peter brandt "iki yıl sonunda ya 10 kat artacak ya da sürekli yatay bir seyir izleyecek" diyerek "bitcoin'e karada ölüm yok" demiş. :) peter brandt hakkındaki görüşlerimi daha önceden belirttiğim için tekrarlamayacağım, klasik ta yöntemlerini kullanan ortalama bir teknik analistten fazlası değil ve özellikle son dönemlerde kripto para odaklı bazı twitter hesapları tarafından çok fazla şişirildi. haddinden fazla şişirilmemiş olsa benim için saygı duyulacak biri olabilirdi ama istisnasız her konuda haddinden fazla şişirilen kim olursa olsun antipati duymaya başladığım için kendisine karşı mesafeliyim. :) bu arada analizinin açık ve net olması da takdir edilmesi gereken bir ayrıntı olabilir. iki sene dediğimiz şey "göz açıp kapatıncaya kadar" geçecek bir süre; bakalım iki sene sonunda ne olacak... :)

Tesla CEO’su Elon Musk, güncellenmiş bir Çizelge 13D belgesinde şirketin yüzde 100’ünü satın almayı teklif ediyor. Musk, hisse başına nakit olarak 54.20 dolar öneriyor. Bu da sosyal ağ için 43 milyar dolar civarında bir değerin biçildiğini gösteriyor.
https://www.teknoblog.com/elon-musk-twitter-43-milyar-dolar-teklife/

dünyadan haber... elon, kripto para piyasalarındaki spekülasyon deneyimini klasik piyasalarda nirvanaya taşımayı denemiş. :) ayrıca, "malın tamamını bana satmazsanız elimdekileri boca ederim" gibi bir şeyler de söylemiş. :) twitter hisseleri ise bu gelişmenin ardından güne %13'lük bir artışla başlamış. adam bütün dünyaya ücretsiz olarak bu iş nasıl yapılır dersi veriyor(!). baba, oğluna böyle kıyak yapmaz. :)

bizim üretimimiz olan silahların kayda değer en önemli özelliği sahada aktif olarak kendilerini kanıtlamış olmalarıdır. kağıt üzerinde, masada, teoride bir hizmet değil, bizzat pratikte ve hatta bizzat savaş alanlarında test edilmiş sistemler olmalarıdır. atak terörle mücadelede aktif olarak kullanıldı ve ülkemize çok önemli katkılar sunarak başarısını saha deneyimi ile tescilledi.

ülkemize uygulanan ambargolar ve emperyalistlerin sınırlarımızda oluşturmak istediği terör koridoru bizi zorunlu olarak üreten pozisyonuna itti ama "ne işimiz var suriye'de" zihniyetinin aksi bir kararlılığa sahip olmasaydık, bugün -en iyimser tabloyla- yunanistan'ın içine düştüğü "borca dayalı hurda silah bataklağında" gözümüzü açmış olurduk. çevre koşulları kadar bizim irademizin de bu başarıda büyük bir payı var.

dünya kadar gelirleri var; yayıncı kuruluştan aldıkları paralar, avrupa kupalarından aldıkları paralar, seyirci ve taraftar gruplarından elde edilen gelirler vs. olmasına rağmen hala borç batağında yüzüyorlar. :) küme düşseler acımam yemin ederim; daha net bir ifadeyle, şu tabloya göre bjk küme düşse acımam. :)


Yıllık gelirlerin en az 4 katı borçları bulunan kulüpler, Kamuoyu Aydınlatma Platformuna (KAP) 9 aylık bilançolarını sundu.

Söz konusu kulüpler içinde Trabzonspor 418 milyon 54 bin lira zarar açıklarken, Beşiktaş 396 milyon 149 bin liralık zarar duyurusunda bulundu. Galatasaray’ın 173 milyon 716 bin lira zarar açıkladığı dönem için Fenerbahçe de 133 milyon 106 bin lira zarar beyanında bulundu.
https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/dort-buyukler-son-9-ayda-1-1-milyar-lira-zarar-acikladi/2562611

zaten volatilite çok yüksek diye şikayetler var, bir de deli gibi paraların sahibi olan adamlar bu piyasaya girip at koşturunca volatilite daha da büyük bir sorun haline gelmeye başlıyor. bence sorun değil, hatta bir avantaj ama yatırımlarını güvenli limanlarda saklamak isteyen insanları düşündüğüm zaman onlara da hak veriyorum çünkü işinde gücünde bir hayat süren sıradan insanlara böyle bir piyasayı kolay kolay anlatamazsın.

