]

24 Haziran seçimlerinde kimin seçileceğini halk karar versin. Meral Akşener, Tayyip Erdoğan, Doğu Perinçek veya çıkacak başka bir aday. Kim olacaksa olsun ama halkın seçeceği isim olsun.

Oylar çalınıyor mu? evet çalınıyor. ilk elden gördüm zamanında. Bizim oylarımız nasıl çalındığını gördüm izledim biliyorum.

Burada oyumuzu da çalıyorlar anasını satayım gibisinden oturduğumuz yerden küfürler savurabiliriz, dert yanabiliriz sayıp sövebiliriz. Klavye üzerinden sadece parmaklarımızı kullanarak stres atmaya çalışıp suçu başkalarına atabiliriz. Evet bir yöntemdir o.

Biz harekete geçmezsek bu olaylar daha fazla devam edecek. Bir yerden sonra insanların kafasında daha fazla yer edecek artık. Zaten bizim oyumuzun hiç bir önemi yok. Bu en kötüsü işte.

Keşke oyumuzu kullansak sonra da oturup televizyonun karşısında sonuçları seyretsek ama birileri görevlerini kötüye kullandıkları için bunu yapamıyoruz. bizim bir şeyler yapmamız gerekiyor.

Benden hepimiz için bir tavsiye. Sabahında oyumuzu kullanıp daha sonra da o sandıklar sağlıklı bir şekilde sayılıp YSK'nın sitesinde doğru sonuçları görünceye kadar verilen oyların güvenliğini sağlayalım. En azından bir seçimde diyelim ki gerçekten halk seçti. Kimi seçiyorsa seçsin önemli değil halkın seçimi sonuçta.

Sandık Gücü adında bir organizasyon kurulmuş. müşahitlere yasalar, sorumluluklar ve görevleri öğreterek milletin kullandığı oyları nasıl koruyacaklarını öğretiyorlar. gerekli bilgiler veriliyor ve sandıklara yerleştiriliyor.

Müşahit olarak görev almak isteyenler www.sandikgucu.com adresinden online olarak üye olabilir. daha sonra da hangi şehir ve hangi bölgede görev alabileceğini işaretliyor. Sonra da online kursa katılarak gerekli eğitimi alıyor.

İçlerinde İstanbul Üniversitesi, Gazi ve İnönü Üniversitesi'nde olduğu 13 üniversite bölünmeye başlandı ve bölünecek.

Tasarıyla, Gaziantep Bilim ve Teknoloji, Konya, Kütahya Sağlık, Malatya Turgut Özal, İstanbul İbni Sina, Ankara Hacı Bayram Veli, Sakarya Uygulamalı Bilimler, Samsun, Sivas Bilim ve Teknoloji, Tarsus, Trabzon, Kayseri ve Kahramanmaraş İstiklal Üniversiteleri adlarıyla 13 yeni üniversite kuruluyor. Bu üniversitelere yönelik kadrolar ihdas ediliyor.

Bu üniversitelerden 2 tanesi vakıf üniversitesi olacakmış, kalanları devlet üniversitesi.

Zaten ülkemizde kimi beş para etmez lise gibi eğitim veren 200'e yakın üniversite var. en iyi üniversitelerden bazılarını neden bölersiniz?

Sadece tıp veya bilim ve teknoloji ile ilgilenerek daha yüksek kalitede eğitim vermeyi mi amaçlıyor olabilirler?
Yeni üniversitelerde kendi yönetim kadrolarını oluşturarak daha rahat mı at koşturacaklar?
veya başka sebepler.

Biliyorsunuz Türkiye'de sebebe sonuca pek takılmıyorlar. Yaptık olacak mantığı yürüdüğü için düşünmek bize düşüyor.

kaynak isterseniz:
ahaber: https://www.ahaber.com.tr/gundem/2018/04/25/ayrilacak-universite-13e-cikti
sözcü: https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/universiteler-ikiye-bolunuyor-2361259/

Meral Akşener kesin aday tabi birde ittifakın adayı Recep Tayyip Erdoğan.