kurulu güç ile elektrik birim fiyatı aynı şey değil. kurulu güç, ihtiyacı karşılama yeterliliğini/kapasitesini ifade ediyor. biz yer altı kaynaklarına sahip olmadığımız için ya da yeraltı kaynaklarımız varsa bile bunca yıldır onları çıkarmayı başaramadığımız için global piyasalarda yaşanan artışlardan seve seve etkilenmek zorundayız. dünyada doğalgaz ve brent petrol fiyatları artarken enerji maliyetlerinin artmamasını beklemek hayalcilik olur. bu durumda yapılacak tek bir şey var: karadeniz'de ve akdeniz'de vızır vızır gaz aramaya devam ederek bunca yıllık geç kalmışlığı gidermek, başka bir seçenek daha yok.

bir de bunlara benzeyen andaval tipler "dağdaki çobanla benim oyum bir mi?" diyor ya... :)

dağdaki çobanı bu tiplere bin kere tercih ederim. dağdaki çobanın özü-sözü birdir, sizi sırtınızdan vurmaz, arkanızı dönseniz dötünüze pandik atmaz, yola çıksanız yarı yolda bırakmaz, borç verseniz size takmaz, en önemlisi ise çoban olduğunu bilir ve bir çoban gibi davranır... ayrıca dağdaki çoban baktığı hayvanlar nedeniyle doğal ekolojik sisteme katkı sağlar, ülkenin et ve süt ihtiyacını karşılamak için çalışır, finans kapitalin bile bir parçasıdır...

mcdonalds'ın kızarmış patatesine beslediği muhabbet kadar ülkesini sevmeyen ve ülkesine faydası olmayan adamdan hiç kimseye hayır gelmez. bence konudaki örneklerin hepsi çöp tiplerden oluşuyor. :)

selfkey, te-food ve locktrip'in hala yaşıyor olduklarını liste sayesinde öğrendim. :) derleme yapan bazı gruplar, böyle ilginç coinleri parlatmak için listenin içine alabiliyor. :) tg'den cryptodiffer'ı takip ediyorum, piyasa takibi için güzel değerlendirmeler oluşturuyorlar, geçmişte bazı değerlendirmelerini burada paylaşmışlığım da var ama onların böyle şeyler yaptıklarına çok fazla şahit oldum. selfkey, te-food ve locktrip'i takip etmeyi bıraktıktan sonra olağanüstü yenilikler yapmadıysalar listeye girişleri benzer şaibeler nedeniyle olabilir. :)

her seviye bir dönem için hayal gibi görünmüş, sonra enflasyon karşısında değer kazanan sabit arzlı her varlık gibi bitcoin de değer kazanmış ve kendisine güvenenleri haklı çıkarmış. eminim forumdaki geçmiş mesajları karıştırsak "yauw bu çok çıktı ahanda şimdi düşer" gibi fikirler içeren çok sayıda söylem görürüz, eminim benim de buna benzer söylemlerim vardır (aslında sadece kısa vadeli ta içeren tahminler için benzer söylemleri kullandım ama olsun :d), eminim hemen hemen herkes hayatı boyunca buna benzer düşüncelere de kapılmıştır ama sonuç olarak kral ölmeden bugünlere kadar gelmiş (40-50k), inş. 500k'yı da hep beraber görürüz. :)

abi, dağdaki piknikçi murat esmeryılan ittifaka yön çizdiğinde alınmıyorsun, adayımızı uluslararası karar vericiler belirleyecek dediklerinde alınmıyorsun, yuvarlak masanın bildiri metninine büyükelçiler düzeltme yaptığında alınmıyorsun, abd'li büyükelçi belediye başkanlarını kart olarak kullanıyoruz ve görüşüyoruz dediğinde alınmıyorsun ama nihat abi sayın ifadesini kullanmadığı için alınıyorsun... :) valla ne desem bilemedim, her şey güllük gülistanlıksa değmesin yağlı boya, iyi eğlenceler o zaman. :)


ekmeleddin'i de ilk önce nihat abi duyurmuştu, darbemsi dönemlerin tonlarına sahip gece yarısı bildirisini yayınlayan emekli amiralleri de ilk önce nihat abi duyurmuştu, nihat abi söylüyorsa sağlam bir bilgi kaynağı vardır (boş sallamaz), haşim kılıç aday olmasa bile ihtimaller arasındadır.