Medya devamlı Abdullah Gül ismini pompalıyor uzun süredir. Peki ya aday olur mu? aday olursa nasıl olur? CHP seçmeni buna nasıl bir tepki verir? Ne düşünüyorsunuz? Sizce nasıl olur?

Eğer internet sağlayıcınız süperonline ise veya eşiniz dostunuz kullanıyorsa bilginiz olsun. Süperonline'de altyapı çalışmaları olabilir veya süperonlineden kaynaklanan internet kesintilerinde doğrudan arıza kaydı oluştururlar. 48 saat içinde çözüleceğine dair. Zaten çoğunlukla 48 saat içinde çözülür ben o arızalarda umursamıyorum fakat oldu da bu arıza uzadı daha uzun süre internetsiz kaldınız.
Benden size tavsiye doğrudan fatura iptal talebinde bulunun.

İnternetimde problem yaşadım 9 gün boyunca 16 mbitlik internet 4 mbite düştü bazen interneti 2 gün boyunca alamadım. chromede 3. sekmeyi açınca internetim koptu falan. en sonunda çözdüler problemi.

aradım süperonlineyi dedim 9 gündür interneti sağlıklı kullanamıyorum bu 9 günlük faturanın iptal edilmesini talep ediyorum diye başvuruda bulundum. yaklaşık yarım saat sonra finans bölümünden aradılar. Nisan ayı faturasını tamamen iptal ettiklerini söylediler. Nisan ayında herhangi bir fatura çıkmayacakmış. dedim nasıl yani? ben 9 gün internetsiz kaldım 21 gün faturama yansıtılması gerekmiyor mu?

müşteri temsilcisinin verdiği cevap problem 7 günü geçtiği için bir aylık fatura iptal ediliyormuş.
söylediğine göre 48 saatten daha uzun sürseymiş o zamanda bir haftalık fatura iptal edilirmiş.

Sizin de aklınız da olsun. Süperonline müşteriyi üzmemek adına arızalarda bu şekilde çalışıyormuş.

Ha başvuru yapmazsanız kimse de kalkıp siz internetsiz kalmışsınız faturayı ona göre çıkarıyoruz demez 

Buda hakkınızı yedirmemek için küçük bir öneri olarak aklınızın bir köşesinde olsun.

ÖTV :  Özel tüketim vergisi.

Öyle bir ülke düşünün ki pırlanta ve yata ÖTV uygulanmıyor fakat çiftçinin kesinlikle kullanması gereken kimyasal gübreye ötv geliyor.

1 kg başına 93 kuruş ötv getirilecek. bu da gübre fiyatlarına göre bakılırsa ortalama %15-20 arasında oluyor.
Tarım kan kaybediyordu artık son vuruşu yapma vakti gelmiş diye düşündüler herhalde. Tamamen bitirelim.

Bunun çiftçi üstünde mali yükü şu şekilde. yakın arkadaşımın 30 dönümlük üzüm bağı var. geçen yıl toplamda 60tonluk gübre kullanmışlar. Gelen yasa ile yıllık 60bin lira ötv ödemek zorunda kalacaklar bu sadece 30 dönümlük bağ için. 100 dönümlük 200 dönümlük tarlaları olanları siz düşünün artık.

kaynak: https://www.sozcu.com.tr/2018/ekonomi/kimyevi-gubreye-ozel-tuketim-vergisi-geldi-2359420/

tarım bakanından troll gibi bir açıklama geldi. "bu ötv çiftçinin üstüne yük olmayacak"  

Bu sabah Bahçeli 3 Kasım 2019'da gerçekleşecek cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerini 26 ağustos 2018'e çekilerek bir erken seçim yapılmasını önerdi.
Erdoğan ise grup toplantısında şu anda yorumum yok yarın Bahçeli ile görüşeceğiz şeklinde kısa bir açıklama yaptı.
kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/son-dakika-bahceliden-erken-secim-mesaji-40807547

Siz ne düşünüyorsunuz bu konu hakkında?

Geçtiğimiz 14 yıl içinde toplamda 60 milyar dolarlık özelleştirme adı altında peşkeş çekildi.
Nelerdi bu özelleştirilenler?
85 elektrik santrali
37 maden sahası
3631 taşınmaz
40 işletme
10 liman

son günlerde şeker fabrikaları da elden çıkarıldı. Artık satılacak pek bir şey kalmadı ve ormanlara göz dikildi.

Ormanlar 5 yıllığına şirketlere kiralanacak. Tarım Orman ve Köy işleri bakanlığının işaretlediği ağaçları istediği gibi kesip işleyecek. Tabi sadece o işaretli ağaçlarla mı kalır buda işin espirisi.

kaynak: http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/cevre/957447/Ormanlar_satisa_cikariliyor___isterlerse_ayiyi_bile_sokmayacaklar__.html

Irak'a girmek için kullandıkları bahanenin aynısını Suriye'ye karşı da kullandılar. Dün gece itibari ile Suriye başkenti Şam'a savaş uçakları ve Tomahawk füzeleri ile saldırı başladı.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/son-dakika-abd-suriyeye-operasyona-basladi-40804544

Allah sonumuzu hayır etsin.

[Martta ihracat geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11.5 artarak 15 milyar 106 milyon dolara yükseldi. 2018 Mart’ı, ihracat tarihindeki en yüksek rakama ulaşılan ay oldu.]

Martta ihracat geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11.5 artarak 15 milyar 106 milyon dolara yükseldi. 2018 Mart’ı, ihracat tarihindeki en yüksek rakama ulaşılan ay oldu.


İhracat rakamları Türkiye'ye moral vermeye devam ediyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, martta ihracat geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11.5 artarak 15 milyar 106 milyon dolara yükseldi. Böylece 2018 mart ayı, ihracat tarihindeki en yüksek ihracat gerçekleştirilen ay oldu. Ayrıca tarihte ilk defa aylık ihracat 15 milyar dolar barajını aşmış oldu. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Mart ayı ihracat rakamlarını Kilis Valisi Mehmet Tekinarslan ve TİM Başkanvekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu ile birlikte Kilis Öncüpınar Sınır Kapısı'nda açıkladı. Toplantıda konuşan TİM Başkanı Büyükekşi, "Ocak-Mart döneminde ihracatımız yüzde 10.4 artışla 40.7 milyar dolara ulaşırken 12 aylık ihracatımız yüzde 10.5 artışla 160 milyar dolara yaklaştı. Yıl sonunda ise hedefimiz, 170 milyar doların üzerine çıkmak" dedi..

kaynak: https://www.ahaber.com.tr/ekonomi/2018/04/02/aylik-ihracat-ilk-kez-15-milyar-i-asti

aynı şekilde 2017 yılında 1016 yılına göre ihracatımız 15 milyar dolar artarak 142milyar$'dan 157milyar$ seviyeleri gibi bir rekora koştu. Kısaca ihracat konusunda 2017 yılında büyük bir rekora imza attık.

Evet düşünmeyen insanlar işte bu şekilde kandırılıyor. Habercilik konusunda devamlı tek tarafını gösteren ahaber burada da aynı şeyi gerçekleştirdi. Sadece bu habere bakarsak Türkiye gerçekten güçlenen bir ekonomiye sahip. Peki ya madalyonun diğer tarafı?

İhracat bu seviyelerde de ithalat ne alemde?

2017 yılına kadar devamlı dış açık artarak ihracatta rekor kırdığımız 2017 yılında ithalatta da rekor kırarak toplamda 233 milyar$'lık ithalat yaparak 76 milyar$ 'lık bir açık verdik. bu açıkta 2002 yılından 15 milyar$'dan başlayarak kademeli kademeli artarak bu seviyelere kadar geldi.