herkes sihalardan sonra tankların devrinin bittiğini söylemiş, bayraktar tb2'ler sahada keklik avlar gibi rus hss'lerini ve tanklarını avladı ama olay tam olarak öyle değil.

bu konuda müthiş bir denge ve farklı çözüm arayışları var. mesela, akla gelen ilk şey, füzelere karşı tankların zırhlarını güçlendirmek oluyor ama bu defa ağırlık problemi nedeniyle tankların hareket kabiliyetleri de sınırlandırılmış oluyor. yani, zırhı güçlendirmek aslında çok iyi bir seçenek değil, ki akla ilk gelen ve genelde parlak olduğu zannedilen fikirler çoğu zaman kofti çıkar. :)

bu yüzden ikinci seçeneğe geçelim, sihalarda lazerle işaretlenmiş tek hedefe güdümlü mühimmatlar kullanılıyor, tıpkı tanksavar füzelerinde kullanılan sistemler gibi... tanksavar füzelerine karşı geliştirilen yerli ve milli aselsan ürünü tlus ve akkor gibi geliştirilmeye devam edilen dünya çapında bir sürü farklı sistem var (https://youtu.be/98usdpl1maE). bu sistemleri kullanarak tankların sahadaki başarısı artırılırsa tanklar uzuuuuun süreler boyunca krallıklarına devam ederler. tabii, kabul etmemiz gerekiyor ki, bugün etkileri epey zayıfladı ama yarın bize ne getirir bilemeyiz (sadece öngörebiliriz).

sonuç olarak, uzun lafın kısası, ben yine geç kalmışlığımızı görüyorum, gerçeği neye bakarsak bakalım aynı şeyi görüyoruz ama bu saatten sonra hayıflanmanın faydası yok çünkü kaybolan zamanı telafi etmek için aynı hızla çalışmaya devam etmekten başka bir çaremiz yok.

joseph de souza yakın mesafede ve tekte çok isabetli şutlar çekiyor. pozisyonu izlerken içim o kadar rahattı ki, yayıncı kuruluştan önce ve hatta joseph topa vurmadan önce skor tabelasına golü yazmıştım. :) yeni hocayla birlikte rakibe yakın ve temaslı bir oyun oynamayı seçiyoruz, önde basıp rakibe hata yaptırarak pozisyon arıyoruz, nitekim 3. gol böyle bir pozisyondan sonra geldi... sistem hoşuma gitmedi ama eleştiri yapmayacağım (hem vaktim yok, hem de net ve temiz bir oyunla kazanmışız, koy gitsin).

eyv. abd'den örnek vermişsiniz ama abd'de bireysel silahlanma hakkı var; kişi başına düşen silah oranı ve silahla adam öldürme oranları çoooooook çok yüksek... orada "memurun karşısına çıkıp disiplinsiz ve tehlikeli davranışlarda bulunan şüpheli şahıslar" aniden polise kurşun sıkabildiği için acımadan indiriliyor; ama ab'de böyle bir durum yok (bireysel silahlanma hakkı yasalar ölçüsünde yaygın ya da kolay değil), ab'de polise karşı yapılan itaatsizlik doğrudan otoriteye karşı yapılmış olarak algılandığı için sert müdahalelerde bulunuyorlar. bu yüzden ab'deki sert müdahaleler kıstas oluşturmamız için daha önemli olabilir.


mesela, bizim ülkemizde yaşanan gezi kalkışması sırasında polis otosu yakan tipler vardı. benzer terör eylemlerinin ab'de yaşanma ihtimali yok; emin olalım, her konuda katbekat insaflı davranıyor bizim polisimiz...

Rezil rüsva olmaya doymadınız! Yeni bir Ekmeleddin vakası daha! Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı: Haşim Kılıç! Allah daha beter etsin!
https://twitter.com/nihadagenc/status/1512855620369723394

tıpış tıpış oy verilen eklemeleddin'i de ilk önce nihat abi açıklamıştı. bu yüzden iddiasının yabana atılmaması gerektiğini düşünüyorum. yani, sıradan biri konuşmuyor.


bu arada kılışın "adayınız kim?" sorusuna verdiği evlere şenlik son cevap:

Kılıçdaroğlu, adayın ne zaman açıklanacağı konusunda ise “Henüz Cumhurbaşkanı Erdoğan adaylığını açıklamadı. Niye bize ısrarla soruluyor” dedi.
https://ulak.news/haber_erdogan-daha-adayligini-aciklama_kronos_281451.html

komiklik, şakacılık desen var. :) eğlenceli bir abimiz, sevenlerini yıllardır eğlendirmeyi seviyor. :)


konu bağlamında önemli not: nihat abi "uzaydan fırlatılmış, kökü dışarıda sapı burada, anadolu insanının değerlerine düşman, ne idüğü belirsiz, müptezel" tiplerden değildir. ben kendisini insan olarak severim (her görüşüne/düşüncesine %100 katılmak zorunda değilim).

sarı site, emlakçıların işlerini -hiç yoksa- katıksız %30 baltalamıştır. :) sanıyorum, sonrasında çıkan muadillerinden letgo dışında tutan da olmadı. millette öyle bir alışkanlık oluşturdu ki, kimse muadillerinin yüzüne bile bakmadı. :) ben ikinci el alet-edevat türü eşyalar için arada sırada göz gezdiriyorum, uygun bir şeyler bulmak mümkün oluyor.

her işimizde olduğu gibi, neden geç kaldığımızı bilmediğimiz işlerden biri olabilir. türkiye'nin enerji sorunu bugünün problemi değil, onlarca yıldır bilinen bir problemiydi ama çözüm üretme konusunda sürekli olarak bocalayıp sınıfta kalmıştık. içinde bulunduğumuz global krizin öncesinde bir kazanım elde etseydik şimdi daha rahat bir durumda olabilirdik ama -dediğim gibi- bizim geç kalmışlığımız çok eskiye dayanıyor. bu saatten sonra hayıflanmak da para etmez, yalnızca durumdan ders çıkarabiliriz.

allah polisimizden ve -yeri gelmişken anmadan geçmeyelim- askerimizden razı olsun. bu meslekler parayla yapılacak işler değil arkadaşlar, yüz para da verseler içinizde vatan ve memleket aşkı yoksa yapamazsınız, lanet edersiniz, illallah edersiniz... ayrıca, özenilen ve parmakla gösterilen avrupa'daki polislerin uygulamalarıyla bizim polisimizin uygulamaları kesinlikle karşılaştırılamaz. avrupa'da sivillerin polise karşı takındığı tavır doğrudan otoritenin kendisine karşı yapılmış gibi algılandığı için çok daha sert fiziksel müdahalelerin ortaya çıkmasına sebep olabiliyor. bu yüzden, durumun kıymetini bilelim ve kolluk kuvvetlerinin rutin işlemleri sırasında uyumlu davranışlar sergileyerek memur arkadaşlara kolaylık gösterelim.

bu kişileri oldukları gibi kabullenmeye çalışın; uyum sağlayamıyorsanız, size zarar veriyorlarsa aranızdaki ilişkiyi tekrar gözden geçirin ama önünde sonunda bu adamları oldukları gibi kabullenin. dikkat eksikliği yaşayan birine "daha fazla odaklan" demekle, görme kusura olan birine "gözünü dört aç" demek aynı şey...

yasadışı olayları önlemek için bazı noktalarda merkezi borsaları kontrol altına alma çabalarını anlıyorum. kendi fiat para birimlerinin değerini korumak için ödeme yöntemi olarak kullanılmasını önleme çabalarını anlıyorum. sistemi denetlemek için harcadıkları emek gücünü finanse etmek amacıyla maddi kazanç elde etme çabalarını anlıyorum. anlıyorum, anlıyorum, anlıyorum ama fahiş vergilerin her sektördeki kullanıcıları illegal yollara ittiği ayan beyan bilinen bir şeyken; kardeş bu ne!?

kendi partisindeki olağan kurultayı "kaybetme ihtimali nedeniyle" erteleyen antidemokratik dayının, çakma milliyetçi ablanın en mülayim kuzeni için her hafta ısrarla yaptığı "üfleyelim kavala, serbest kalsın kaval" açıklaması için benzer nokta diyebiliriz.

dağ sıçanlarının siyasi uzantısı "mor ağaç" ittifaka dışarıdan destek verdiği için 6'lı ittifak yok, 6+1 var; dolayısıyla bu nokta için benzemiyor diyebiliriz.