Peki ya 2018 yılının ilk 2 ayında ne durumdaydık?
ocak ihracat: 12 milyar$ ithalat: 22 milyar$ açık: 10 milyar$
şubat ihracat: 13 milyar$ ithalat: 19 milyar$ açık: 6 milyar$


mazotun, doların, benzinin artması, enflasyonun bu kadar yüksek olması bu şartlar altında normal değil mi?

o sattığımız fabrikaların hiç birisi bu açığı kapatmaya yetmez sadece seçimde kullanılacak parayı hazineye aktarır. fabrikalar da eşe dosta peşkeş çekilir. bundan yıllar sonra o fabrikalardan doğan açık açığımızı daha da arttırır.

Bu yıl önümüzdeki 10 yılın belki de en rahat yılı olacak. bu yıldan sonra daha da zorlu günler bizi bekliyor. çünkü bu açığı süspanse edebilecek ne bir strateji var ne de bir çalışma var.

Benim düşüncem ihtiyaçlarınızı dikkatli belirleyin artık. Önem sırasını dikkatli yapın. Gereksiz borçlanmalardan kaçının ve borçlarınızı sistemli bir şekilde kapatın. Özellikle devlete borcu olanlar. Hazinedeki açığı kapatmak için önce bu borçlara göz dikilir. büyük şirketler değil sen ben bizden alacakları para onlar için önemlidir.
Benim gibi öğrenim kredisi olanlar hiç ödeyemiyorsanız bile hesaplarınızı hacizletmeyecek şekilde ödemenizi yapın. 4 5 ayda bir. Çünkü bir e haciz hesaplarınızı kapatır. O borcun tamamını ödemediğiniz müddetçe açamazsınız. Başıma geldiği için biliyorum.

kaynak: cari açık ile ilgili veriler: www.tuik.gov.tr/PreIstatistikTablo.do?istab_id=1544 (not: bastığınız zaman doğrudan excell dosyasını indirir. sıkıntı yok virüslü falan değil doğrudan resmi tuik sitesinden)
ha riske girmek istemeyenler için googleden arama yapabilirler.
arama linki: https://www.google.com.tr/search?q=T%C3%BCrkiye+aylara+g%C3%B6re+cari+a%C3%A7%C4%B1k&rlz=1C1SQJL_trTR775TR775&oq=t%C3%BCrkiye+&aqs=chrome.0.69i59j69i61l3j69i59j69i57.4482j0j7&sourceid=chrome&ie=UTF-8



Dış borçlanmaya baktığımız zaman yıllara göre yine aşırı derecede yükselme oldu. bunlar bizi çok sevdikleri için borç vermiyorlar.

2010 yılında 290 milyar $ olan borç yükümüz
2017 yılında %55 artarak 450 milyar $ a çıktı. ha dolar cinsinden %55 arttı.
Tl bazında borcumuz %350 artarak; 400 milyar liralık borcumuz 1.8 trilyona çıktı.
 

kaynak: hazinenin kendi sitesi: https://www.hazine.gov.tr/borc-gostergeleri-sunumu?type=sub

Dolar cinsinden borçlandığımız için her geçen gün o borçlar bize Kazıklı Voyvoda'nın kazığa oturtuşu gibi yara yara girecek.

Hatam olmuşsa affola, hatamı düzeltirseniz memnun olurum. Araştırmalarım bu yönde yanlış bilgilendiğim bir şey olabilir

Son söz olarak şimdiden hepimize geçmiş olsun.

Pegasus bu günlerde bir çok kampanya yapıyor. Geçen gün 2 günlük bir kampanyası varmış Ukrayna ve balkan ülkelerine %30 indirim diye. Kaçırmam hemen 27 Mayıs 1 haziran tarihlerine bilet aldım. 350 liraya geldi gidiş geliş.

Bloglardan devamlı okuyorum tercüman ve rehberin öneminden bahsediyorlar. gidilecek tarihi ve kültürel yerlerin bir listesini çıkarttım.
Kalınabilecek otelleri inceledim güzel bir otel de buldum.
Coolcousinin icosu dikkatimi çekmişti oradan da önerilen gece klüplerini, restaurant ve görülecek yerlerin listesini aldım inceledim bir güzel.
bir de rehber servisi buldum iletişime geçtim şimdiden.

Aranızda giden eden falan varsa önerebileceği bir şey var mı acaba? Şunu görmeden gelme, şunu kesinlikle tatmalısın ama şu mekanda ye. bu mekanın kokteyleri iyidir. buranın ortamı iyidir tarzında fikir var mı acaba?

not: nükleer santralin anısına çernobil müzesine gitmeyi ihmal etmeyeceğim tabi.

[Çorum ve Yozgat Şeker Fabrikası satıldı!]

O kadar gösteri yapıldı o kadar karşı çıkıldı fakat özelleştirmeler başlandı. 35 gün gibi kısa bir zamanda Çorum ve Yozgat şeker fabrikaları satılmış bulunmaktadır.

Çorum ve Yozgat Şeker Fabrikası satıldı!

Hükümet kamuya ait şeker fabriklarının özelleştirilmesi politikasından vazgeçmedi ve en son Çorum ve Yozgat Şeker Fabrikalarının satılması sürecinde sona gelindi. Şeker fabrikalarının satışına en büyük tepki Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'ndan gelmişti. Karamollaoğlu, "35 günde sıradan bir mahalle bakkalını bile satamazsınız. Peki, siz Türkiye’nin can damarı 14 tane devasa fabrikayı nasıl satacaksınız!” diyerek duruma tepki göstermişti.

Kamuya ait şeker fabrikalarının “Özelleştirme İdaresi” tarafından satılma süreci devam ederken Çorum ve Yozgat Şeker Fabrikası'nın satışı için düzenlenen ihale sonuçlandı.

Yapılan ihaleye Tutgu Gıda, MBM Enerji, Albayrak Turizm, Kayseri Şeker, Fernas İnşaat, Safi Katı Yakıt, Ekmekçioğulları Metal, Doğuş Gıda katıldı.

İhale sonucunda  Safi Katı Yakıt şirketi, Çorum Şeker Fabrikası için 528 milyon TL ile en yüksek teklifi verirken, Yozgat Şeker Fabrikası ihalesi için ise Doğuş Yiyecek ve İçecek Üretim Sanayi Ticaret AŞ  275 milyon TL ile en yüksek teklifi verdi.

Çorum Şeker Fabrikası için en yüksek bedeli veren  Safi Katı Yakıt şirketi daha önce de Derince Limanı özelleştirme ihalesini kazanmıştı.

Birçok otorite tarafından kamuya ait şeker fabrikalarının satılması son derece yanlış olduğu öne sürülürken AK Parti hükümeti bu politikasından vazgeçmedi. En son Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, şeker fabrikalarının satılması hakkında, "Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi milletimizin de devletimizin de pancar üreticimizin de fabrikada çalışan işçilerimizin de yararınadır" iddasında bulunmuştu.

KARAMOLLAOĞLU: BAKKAL SATILAMAYACAK SÜREDE FABRİKA SATILIYOR
Şeker fabrikalarının satışına yönelik sert eleştirilerde bulunan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Teklif vermek için tanınan süre sadece 35 gün. 35 günde sıradan bir mahalle bakkalını bile satamazsınız. Peki, siz Türkiye’nin can damarı 14 tane devasa fabrikayı nasıl satacaksınız!” ifadeleriyle fabrikaların satışına tepki göstermişti.

SANATÇILARA ŞEKER FABRİKASI DAVETİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’la birlikte Hatay sınırındaki karakola giden sanatçılara seslenen Karamollaoğlu, sanatçıları şeker fabrikalarına destek vermeye davet etmişti. Karamollaoğlu, “Sanatçılarımızdan aynı hassasiyeti şeker fabrikalarındaki işçiler için de görmek isteriz. Fabrikaların önünde çalışanlarla işçilerle birlikte emek türküleri söyleyin, sadece külliyenin sanatçısı değil işçilerin emekçilerin sanatçısı olduğunuzu gösterin” demişti.

kaynak: http://www.milligazete.com.tr/haber/1529170/corum-ve-yozgat-seker-fabrikasi-satildi

Verilerin hepsi merkez bankası arşivlerinden alınmıştır. İçinde gelişmiş ülkelerde var 3. dünya ülkeleri de var hepsini incelemedim ama bazı dikkatimi çeken ülkelere baktım sadece.

2012 yılından 2018 yılına kadar ne olmuş;
Dolar: 1.8 tl iken 4 tl olmuş   
Euro: 2.3 tl iken 5 tl olmuş   
Sterlin: 2.85 tl iken 5.7 tl olmuş
Frang: 1.9 tl iken 4.2 tl olmuş
Yen: 0.021 tl iken 0.037 tl olmuş
Danimarka kronu: 0.3 tl iken 0.66 tl olmuş
Romen Leyi: 0.5 tl iken 1 tl olmuş
Pakistan rupisi: 0.018 tl iken 0.035tl olmuş
Çin yuanı: 0.285 tl iken 0.63 tl olmuş
Rus rublesi: 0.0575 tl iken 0.068 tl olmuş
İsveç kronu: 0.265 tl iken 0.48 tl olmuş
Norveç kronu: 0.3 tl iken 0.52 tl olmuş
brezilye reali: 2013 yılında 1 brezilya reali 0.85 tl iken şimdi 1.18 tl
bulgar levası: 2013 yılında 1 leva 1.3 tl iken şimdi 2.5 tl
riyal: 2013 yılında 0.5 tl iken şimdi 1 tl

daha var gerisi de ama yazma gereği duymadım arnavut leki, ukrayna grivnası, makedonya denarı, falan hepsi de tl karşısında değer kazanmış.
paramızın değerlendiği sadece bir kaç ülke var. onlar da iran riyali arjantin pesosu falan.

bakan şimşek geç olsa da gerekeni söylemişti. Söyledi ama söylediğine pişman ettiler. Karamsar olmak istemiyorum ama her ne kadar Türkiye'deki sayılar üzerinde oynasalar da o oynamalar dünya ekonomisinde hiç bir işe yaramıyor.

[“ONLARI EZERİZ”]

Türkiye'yi "kışkırtmaya devam eden düşman" olarak nitelendiren Yunanistan Savunma Bakanı Panos Kammenos, Ege Denizi'nin Türkiye’ye yakın kısmındaki adalarda daha fazla askeri personelin görevlendirilmesini emrettiğini söyledi.

Savunma Bakanı Panos Kammenos, iki NATO müttefiki arasındaki gerilimin ardından, 7 bin askerin adalara ve Batı Trakya’daki bir sınır bölgesine taşındığını söyledi.

“ONLARI EZERİZ”

Kammenos, Kuşadası'nın karşısında yer alan Samos'un hemen yanındaki İkarya adasında, "Cesaretleri varsa, topraklarımızın bir santimini zorlasınlar. Birleşmiş Yunanlılar onları ezecekler. Biz onların provokasyonları, tehditleri ve hakaretlerinden korkmadık, dize getirilmedik. Bizi daha da güçlendiriyorlar" ifadelerini kullandı.

kaynak: https://odatv.com/yunanistan-sinira-7-bin-asker-yigdi-05041802.html

tam yorum yazacak oluyorum sonra bir gülme geliyor 

Yıllardır Ankara'da yaşasam da son 4 5 yıldır bir sosyal gece hayatım yok. Öyle gençliğimde ki gibi mekan mekan dolaşmıyorum. Şehir dışından iki tane arkadaşım geldi.
Anıtkabir eymir gölü falan gezdiririm de akşamında güzelce yemeğimizi yiyip sonra içmek isterlerse rakılarını içebilecekleri bir mekan tavsiye edebilecek var mı?
Mezeleri bol olsun ve güzel olsun, müziği kaliteli olsun özellikle kanunlu, klarnetli falan müzisyenleri olsun. Ha bir de kaçak içki kullanılmasın mümkünse  

Bir tavsiye lütfen saçma sapan bir mekana götürmek istemiyorum.

Not: 06, mega show falan demeyin pavyon olmasın mümkünse  

edit: diğer gün için de şöyle güzel bir clup varsa önerebileceğiniz. Kunduralarını çekip gelen ağır abilerin veya abaza yığınların mekanları olmasın mümkünse.

Twitter'da dolaşırken dikkatimi çekti top mu olmuş diyorlar ne diyorlarsa #NükleerEnerjiGüçlüTürkiye hashtagi dikkatimi çekti.
Sanırım yarın Putin ve Erdoğan Akkuyu NGS'nin temelini atacaklarmış. İlk reaktörün 2023 yılında devreye girmesi planlanıyor ve ömrü 60 yıllık. her ünite 1200MW/h enerji üreterek toplamda 4 reaktör kurulacak. Buda saatte 4800MW'lık bir üretim demek.

Yapılan anlaşmaya göre bu üretilen 4*1200MW/h lik enerjinin 15 yıl boyunca
1. reaktörden üretilenin %70'ini
2. reaktörden üretilenin %70'ini
3. ve 4. reaktörden üretilenin %30'unu alma zorunluluğumuz var. Kalan enerjiyi proje şirketi perakende satabilecek ve Her reaktör bir yıl arayla üretime başlayacak.

Türkiye'nin kurulu gücü 2017 yılı bitimiyle yaklaşık 83bin MW ve bu enerjinin aylara göre değişse de 2017 yılı temmuz ayı için gelen verilere göre;
%34 'ü doğal gazdan,
%31'i kömürden,
%24'ü hidrolik enerjiden,
%6'sı rüzgârdan,
%2'si jeotermal enerjiden ve
%3’ü diğer kaynaklardan (ağırlıklı olarak güneş enerjisi) elde edilmiştir.

tabi Mersin Akkuyu'nun ardından da Sinop ve İstanbul'da İğneada'da birer tane daha nükleer santral kurulması planlanıyor.

Nükleer Santral konusunda sizin görüş ve düşüncelerinizi merak ediyorum. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

resmi gazetede yayınlanan proje anlaşması: http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2010/10/20101006-6.htm
enerji verileri ile ilgili kaynak: http://www.emo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=88369
http://www.enerji.gov.tr/tr-TR/Sayfalar/Elektrik

edit: proje anlaşmasını okudum eklemeden edemeyeceğim. Bu alma zorunda olduğumuz elektriğin kw bedeli 12.35 cent ve bu söz 15 yıllığına verilmiş. Biz bu parayla elektriği zaten her türlü alırdık. ne gerek vardı dibimize santral kurulmasına.

projenin rus ortakları bizim elemanlarımızı ücretsiz olarak eğitecek ama bizim elemanlarımızın projenin hangi bölümlerinde çalışacağına dair herhangi bilgi yok.  bizim nükleer bilgimize herhangi bir şey katmayacak yüksek ihtimalle.  

edit 2: 4 reaktörde hizmete girdiği zaman saatlik 2400MW lik enerji alımı anlaşmamız olacak. her saat türk ortaklı rus şirkete ödeyeceğimiz ücret 296 400$ yıllık bazda ise ödeyeceğimiz tutar: 2.5milyar $ 15 yıl boyunca bu para artarak ödeme zorunda olduğumuz para.